Bartın Ömer Tepesi İl Kültür Müdürlüğü Bartın’a küçük mü gelmeye başladı acaba? Merkez sallanıyor. Kültür merkezi kitlesel terapi merkezi gibi oldu.
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ’NİN TÜRK SANAT MÜZİĞİ KONSERİNİ İZLEDİNİZ Mİ?
Bartın Ömer Tepesi İl Kültür Müdürlüğü Bartın’a küçük mü gelmeye başladı acaba? Merkez sallanıyor. Kültür merkezi kitlesel terapi merkezi gibi oldu.
Meğer; yorgun, üzgün beden ve ruhlarımızın çok ihtiyacı varmış. Covit-19 döneminin ardından doğası gereği insanın hamurundaki özgürlük, zincirlerini kırmış geçmiş, çok da iyi etmiş. Gün geçmesin ki bir sanat organizasyonu, etkinlik olmasın. Son yıllarda A’dan Z’ye Kültür Merkezi çalışanlarının iş yükü büyük oranda artmış görünüyor. Kolaylıklar emekçi kardeşlerimiz.
Sanat; kitlelerle bir bağ kurar, duygulara ve düşüncelere derinlemesine işler. Bartın Ömer Tepesi’ndeki İl Kültür Merkezi Pazar akşamı iki saate yakın süren bir sanat organizasyonuna ev sahipliği yaptı. Sanat, sanatçılar ve izleyici arasında çok enteresan bir bağ oluştu, görmeliydiniz. Bana kalırsa bu sanat topluluğunu incelemekte yarar var.
Farklı güzellikler, mucizelere ulaşılabilir. Geçtiğimiz Pazar günü, Atatürkçü Düşüne Derneği Türk Sanat Müziği Korosu’nun 2025’e merhaba konseri vardı. Konserin ismi Bartın’a merhaba konseri olabilirdi. ADD’nin kendi ismi ile oluşmuş bu çapta bir koro Bartın merkezde bir ilkidir. İzleyicilerle birlikte; konserin başından sonuna kadar tek yürek tek ses kocaman bir koro oluştu. İvmesi hiç bozulmadan her dakika yükselen bir frekans, ciddi bir kimya vardı salonda. Leonardo Da Vinci renklerin kimyasının bilimsel etkileşimini açıklamıştı. Emin olun Pazar akşamı notalarınkine şahit olduk.
Koro şefi Levent ÖZGER’in kısa süre önce gittiği Küba seyahatindeki rehberlikte anlatılan izleyici ile paylaştığı anısı, o kimyanın tepkimesi sonucu oluşan coşkuyu özetliyor.
Öldükten sonra ülkesini yöneten tek lider diyerek ATATÜRK’ e hayranlığını anlatan F. CASTRO, ülkesini ziyarete gelen bir Türk bürokrata ATATÜRK için: ‘o bir yıldızdı kaydı ve ülkenize düştü’ demiştir. CASTRO’nun tarihe geçen bu sözleri Küba’da turistlere anlatılıyormuş. Okumak başka bir şey, yabancı topraklarda o ülkenin büyük liderinin sizin eşsiz liderinizden övgünün ötesinde hayranlıkla söz etmesi başka bir şey olsa gerek. Bizler gözü yaşlı dinledik, içimizden aklımızdan geçenin tarifi yok. Bir de Sayın ÖZGER’in yaşadıklarını düşünebiliyor musunuz?
Konserin usta sunucusu Halide Edip YAZICI Hanım’ın hemen hemen her sunum öncesi ATATÜRK özdeyişlerinden oluşan eşsiz paylaşımları gönülleri fethetti. Bartın ve Amasra Belediye başkanlarımız, Garnizon komutanımız ve aileleri, Hiçbir siyasi parti, kuruluş gözetmeksizin ADD başkanı ve Koro başkanlarının davetleri üzerine katılım sağlayan kurum ve kuruluşlardan misafirler, en önemlisi de Bartın’ın müzik sever halkı sanatın ve sanatçının özel bir anlamı ve yeri olduğunun açık izahıdır.
