PKK'lı kalleş şerefsizlerin Çukurca'da gerçekleştiği son yılların en büyük saldırısını, Kuzey Irak'tan sızan 300-400 kişilik grup gerçekleştirdi. Bölgedeki 8 hedefe roketatar ve havanlarla yapılan saldırıda 24 Mehmetçiğimiz şehit oldu. Her gün şehit haberi almaktan bıktık. Son iki ayda 50’den fazla şehit verdik. Şehit haberlerinin ardı arkası kesilmez oldu. Bu acı anlatmakla, kınamakla dinmez. Gereken neyse yapılmalıdır. Terör burnumuzun dibinden Kuzey Irak’tan geliyor ve biz elimiz kolumuz bağlı hala kınamakla vakit geçiriyoruz.
Bu milletin sabrı kalmamıştır. Yurdumuzun dört bir yanından gencecik yavrularımız ölüyor. Doğudan batıya, kuzeyden güneye herkesin yüreği yanıyor.
Devlet büyüklerimiz olayı kınayarak. “Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak” diyorlar. Milletimize Allah’tan sabır diliyorlar. Böyle durumlarda tutunacak tek dalımız var, oda inancımız. Bu acıya hangi ana yüreği, ne kadar sabreder? Her gün şehit verip sonra da çıkıp kınayacak mıyız? Lütfen kınama mesajlarına son verelim. Ve ne gerekiyorsa yapılsın artık. İlk önce hak-özgürlük safsatalarını bir kenara bırakalım ve terör için idam cezasını geri getirelim. İlk önce İmralı canisini asmakla işe başlayalım. O cani orada olduğu müddetçe ne yaparsak yapalım bu acılar dinmez.
Çukurca’da meydana gelen saldırılar, uluslararası terörün işin içinde olduğunu ve pkklı alçakların sadece taşeron olduğunu açıkça göstermektedir. Türkiye, kirli ilişkileri açığa çıkarmalıdır. Bu saldırıları Kürt kardeşlerimiz de tasvip etmemektedirler. Onlarda iyi biliyorlar ki terör, hiç kimsenin dostu olmadığı gibi öncelikle Kürt halkının da düşmanıdır. Zaten eli kanlı teröristler hiç kimsenin, hiçbir bölgenin ve hiçbir milletin temsilcisi olamazlar. Şimdi müzakere değil mücadele zamanıdır.
Yeter artık gereken neyse yapılsın.
Süleyman Karaman
Bartın Gerçek Gazeteciler Dernek Başkanı