Hep birlikte zor zamanlar geçirdiğimiz şu son yıllarda, ne kadar bazı şeyleri kaybetmiş gibi görünsek de tüm dünya olarak daha zorlarını da gördüğümüz gerçeğini unutmamak lazım. Aklın yolu bir derken düşüncenin gücü ile tekrar güzel günleri görebileceğimiz inancındayım. Bu uzun ve meşakkatli yolda, önce bireysel akabinde toplumsal çözümler için çalışmalıyız. İnsanoğlu çok güçlü bir canlı olarak görünse de onun fiziksel zayıflığı görmezden gelinemez. İnsanın gücü aklındadır-düşüncesindedir. Fizik ve ruh sağlığımızı dengede tutabilmek düşüncenin gücünde yatar. Bundandır bilme vermemiz gereken önem.

Fiziksel gücümüzü bilimsel çalışmalarla toparlamak mümkünken, fiziki bütünlüğü sağlayan ruh sağlığımızı da korumamız gerekir. Olanla yetinmek değildir maksadım bunları söylerken. Şartları zorlamak güneş ışığını yakalamak gibidir zemheri zamanı.

Atalarımız hiçbir zaman boş laf etmemişler. Özlü sözlerin özünde yatanı kavramak yeterli olacak. Çalışmanın ışıltısını hep birlikte göreceğiz inancını taşıyorum. ‘Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.’ sözünü öylesine söylemedikleri aşikâr. Biz insanoğlu açgözlüyüz. Doymadan sağlıklı düşünemiyoruz. Ama bu da önemini yitirdi. Çünkü gözümüzün, midemizin açlığı ruhlarımızın açlığından kaynaklanıyor. Onu beslemenin en güzel yolu da sanat.

Doğanın özünü oluşturan renkleri bir araya getirmek, sakladığı sesleri gün ışığına çıkartmak, bağrından çıkan cevheri işleyerek sanat yapmak ruhu dinlendirir. Her insan özeldir sözü çok yerindedir. Bu demek oluyor ki hepimizin katkı sağlayabileceği özel yanlarımızın olduğudur. Uykusuz laboratuvara giren bir bilim insanının hata yapması kaçınılmazdır. Fazla mesaiden yorgun düşen kaynakçı ustasının hata yapmaması mucizedir. Kısacası zorlu yaşam mücadelemizde ruhumuzu akabinde bedenimizi de dinlendirecek aktiviteler şart olmuştur. Herkesin zaman mı var, para mı var, şartlar müsait değil dediğini duyar gibiyim ama artık öyle bir noktaya geldik ki bu şart oldu. Yoksa daha büyük ve telafisi olmayan hatalara gebe yaşantılarımız.

Bartın gibi küçük bir yerde yaşıyor olsak da Şans faktörünün büyük olduğu bir yer Bartın. Şans dedim, çünkü şans denen o soyut kavramı insan kendisi somutlaştırır. Şansı siz yaratırsınız yani. Demek istediğim Bartın insanının yaratıcı özelliği çok yüksek. Bir kere büyük illerin kaçınılmaz kaosuna onlar kadar maruz kalmıyoruz. Mesafelerin yakınlığı işe ve okula giderken harcadığımız paranın büyük çoğunluğunun cebimizde kalması demek. İş bitirme resmi dairelerin yakınlığı ile çok zaman almıyor. Besin kaynaklarımız diğer yerlere göre en organiğinden. Büyük ihtimalle kısır olan tek şey iş alanlarının kısıtlığı ve bu da şehir dışına göçlere neden oluyor. Bir de toplumsal kaliteli yaşam imkanlarımızın oluşmasında etken olan idari işleyişi sağlayamamış olmamız. İmkansız hiçbir şey yoktur. Düşüncenin-aklın gücüne inanın. Hepsi bu sayede düzelecek. Ama önce akıl sağlığınızı koruyun. Hoşlandığınız yeteneğinizin olduğu aktiviteler için zaman ayırın. Ormana mantar toplamaya gidin, oksijendir beyni besleyen. Kıraathanelerde Caferlerde geçirdiğiniz zamanın bir kısmını ona ayırın. Şiir okuyun, merak ettiğiniz bilmediğiniz gerçekleri araştırın. Bir enstrüman çalın, resim yapın, taş toplayıp koleksiyon yapın, örgü örün. Bırakın cep telefonlarını ellerinizden arkadaşlarınızla yaptığınız geyik muhabbetlerini yazın bir kâğıda. Çocuklarınızın eğitim kurumlarında aldıklarını araştırın, onlarla ilgilenin. Irmak boyuna çocuklarınız ve arkadaşlarıyla geziler yapın. Önünden geçtiğiniz tarihi evlere şöyle başınızı kaldırıp bakın orada yaşanmışlıkları hayal edin. Şarkı söyleyin. Söyleyemiyorum, sesim yok demeyin sahneye çıkacak değilsiniz, ruhunuzu şenlendirin.

Sahneye de çıkabilirsiniz, bu Bartın da çok mümkün. Bartın’da bu saydığım aktiviteleri ücretsiz yapma imkânlarınız o kadar çok ki yeter ki isteyin. Bartın da yaşamak gibi önemli bir fırsatı değerlendirin diyorum. Çoğunluk azınlığa destek olarak da bunu sağlayabilir. Sosyal yardım programları var onlarda çalışın ve destek olun hayatları zor olanlara. Bu tarz çalışmaların iç huzurunu hiçbir yerde bulamazsınız. Gezerken çöp yığınları haline dönen şehrimizi temizleyin ya da görevlilere ısrar ederek temizlettirin. Bu da bir çalışma şeklidir