Cumhurbaşkanımız 2024 yılını emekliler yılı ilan etti. Emekliler de beklenti böylelikle zirveye çıktı.

25-30 yıl çalışıp hayatlarının son yıllarını huzurlu ve mutlu yaşamak isteği gerçek olacaktı artık.

Tayyip Erdoğan istediğini yapabilecek kudreti ve Meclis çoğunluğu vardı.

Hayalin ötesinde reel olarak maaşların yaşam koşullarının düzeyine çıkarılması Tayyip Erdoğan'ın iki dudağı arasında olduğunu herkes biliyordu.

Hissedilen yaşanılan 9 enflasyon emekliye yaşam hakkı tanımıyordu. Maaş üzerinden zam uygulanmaması yapılan enflasyon farkının maaşa alım gücüne etkisini kaybettiriyordu. Enflasyonist ortamda memurların maaşı,temizlik personeli işçinin gerisinde kaldı. İş ortamındaki maaş hiyerarşisi alt üst olduğu için huzursuzluk başgösterdi.Emekli olduğunda hemşireye asgari ücretin altında maaş bağlanması emekliler de yeni sıkıntının oluşmaya başladığının işaretiydi.

2023 Cumhurbaşkanlığı seçimi gelmiş ortalık feveran haldeydi. Bu tablo ile seçime girmek olağan değildi. Tayyip Erdoğan seçim vaadi olarak önce en düşük memur maaşını 22000 olacak dedi ve Seyyanen 8077 de ekleyerek memurun feryadını dindirmiş oldu. Bu adım doğru strateji olmuştu.

Fakat bu seyyanen zam emekliye verilmedi.16 milyon emekli şok yaşadı. Türkiye geneli ev kiraları 10-15 bin civarında iken 2008 de çıkarılan kök aylık nedeniyle maaşa gelen zamlar 7500’ün üstüne çıkmıyordu.

Cumhurbaşkanının dediği gibi memura verilen Seyyanen zam nasıl emekliye verilmezdi. Olur mu öyle şey demişti.

Herkeste aynı şeyi söylüyordu. MHP lideri Devlet Bahçeli de aynı şekilde sitem edince bu sefer emekliye seyyanen zam gelecek sanıldı ama Cumhurbaşkanlığı seçimi bitti ama emeklilerin ızdırabı fakirlik düzeyinde maaş alması bitmedi.

Aslında emekli çalışırken maaşının 3/1'ini zaten prim olarak ortalama 25 yıl ödüyordu. Hayatını mutlu şekilde devam ettirecek maaşı alamaması akla ziyandı.

Heleki SGK BAĞKUR emeklisinin ödediği primler ile en düşük emekli maaşı arasındaki makasın azalması, memurla uçurum oluşması tüm dengeleri tarumar etti. Tüm sosyal sigorta uzmanları, sendikalar durumun sürdülemez boyutta olduğunu sosyal medyada ve televizyonlarda konuşmaya başladı.

Şimdi 2024 yerel seçim geldi çattı. Sahaya inen parti yetkililerine şikayetler serzenişler öyle arttı ki durum Tayyip Erdoğan'a olduğu gibi aktarılmak zorunda kalındı. Önce geçen 6 aylık enflasyon farkı 7,57 olarak açıklandı.Ortalık durulur sanıldı ama öyle olmadı.Tepkiler çığ gibi büyümeye devam etti.Memura verilen I,25 zammın sgk-bağkur içinde verilmesi eşitlenmesi talepleri nihayet 23.01.2024 itibariyle Tayyip Erdoğan tarafından kabul edildi.Sosyal medyada oluşan taleplerle mağduriyet bir parça da olsa giderildi ama sorun hala çözüme kavuşamadı.Çünkü maaşlar çalışan ile emekli arasında 3.5 maaş fark kapanmadı. 1.5 yıl önce böylesi bir fark yoktu. Çözüm seyyanen 12074 tl ile emekli maaşlarında gerçek anlamıyla düzelme olabilecektir.

Enflasyon ekonomik olarak adım atmayı zorlaştırıyor olmasına rağmen bir şeyler yapılmalı idi çünkü Büyükşehirlerde emekli kilit oy potansiyelini koruyordu.

Sadece İstanbul da 3 milyon emekli var olduğu düşünüldüğünde bu acil çözülmesi gerekiyor.

Emekliye enflasyon farkı verilse de kök maaş düşük ve Tüik'in enflasyon rakamları yetersiz almaktadır. Emekliye şuan için eskiden olduğu gibi, çalışandan 2-3 bin az maaş alır seviyeye çekilmesi zorunludur.

2024 emekliler yılı olabilmesi için şunlar yapılmalı ki emeklilerle ilgili sorunlar tekrarlamasın.

3 milyona yakın çalışan, 7500-10000 tl emekli aylığı alacaktır.

Kim bunlar? Asgari prim ödemelerini ara ara asgari düzeyde yapıp 3600 günle emekli olanlardır.

Kök aylık meselesi sadece bugünkü emeklileri ilgilendirmiyor, ilerleyen senelerde de düşük emekli aylıkları sorun olmaya devam edecektir 2008 de 5510 sayılı kanunda yapılan kök aylık düzenlemesinden vazgeçilmelidir.

Asgari ücretle, asgari ücretin 2.5 katına kadar prim ödeyenlerin emekli aylıklarında bir farkın olmaması, yüksek ödenen primlerin değersiz olmasının önüne geçip 2008 öncesinde olduğu gibi maaşları yüksek olmalıdır.

6 milyon civarı 4-A, 4-B,4-C sgk emeklisi 10000 TL ’nin üzerinde ancak asgari ücretin altında emekli aylığı alacak. Yüksek prim ödeyip düşük maaş bağlanma sorunu çözülmelidir.

2008 yılında 5510 Sayılı Kanun'la Aylık Bağlama Oranlarını %70’ten %30’a AK Parti indirdi. Tekrar eski orana çekilip geriye dönük maaşlar düzenlenerek hak kayıpları geri verilmelidir.

Yine 2008 yılında 5510 Sayılı Kanun'la emeklinin Türkiye’nin gelişme hızından aldığı payı %100 den %30'a AK Parti düşürmüştü bu da eski orana çekilmelidir

Herkese ödediği pirim günü ve miktarına göre maaş verilmelidir.3600 gün pirim ödeyen ile 9000 gün pirim ödeyen aynı maaşı almamalıdır.31 mart seçimleri şimdiden çok kazanımlara gebe.

Musa KOCAKİREN

AKTİVİST