Hani bazı hareketler, sözler vardır ya, yerli yerinde ve zamanında yapılınca taş gediğine cuk diye oturur. Fransa eski Cumhurbaşkanı Sarkozy’e gazeteci arkadaşlarla gönderdiğimiz kadın topuklu ayakkabılar ile verdiğimiz tepki de böyle bir hareket oldu.

Asılsız ermeni soykırımını kabul etmekle kalmayıp inkâr edene de ceza öngören yasa için Alçak boylu Sarkozy adeta yırtınmıştı. Neyse ki Fransa Anayasa konseyi yasa tasarısını ifade özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle iptal etti de vahim bir hatadan dönüldü. Sarkozy böylece ilk yenilgisini alarak kötü niyetle iyi murada erişemeyeceğini görmüş oldu.

Bartın Gerçek Gazeteciler Derneği olarak gönderdiğimiz yüksek topuklu ayakkabılar Türkiye’ye karşı aşağılık kompleksi yanında ayrıca boy kompleksi olan Sarkozy’e ince bir mesaj niteliğindeydi. Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak için koltuk uğruna şanlı tarihimizi lekelemeye çalışan çapsız Sarkozy ermeni oylarını almak için böyle bir yola başvurdu ama hesapları tutmadı.

Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetti ve Fransa'da cumhurbaşkanlığını sosyalist aday Francois Hollande kaptırdı. Temennimiz gelenin gideni aratmaması. Onu da zaman gösterecek. Ne diyelim sarkozy sonunda koltuğundan oldu. Sivri topuklu ayakkabıları seçim çalışmalarında kullansın, oylarını arttırsın, kompleksten kurtulsun diye gönderdik ama herhalde ayakkabıları çeyizine kaldırdı. Şatafatlı hayattan sıradanlığa adım attı. Dikkat etsin, seçimle beraber Carla’yı da kaybetmesin.

Sarkozy’e topuklu tepki Türkiye’de gündem oldu. “Fransa’ya en ilginç tepki Bartın’dan geldi” haber başlığıyla tüm İnternet sitelerinde ve ana haber bültenlerinde yayınlandı.

Tüm Türkiye’den ve yurt dışındaki vatandaşlarımızdan tebrik mesajları aldık. Topuklu ayakkabılar yerinde ve anlamlı bir tepki olarak vatandaşımızın oldukça hoşuna gitmiş. Arayarak tebrik eden, mesaj gönderen herkese buradan bir daha teşekkür etmek istiyorum.

Sözü fazla uzatmadan bu hareketimizi hafife almaya çalışan, tüm Türkiye’de gündem olmasını çekemeyen, hasedinden çatlayanlar da oldu. Böyle şeyler olacaktır, bunları doğal karşılıyoruz. Bu insanlar millete akıl vereceklerine önce onlarca borç dosyaları ile mağdur ettikleri insanlara karşı yükümlülüklerini yerine getirsinler, çıkıp ondan sonra konuşsunlar.

Bırakın milleti, kendine hayrı dokunmayan küçük gönüllü insanlarla uğraşacak, muhatap olacak değilim.

Horoza sormuşlar, Tavuk mu Yumurtadan Çıkar, Yumurta mı Tavuktan? diye,
Horoz “Ben yapar geçerim, polemiğe girmem” demiş.

Zaten birileri arkanızdan konuşuyorsa, onlardan iki adım öndesiniz demektir.