Cumhuriyeti şekillendiren temel ilkeler devlet, yönetiminin seçimle işbaşına gelmesi ve yine seçimle değiştirilmesidir. Yasama, yürütme ve yargının birbirine karşı bağımsız olarak işlediği kuvvetler ayrılığının olması, hukuk devleti, demokrasi, özgürlük ve insan haklarına saygıdır. Dolayısı ile iktidarların millete ait olduğu bir sistemdir. Bu nedenledir ki Cumhuriyet rejiminde egemenlik bir şahsa veya zümreye ait değildir. Devletin temel organlarında çalışanlar, buna devlet başkanı da dahil olmak üzere seçimle iş başına geldikleri gibi kesinlikle bu hükümet sisteminde veraset sistemi işletilemez.

29 Ekim 1923’te ilân edilen Cumhuriyet,1924 Anayasası’nın 1. Maddesinde ifade edilmiş,1961 Anayasası devlet şeklinin Cumhuriyet olduğunu belirtmiştir (Madde 1). Bir hükümle de değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek şekilde bağlamıştır (Madde 9).

1982 Anayasası Cumhuriyet rejiminin kesinlikle benimsenmiş olduğunu beyanla 1.Maddesinde “Türk Devleti bir Cumhuriyettir”. 4. Madde de 1. Maddede ki devletin idaresi Cumhuriyet’tir hakkındaki hüküm, yine; Cumhuriyetin nitelikleri (2. Madde), 3.Madde de dahil olmak üzere bu hükümlerde değiştirilemez, teklif dahi edilemez hükümlerini vazetmektedir. Bu hükümle de garanti altına alınmıştır. Ayrıca Millet Vekilleri ve Cumhurbaşkanı görevlerine başlarken Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacaklarına dair yemin ederler (Madde 81 ve Madde 103)

Türkiye Cumhuriyeti her türlü olumsuz şartlara rağmen vatanseverlik aşkının bir ürünüdür. Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eserim dediği bu Cumhuriyet; bağımsızlık ve özgürlük için emperyalist güçlere karşı açılmış savaşın galibiyetle sonuçlanmasından doğan, düşünce ve sanat harikasıdır. Ödenen ağır bedellerin minnetidir. Cumhuriyetimizin kazanım ve değerlerini, Minnet duygularımızı kaybetmeden, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda, üzerine bilimi ve ilmiş nakış gibi işleyerek Türk Dünya'sının kültürünü daha da ileri seviyelere taşıyarak nice 91 yıllara Türkiye Cumhuriyeti…