Sinyal Kesici

Böyle bir yazı yazmak istemezdim. Göz görürken gönül dayanmıyor. Bu vatan ve üzerinde yaşayanlar bizim ve bizden. Günü kurtarmak, adam sende, bozulanı ben mi düzelteceğim deyip geçmek bize düşmez. Biz acı gerçekleri söyleyelim de belki sesimizi duyan olur. Amacım eğitim – öğretimin kalitesini yükseltmek için gerekenlerin yapılmasıdır.

2011 üniversite sınavından (LYS)’de 38 bin 269 öğrenci “sıfır” aldı.

Yaklaşık bir sınıf da 25 öğrenci olsa 1530 sınıf eder.

Yaklaşık bir okulda 24 sınıf olsa 63 okul eder.

Yaklaşık bir okulda 50 personel olsa 3187 personel eder

Yaklaşık bir personelin maaşı 2000 lira olsa 6.374.000 lira aylık, yıllık ise 76.488.000 lira sıfıra giden para.

Ben hesaptan anlamam. Bir çay içsem kaç lira diye sorarım. Vergi isterlerse veririm. Çalıştığım da “emeğin karşılığı budur” derlerse alırım. Bu hesapları her halde ilgililer yapmaktadırlar.

Lise sona kadar gelen bir öğrencinin yapılan ciddi bir sınavdan sıfır alması şahsen beni düşündürmektedir. Bunun nedenlerini araştırmaktan ziyade alınması gereken tedbirler vardır.

Günümüzde teknolojinin gelişmesi ve öğrencilerimizin bu iletişim araçlarını çok iyi kullandıklarını biliyorum. Sınavlara çalışmayıp cep telefonları ile kopya çekmeleri bana göre bunların başında gelmektedir. Yasak olmasına rağmen her öğrencide rahat şekilde internete girebilen telefonlar var. İnternette neyin olup olmadığını benden daha iyi biliyorsunuz!... Bu telefonlar öğrencilerin elinden ders içi ve dışında eksik olmamaktadır. Günümüzün oyuncağı bu. Sınavda sorulan soruyu, göz açıp kapayıncaya kadar google’a sorup cevabını yazarlar. Zaten okumaya pek gönlü olmayanlarında elinden eksik olmuyor. Öğretmen ders işlerken, onlarda kendilerine yakın hissettikleri ile masa altından haberleşmektedirler. Böylelikle ders dinlemeden, çalışmadan sınava girip başarılı olması düşünülemez. Ders sınavlarında kalemi ve silgiyi arkadaşından isteyenleri duymaktayız. Nasıl olsa sınıfını geçer! Ders araç ve gerecine ne ihtiyaç var!

Öncelikle sınıfların ders dinlenilebilir hale getirilmesi gerekir. Teknolojinin önüne geçilemediğine göre, sınıflara “sinyal kesici (jammer)” yerleştirilmelidir. En azından ders dinlemek için okula gelen öğrencilere yardımcı olunur. Böylelikle yönetmeliklerde yasak olan; ses kayıt edici, görüntü alıcı gibi cihazların sınıflarda işlemsiz hale getirilmesi sağlanmış olur. Öğrencilerden duyduğumuza göre bir şekilde sınavlardan önce, sınav sorularını elde etmeleri ya da yazılı olmayan emirlerle başarıyı yükseltmeye çalışılması gibi yapılmaması gerekenlerin yapıldıklarını duymaktayız. Bu davranışlar, o anda öğrencinin işine gelir, ama ileride ciddi bir sınavla karşılaştığında durum ortadadır. Bu sözlerime kimse alınmasın gerçekler acıdır. Kısaca yukarıya yazdığım rakamlar acı gerçeklerdir. Bu çocuklar bizim,  heder olan bu paralar da bizim.

Tamamını bilmiyorum ama bazı ders programlarında gösterilmeyen sınav saatlerinin tamamen kaldırılıp, yönetmeliklerde belirtilen sınavların ciddiye alınıp, merkezi sistemle yapılması başarıyı yükseltecektir. Haftada bir saat olan dersin, otuzaltı hafta ders işlenecek diye konmuş. “Bu dersin sınavları ne zaman” diye sorulduğunda “idare edin” sözü ile karşılaşıldığını biliyorum. Bu dersin; ikisi birinci yarıyıl, ikisi de ikinci yarıyılda olmak üzere dört ders saati yazılı sınavlara ayrılması gerekirken yok. Sorulduğunda “idare et.” Eğitimde idare olmaz. Yapılan işin ciddi olması gerekir. Lise sınıflarının ilk yıllarında, okuyamayacak olanlar dört yıl bekletilmemelidir. Yaygın eğitime ya da mesleğe yönlendirilmelidir. Her yerde çalışacak dürüst insanlara ihtiyacımız var. “Sanayide çalıştırılıp yetiştirilecek eleman yok” diyor ustalarımız. “Yirmi yaşındaki delikanlıyı çırak olarak yanıma alayımda kendimi mi dövdüreyim” diyorlar. Her alan da iyi bir işçiye, ustaya ihtiyacımız var. Üzerinde canımızı taşıdığımız, onbinlerle ifade ettiğimiz arabamızı emanet ediyoruz tamirini yapsın diye. İçinde barınacağımız evi yapan dürüst usta ve yardımcılarına ihtiyacımız var. Gençlerimize, ilköğretimden sonra bir sene daha okuma hakkı verip mesleğe yönlendirilmelidir. Bunun içinde okullarda ciddi sınav gerekir. Kesinlikle sınavlar merkezi sistemle yapılmalıdır. Okullarda yapılan sınavların ciddi olmadığını gösteren deliller yukarıdadır. Otuzsekizbinikiyüzatmışdokuz sıfır ve yıllık; yetmişaltımilyondörtyüzseksensekizbinTLsıfıra giden para!...