TOKİ İlkokulu ve Ortaokulu bir ilk yanılmıyorsam Kitap Fuarında yayınları sergilenen ve biz de bir ilk oluyoruz okul aile birliği olarak böyle bir organizasyonda çalışan. Çünkü okulumuz okumak için, okutmak için velileriyle birlikte tam kadro çalışıyor. Hatta sadece okul değil,"herkes için dir okumak" diyerek...
Oku…Okusana çocuğum,oku işte;ne okursan oku ama oku…
“Henüz eline bir gazete alıp okuduğunu görmedim.Okumuyor işte,sevmiyor okumayı benim çocuk.”
Öğrettik mi, öğrenmeleri için yolunda bulunduk mu,ya da nasıl başladık öğretmeye de öğrenemediler.
Sevgi bile doğar doğmaz kendiliğinden ortaya çıkmıyor maalesef.O bile öğreniliyor,ihtiyaç duyuluyor her şeye ve o, öğreniliyor, farkında olmadanmış gibi kendiliğinden sanki…
Ruhu bile acıkıyor insanın.Onu duygularla doyuruyorsun,menü kalabalık,damak tadı kişisel.Beden de tıpkı öyle…Kimi çinkoya,kimi demire,kimi karbonhidrata,kimi de proteyine ihtiyaç duyuyor bir başkasından farklı.Fıstığıydı,üzümüydü,etiydi v.s.’siydi… Harekete de acıkıyor,ihtiyaç duyuyor beden,ruh da öyle…Kimi spor yapıyor,kimi okuyor, kimi yazıyor.Kimi de sadece yiyip içiyor.
Hepsini hallettik:
Yiyip içen çok…spor yapan biraz daha az ama eğilim,yeterli.Peki,bu okuma sorununu,daha doğrusu okumama sorununu neden çözemiyoruz dersiniz?Çünkü; okuma açlığını gizli şeker gibi ölçmeden algılayamıyorsunuz, ölçümlerse aslında yüzlerce yıldır o kadar sık yapılıyor ki sadece yapanlar neyi yaptıklarının farkında değiller… İnanırmısınız bu da okuduğunu zanneden okumuş cahiller yüzünden…
Yemek yapmak sanattır der üstadları,spor için de öyle.Hatta abartmışlar yemek yapanlar,yemenin de sanat olduğunu iddia ediyorlar.Oysa en büyük sanattır okumak…
Mevzu okumaya ihtiyaç var mı? Okumak nedir?Nasıl okunur,nasıl öğretilir ve duyguyla alâkası var mı?Bu duyguyu kim, kimler verecek?
Halâ daha çağın,insanlığın, batılla yobazlığın ayrımının, özgürlüklerle hak ve hukukun, minnetin, milli değerlere saygının, örf ve adetlerin zamanın getirileriyle yansımasının ayrımını yapamayan çoğunluğun olduğu guruplarda, sizce okumaya ihtiyaç olabilir mi?
Zevkle, mutluluğunu ve sevgisini katarak bir annenin yemek yapması;bu dolu dolu yemeği bir evlâdın aynı zevk,mutluluk ve sevgi içerisinde haz alarak yemesi gibi dir okumak…
Yeşilin içerisinde ya da mavinin kıyısında spor yaparken o katıksız oksijenin bronşlara dolup akciğerlerin bayramı gibi dir okumak…
Dünyanın en güzel hayallerini kurarak, oyunlarını,kendine göre en güzel oyuncaklarıyla oynayarak kendinden geçmesi dir bir çocuğun okumak…
İster yatarak, ister dolaşarak,ister kalemle altını çizerek, isterse hayallerine renkli kalemlerle resimler çizerek okunur kitap.
O başlı başına bir duygu dur. Duygular ailede gelişir, sevgi varsa sevgili, kavga varsa kavgacı, kin ve nefret varca kinci ve nefretle bürünürsün. Kitaplarını da o duygularla seçersin işte. Gezmeyi seviyorsan gezerek öğrenirsin, aklın gezipte göremediklerinde kalır, onları da öğrenmek istersin ve o açlığını merakını okuyarak giderirsin. Hangi kitapı okuyacağını, seçmişsindir aslında… Hangi kitap, hangi duygu, hangi kişi… Hepsi burada işte…
Kendin seçmiş olursun okumak istediğin kitabını,konuşur bu arada kitap seçerken özgürlüğün.Alkış sesleri mi seni okumaya yönlendiren,alkışlayalım bebeğim.Sevgi söcükleri mi yoksa,sonsuza dek zaten severim,şayet istediğin göstermemse,söyle nasıl seveyim seni?
Kısacası okumak, örf ve adettir, kültürdür,santtır aslında. Okumak sevgi dir, akıl dır us dur.
17. Kitap fuarı etkinlikleri çerçevesin de biz TOKİ Okul Aile Birliği üyeleri olarak ağacı yaşken eğmek için yola çıktık. Kitap ve onu severek okumak adına bu yolda çocuklarımızı mutlu etmeye çalıştık. ve Bu kültürü onlara aşılaya bilmek için, onların kalemlerinden çıkan şaheserlerle hazırlanmış kitaplarımızın sergilendiği standı açtık. Belediyemizin bizi kırmadan ayırdığı o köşeye sizleri de bekliyoruz. Ve Okul idaremize, Okulumuz Türkçe öğretmenlerine, bizim sevgi dolu yayınlarımıza sponsor olan büyüklerimize, her şeyden evvel çoğunluğu annelerden oluşan fedakar okul aile birliği üyelerimize, Belediye başkanımız ve ekibine sonsuz teşekkürler ediyoruz…