Canım annem;

Senden ayrılalı hayli zaman oldu. Günlerin - gecelerin tadı kalmadı. Ayrılık zor derlermiş ya, başa gelince anlıyor insan. Ne ses var, ne de bir soluk. Tenezzül edip telefonun ahizesini bile kaldırmıyorsun. Biliyorum, beni sevdiğini ama ne olur bir ses ver. Yoksa kırgın mısın bana? Sen bana dargın - kırgın olamazsın. Sen benim annemsin.

Biliyor musun neler geçti başımdan? Yıllar önce beni alıp götürmüşlerdi de sabah hücrenin penceresinden baktığımda dışarıda ilk gördüğüm sen olmuştun. Oturmuş çimlerin üzerine, gözlerini dikmiştin hücrenin penceresine. Yine böyle bir olay geçti başımdan. Ama bu sefer hiç suçum yok be annem. Ben yoktum zaten oralarda. “Vardı” demişler. Benim için, önemli değil de, o gece ve günde hep sen geldin aklıma. “Annemin haberi olsaydı gece - gündüz yanımdan ayrılmazdı” diye geçti içimden. Ne yapalım böyle şeyler geliyor insanın başına. Bu dünyada iyiler olduğu gibi şer olan insanlarda var. Zaten onlar olmasa biz ne ile imtihan olacağız. Yorganın altına sarılıp yatıyorum. Çok kere buz gibi olmuş vücudumla uyanıyorum. Çünkü açılmışım, üzerimi örten olmamış be annem. Gelirdin de bebek gibi yorgana sarardın, bir de öpücük kondururdun alnıma – yanağıma. Sıcaklığını yüreğimin derinliklerinde hissederdim ama sana hissettirmezdim annem. Uçup gittim el diyarlarına. Okul - iş derken zaman geçiverdi çabuk. Dönüp geldiğimde, kanatları kırık bir kuş gibi kalıverdim sokak ortasında.

Başına gittim, selam verdim, aldın mı annem? Telefonlarımı niçin açmadığını sordum duydun mu annem? Ayaklarının altını öpemedim, bana hakkını helal ettin mi annem? Başımı kucağına alacaksın diye baktım… baktım gördün mü annem? Boynuna sarılıp doya doya koklamak istedim, bulamadım seni annem. Sen neredesin, ben mi bulamıyorum, sen mi benden kaçıyorsun annem? Seni seviyorum, ama heyhât… canım annemmm…

ANNEM
Seni sevdiğimi söyleyemedim
Yanında kıymetini bilemedim
Elini doya doya öpemedim
Yavruna hakkını helal et annem

Sıkıntılar zorluklarla büyüttün
Benimle ağladın benimle güldün
Yokluğumu rüyalarında gördün
Şu gurbet olmasa da doysam annem

Kucağında açlık nedir bilmedim
Damarlarındaki sütünden içtim
Hani senin biricik bebeğindim
Gel de beni kollarına al annem

Ayrılık ölümden beter derler ya
Akan gözyaşlarım döndü deryaya
Yokluğun küstürdü beni dünyaya
Geçen günlerim zindan oldu annem

Bilmeden sitemli sözler söyledim
Üzdüm kalbini kırdım hata ettim
Sizlere “öf” bile dememeliydim;
Benim kusurlarımı af et annem

Bana her sözün bir nasihat imiş
Anladım ama zaman çoktan geçmiş
Cennet ayaklarının altındaymış
Ne olur duana muhtacım annem

Sözü uzatıp seni yormayayım
Kem söz evlatlarımdan duymayayım
Senin her halinle mutlu olayım
Durağın cennet olsun canım annem

Sağken annenizin kıymetini bilin, yoksa son pişmanlık fayda vermiyor, vesselam!..