Olayın neresinden bakarsanız bakın, hangi şekle sokarsanız sokun bu eserin tek bir ustası var. Bu harika koroya emek vererek bu noktaya getiren, bilgisini, nefesini, zamanını, sabrını, paylaşımcı ruhunu koronun hiçbir üyesinden esirgemeyen, hangi notaya hangi sözün kahramanı ve bir o kadarda kuralcı ve doğru sözünü en beyefendi şekli ile ayrım yapmadan esirgemeyen usta, şef, öğretmen, Levent ÖZGER Beyefendi’dir.
Kim dir Levent ÖZGER:
Ağustos ayının 25’inci günü Zonguldak Kozlu’da dünyaya gelmiş. (O dört haneli tarihi yazmayacağım, yaş denen o rakamın sanata verdiği yılların önüne geçsin istemiyorum.) Zonguldak Mehmet Çelikel Lisesi, ardından İş İdaresi Bölümü okumuş ve Zonguldak Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğü’nden emekli olmuş. Halen Karadeniz’in Siyah İnci si, Karaelmas diyarı madenci şehri Zonguldak’ta yaşıyor ve Zonguldak, Çaycuma, Devrek, Kilimli, Safranbolu ve Bartın’da farklı isimlerdeki korolarda şeflik yapıyor. Her hafta Çok sevdiği müzik aşkına hiç aksatmadan çalışmalarına katılıyor. Mevsimlerde ona engel olamamış.. TRT repertuarında yer alan Türk Sanat Müziği besteleri yapmış, toplumcu, gerçekçi şiirler yazmıştır. Kömür Karası Müzik Grubuna udu ile eşlik etmektedir.
Pazar akşamı sevgili eşine yazıp bestelediği makamı: Uşşak, Usulü: Semai ‘GÜLÜM’ adlı eserini Solo olarak Ceyda Çöme GÖKOVA seslendirmiştir.
Bu muhteşem koronun her bir üyesi koristlerinden saz sanatçılarına teknik ve idari kadrosuna ve özenle hazırlanmış repertuarına, sahne düzenine kadar o büyük alkışları hak ediyor.
Sanat; sanatçının mesajını en güzel şekilde ileten en etkin iletişim aracıdır. Ustası, sanatçısı, eseri, sunumu, takipçisi, hayranı, meraklısı mesajı alır ve geri dönüşüm başlar. Bir sanat dergisinin araştırmasında okumuştum, sanat alanında; tüm diğer alanlardan farklı olarak önce arz oluşur, sonrada talep diyordu. Yani sanat talebe göre oluşmaz; oluşuma, esere göre talep doğar. Bu sebeptendir ki önce gönülden yapılan, yetenekle içiçe geçmiş duyguların hakim olduğu, ama her alanda da iletişim ağı oluşturulabilecek bir güce sahiptir sanat.
Ben sanatın bu gücünden faydalanan, bizzat bilimsel olarak ispatlanmış sanat terapidir gerçeğinin kanıtıyım. Bana umut veren, yaşama sevincimi güçlendiren, benimle birlikte şarkılar söyleyip öğreten gelmiş geçmiş tüm müzik dostlarıma ve bu eşsiz ekibe teşekkür ve minnetle. Görmeliydiniz salondaki coşkuyu, o coşku benim içerimdeki heyecanın tarifidir.
Ciddi ve teknik eleştirileri üstatlara, akademisyenlere, sanat eğitimi almış bilirkişilere bırakmakta fayda var. Emeğe saygı duymak, sanatçı ruhuna sahip olmaktır. İşin gerçeği; -Ruhun hangisine yakınsa ona yakın olasın’ derdi anneannem. Ben Pazar akşamı çok eğlendim. Damarlarımdaki asil kanda, ruhumu saran sanat müziği sevdasında hala heyecanını taşıyorum.
Nabız yüksek; her şey yolunda giderken uğruna sararıp solmayalım da... Şaka bir yana…
Maddi manevi emek veren herkese, ADD Başkanı Erdem Ekmekçi’ye, Çalışma mekânı için yer temin eden Belediye Başkanımız M. Rıza YALÇINKAYA’ ya, Koro Başkanı Güçlü Ocakçı’ya, sponsorlara, misafir sanatçılarımıza, Salonu dolduran tüm izleyicilerimize, kırmayıp gelen tüm dostlara sonsuz teşekkürler.