Yarım asrı geçse de zaman hep seni özler insan. Bazen hasretin, özlemin yoğunlaştığı anlar olur. Duygu seli uzaklara alıp götürür. Yola koyulup gitmek istersin, ama gidilecek yer yoktur. Gitsen bile açılan kapıların resmiyetten ileri geçmediğini hissedersin. Herkes bayramlık yüzünü gösterir sana. “Bitse de bu ziyaret, ben de baksam işime gücüme” diye.
Açılan kapılarda öpülecek el kalmadıysa yabancıdır, duvarlar sana. Hele boynuna sarılıp, saçını okşayıp, tenini koklayan biri yoksa hüzün gözyaşları akar yüreğinin derinliklerine. Eyvah dersin geçen zamana. Ben ne yaptım şimdiye kadar, “keşke ayağının altını öpseydim” dersin ama bulamazsın, öpülecek ne bir el, ne bir ayak.
Belki de hatırlarsın arefe günü sabahı “Kalk yavrum bugün Kurban Bayramı arefesidir, namazın farzını kıldıktan sonra “teşrik tekbirleri”ni getirmeyi unutma” sözünü. Sormana fırsat vermeden bir öğretmen edasıyla dökülür dilinden “Allahü ekber, Allahü ekber Lâ ilahe illallahu vallahu ekber. Allahü ekber ve lillâhilhamd”. Bu tekbirleri arefe günü sabah namazından başlayıp bayram günlerinde yirmi üç vakit farz namazdan sonra getirmek vaciptir” der, o mübarek söz.
Arefe günü tutar elinden, götürür seni bu dünyayı bitirip ahiret yurduna göçmüş olan yakınlarını ziyarete. Yaşın kemale erdiyse “beni götür mezarlığa da “bir Fatiha okuyayım anama – babama” ya da yakınlarıma” der. Bayram gecesini ve günlerini seninle geçirmek ister. Ne olur bakıtma kapılara o mübarekleri.
Yarın çok geç olabilir. Telefon ediyorum, açan yok. Bağırıp çağırıyorum, feryadımı duyan yok. Kapıyı açsam öpecek el yok. Bana bayramı anlatacak dil yok. Eşimiz, kardeşimiz, dostumuz çok olabilir, ama onlar yok. Sanki bir hazan yeli esti ki savrulup gittik birer tarafa. Toplanacak yer, sığınacak kol, kanat yok.
Büyüdüğünüzü sanmayın, onların yanında çocuksunuz daha, çocuklarınız, torunlarınız bile olsa. Makam mevkiiniz ne olursa olsun gidin yanlarına, yalnız bırakmayın. Ahizenin karşısında gözyaşları akmasın onların.
Bayramınızı tatil, tatilinizi de bayram yapma sanmayın. Işıltılı salonlar, parıltılı eğlence yerleri çok yıldızlı tatil yörelerinde mutlu olduğunuzu sanmayın. İçinizdeki fırtınayı dinleyin. Eğlenmek hakkınız ama bu bayramlarda değil. Bekleyenleriniz var. Dünyanın en iyi bakıcıları da olsa sizin yerinizi tutmaz. Kıymetinizi bilin. Maddi anlamda sizden bir şey beklemezler, yeter ki siz olun yanlarında.
Kurbanını ve kurbanınızı kendiniz kesin, kesilirken yanında bulunuverin. Bayramın her anı ibadettir. Misafiri ağırlamak, misafirliğe gitmek, sılairahim yapmak dinimizin emirlerindendir. En yenisi giyilmiştir elbiselerin, ayakkabıların. Bayram sabahı, namazı kılıp bayramlaşmak, “Gaferellahu lena leküm” (Allah bizi ve sizi bağışlasın) nidaları, uhrevi âlemlere alıp götürür insanı. Işıl ışıl gözler birbirinin içine bakar o gün.
Gurbettekiler akar akın akın doğup büyüdükleri, göçüp gittikleri yerlere. Yol uzundur, yol arkadaşı varsa yanında bir de sıla türküsü, ya da ilahisi koydun mu arabaya… Aman haa! dikkat edin bayram yolculuğuna, kuralları ihmal etmeyin. Bayramınız zindan olmasın. “Geç geldi” desinler, ama “hiç gelmedi” demesinler.
Bayramlar barışma günleridir. Dünyalıklarınızı, gelip geçici olanları elinizin tersiyle itin bir tarafa, sarılın birbirinize. Daha kaç bayram geçireceğiz ki bu dünyada, aha geldik aha gidiyoruz. Toprağın altında, nice zenginler, güzeller, gençler, çocuklar yatmakta. Geçen bayramda aramızda olup da şimdi üzerinde çimenler, otlar biten hatta unutulup giden nice insanlar yatmakta. Geleceğimizin hesabını değil, geçmişimizin hesabını vereceğiz.
Kısaca; başta anne- babamız varsa onlardan başlamak üzere en yakınlarımızı, uzak ve yakın akrabalarımızı, komşularımızı, dostlarımızı, ahirete göçmüş olanlarımızı unutmayalım. Tatil yerlerine bir başka zamanda gidelim. Biz ne yaparsak onu görürüz. İleride bizim başımıza yaptıklarımız gelir. Benim gibi gidip ziyaret edemeyecekseniz, iletişim araçları ile olanların hal hatırını sorun, onları mutlu edin, dualarını alın. Bayramlar, duaların kabul olduğu günlerdir
Bayramınızı tebrik eder, sevdiklerinizle beraber sağlık, mutluluk içinde geçirmenizi dilerim.