Başbakan Erdoğan’ın ünlü tüp açıklamasının içinde gözden kaçan, ilginç ifadeler olduğunu düşünüyorum. Erdoğan nükleeri şu sözlerle savundu: “Kozmetik dünyanın içerisinde birçok sıkıntılar var. Bu kozmetik yaşamın içerisindeki sıkıntılar güzelliği getirirken bu güzelliğin yanında da bakıyorsunuz birçok sıkıntıları da getiriyor.”

Erdoğan bu sözleriyle insanlığın “gerçek dünya” ile “kozmetik dünya” arasında bir tercih yapması gerektiğini açık ve net olarak söylüyordu.

Merak ettim, araştırdım. Erdoğan’ın “kozmetik dünya” vizyonunun nasıl bir proje olduğu inceledim. Gerçek dünyadan, kozmetik dünyaya taşınmanın bedelini ve risklerini anlamaya çalıştım. Ortaya çıkan sonuçlar tüyler ürpertici....

Dünya siyasteçilerinin ve şirketlerinin insanlığı felakete götürdüğünü anlamak için kozmetik dünya ütopyasının ilham kaynağı ABD’ye bakmak yeterli. Uzmanlara göre, eğer herkes ABD’deki gibi yaşasaydı, dört dünyaya daha ihtiyacımız olacaktı! Eğer bir İngiliz gibi yaşaysadık, iki buçuk dünya daha gerekecekti.

Dünya ortalaması ile ilgili veriler, insanlığın toplamda dünyanın sahip olduğundan yüzde 44 daha fazla doğal kaynak kullandığını ortaya koyuyor. Bu aşırı yük, insanlığın yaklaşık yarım dünyaya daha ihtiyacı olduğunu gösteriyor. Üstelik bu ihtiyaç her geçen artıyor. Türkiye ortalaması 1.6 dünyaya ulaşmış bile.

* * *

Öyle bir ekonomik deha düşünün ki, insanlığı yaşatabilmek için temmuz ayı geldiğinde dünyanın bize verebileceği tüm kaynakları tüketiyor. Kozmetik dünyanın ekonomik modeli, gerçek dünyaya kesintisiz olarak borçlanıyor ve onu yok ediyor.

İnsanın kozmetik hırsları nedeniyle, 13 dakikada bir canlının nesli tükeniyor. Afrika’nın bereketli toprakları Avrupalılar’ı beslediği için, Afrika insanları açlıktan ölüyor.

Alışveriş merkezlerinde 40 gün 40 gece tüketim yapılsın diye, Karadeniz’in tüm vadileri HES borularına hapsediliyor. Silahlar konuşabilsin diye, insanlar susturuluyor.

Dünyayı yönetenlerin bu çılgınlığı sürdürmek için elinde fazladan bir dünya daha var mı? Yok elbette!

Öyleyse neden insanlığı sonu olmayan bir çılgınlığın içine sürüklüyorlar? Neden bizi gerçek dünyadan uzaklaştırıp kozmetik dünyaya taşımak istiyorlar? Bu büyük hesap hatası niye?

Onu da söyleyeyim...

Egolarımız artık gerçek dünyaya sığmadığı için. Egolarımızın açlığını, artık yalnızca kozmetik dünyanın debdebesi doyurabildiği için. Bu zamanın insanı kendi egosunu doyurmak için, diğer insanları ve tüm canlıları aç bırakabilecek kadar acımasız olduğu için. Toplumun her düzeyinde, gözü kapalı hak çiğnenebildiği için.

Senin egon kaç dünyaya sığar? Hemen bugün karar ver!


GÜVEN EKEN / Radikal