Yapısal reformlar yapmak, yıllarca nasırlaşan kast yapılarda çok zordur. Yenileşmeye ve değişime kapalı olan bu yapılar, değişimi arzu edenleri sürekli dışlayarak veya pasifize ederek kendi durumlarını korumayı görev saymışlardır. Zamana ve siyasi popülizme kapılmadan yenilenmenin gerçekleşmesi sağlanmalıdır. Yama yapa yapa gelinen günümüzdeki kanunlarla, düzenlemelerin ne Avrupa birliği normlarına uygunluğu sağlanabilmiş ne de çalışma hayatında yenileşme ve değişim getirememiştir. Fakat tüm zorluklara rağmen ümidimiz üniversiteli işçiler platformu olarak sürüyor.

Çalışma hayatında köklü değişikliğin kilidi lokomotifi üniversite mezunu işçiler olduğunu ilgili kamu kurumu ve sendikalarla defalarca paylaştık.

62-63-64. Hükümetlerin Çalışma Bakanlarına, ilgili ihtisas komisyonları vekillerine, memur-sen, Kamu-sen ve Kesk gibi sendika konfederasyonlarına üniversiteli işçilerin mağduriyeti anlatıldı, mağduriyetimiz Başbakan nezdinde de kabul edildi. Basın yayın kuruluşlarında çalışma hayatı içinde gündeme defalarca geldi. Bu defalarca gündeme gelmelerin karşılığı kamu personel danışma kurullarında (KPDK)  çözümü üzerinde mutabık kalınan, anlaşılan konular arasında oldu.

Bakınız KPDK kimlerden oluşuyor. Toplu sözleşme görüşmelerine, kamu idaresi adına Kamu İşveren Heyeti, kamu görevlileri adına Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti katılır. Kamu İşveren Heyeti, Devlet Personel Başkanlığının bağlı olduğu Bakanın başkanlığında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Devlet Personel Başkanlığı temsilcilerinden oluşur.

Şimdi üniversiteli işçilerin mağduriyeti var, talepleri etik ve modern çağın çalışma hayatı normlarına ışık tutuyor yön veriyor. Bu mağduriyet bitmeli diye karar alan bu kurul üyeleridir. KPDK da karar alan bu kurul devletimizin tepe organları değil mi ki aldığı kararlar akim bırakılsın!
Kamuda üniversite mezunu işçi olarak yıllarca çalışan ve Doktora, yüksek lisans yapmış, Avukatlar, Mühendisler, Veterinerler, Öğretmenler, sosyologlar, sağlıkçılar, İktisat ve İşletme mezunu eğitim almış meslek gruplarından oluşan binlerce kişinin oluşturduğu bu ülkeye değer katmak için kendi mesleklerini yapmak ve diplomalarını kullanmak isteyenlerin haklı talepleri memuriyete geçiş ile sağlanabilir. Güneş gibi aşikâr olan ve üniversite mezunu işçilerin memuriyet ihdası kamunun kazanımı olacaktır.

Hükümetimizden akademik kariyere, okuyana, diplomalıya verdiği önemi göstermek hem vatandaş hem çalışan olarak görmek istiyoruz. Okumuş ve okuyan üniversiteli işçi kardeşim ötekileştirilmekten kurtarılmalıdır. Üniversiteli işçiler için söylenen sözlerin gereği, söz namus borcudur şiarınca KHK ile yerine getirilmelidir. Bekleyişler bitmeli gülmek huzur bulmak zamanı oluşturulmalıdır.