Kavşak Suyu havzası, 1948 yılından beri Bartın’a ve yakınındaki köylere içme suyu sağlayan pınarların genel adıdır. Hiç bir fabrikasyon işleme gerek duyulmadan doğrudan içilebilen, kalitesini kaynağındaki doğal yapıdan alan bir sudur.
Milyonlarca yıl önceki volkanizmalar nedeniyle meydana gelen andezit, tüf, aglomera v.b. gibi oluşumlar Kavşak Suyu’nun tadının ve kalitesinin yükselmesine sebep olmuştur.
Amasya’nın elması, Antep’in fıstığı, Çorum’un leblebisi, Giresun’un fındığı, Rize’nin çayı ne ise Bartın’ın Kavşak Suyu da o derece önemlidir.
Kavşak Suyu havzasında su pınarlarının yanında kültürel varlıklara da rastlamak mümkün.
Bir hafta sonu dökülen yaprakların hüznü arasında şehirde yaşamanın verdiği stresten uzaklaşarak Kavşak Suyu havzasının derinliklerinde gezindik.
Muhteşem bir doğal yapıya sahip Kavşak Suyu havzasında Lav sütunlarından oluşan kale benzeri doğal yapılar ve keşişlerin kullandığı mağara insanı günümüzden alıp geçmişe doğru bir yolculuk yaptırıyor.
Gezimizde Amasra Halk Eğitim Müdür Yardımcılığı yapıp emekli olan değerli hocamız Vural Elbek, Eski İl Kültür ve Turizm Müdürü, Küre Dağları Milli Parkı Alan kılavuzu ve aynı zamanda profesyonel turist rehberi olan İsmail Aktaş gibi çok değerli konuklarımız bize eşlik ettiler.Böylesi konuklarla trekking yapmak güzeldi. Kendilerinin bilgilerinden faydalandık. İsmail Aktaş bölgeyle ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Kavşak Suyu Bartın’la özdeşleşmiştir. Türkülere konu olmuştur. Kavşak Suyu bölgesi gizemlerle dolu. Her şeyden önce bitki örtüsü Amazon ormanları kadar sık ve özgün. Anılan güzelliği bir doğal oluşum olan Lav Kayaları bütünlüyor. Sahada dolaşırken taştan kale yapılmış zannedilir. Hatta Amasra kalesinin taşları buradan alınmıştır düşüncesine zaman zaman rastlanır. 80 milyon yıllık olan "Lav Sütunlarının çapları 50–150 cm arasındadır. Boyları ise 10 metreye kadar çıkmaktadır. Benzeri bir oluşum Güzelcehisar’da bulunmaktadır. Karadeniz sahilindeki Güzelcehisar lav sütunları; harika denizi, yeşilliklerle kaplı çevresi ve doyumsuz günbatımı ile görenleri büyüleyen ve mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.Türkiye'de Jeolojik Miras Envanteri Önerileri içersinde bulunan Güzelcehisar lav sütunları, dünyanın ender gelişmiş doğal oluşumlarındandır.Kuzey İrlanda, İskoçya ve Kaliforniya'da bulunan lav sütunları koruma altına alınarak doğal miras kabul edilmiştir.
Kavşak Suyu bölgesindeki diğer bir değer ise üst bölgede yer alan mağaradır. Mağara yapımının Museviliğin bölgede yayılma yıllarına rastladığı düşünülür. Yerleşimlerden uzaklarda yeni dinleri olan Museviliği öğrenmek için mağaranın kullanıldığı tahmin ediliyor. Çünkü yanı başındaki şelale oluşumuna olanak veren kaya üzerindeki Davut Yıldızı (Davud Kalkanı), bu görüşü destekleyen en belirgin işaret olsa gerek. Söz konusu yıldız bugün itibarı ile yosunlar altında kalmış. Rahat göründüğü dönemlerde doğal oluşum mu, yoksa insan yapımı mı tartışmaları vardı. Hatta 2000’li yılların başlarında İsrail’de yayın yapan Haaretz Gazetesinden bir yetkili adı geçen Davut Yıldızını görmeye gelmişti.
Kavşak Suyu’nun çevresi bu kadar anlamlı ve egzotik bir bölge. İster Lav sütunları adına ister üzerindeki çok yapraklı bitki örtüsü adına Tabiat Parkı olarak ilanı gerekir. Yoksa mahkeme konusu olan DSİ’nin oluşturduğu Kavşak Suyu Koruma Alanı ile havzayı korumak mümkün değildir”.
İşte İsmail Aktaş’ın da dediği gibi bu Kavşak suyu havzasında bulunan lav sütunları ve tarihi mağara doğal güzellikler arasında görmeye değer bir yer. En azından bu değerlerin kayıt altına alınması son derece önemli. Her görenin cennete benzettiği ilimizde bu keşfedilmemiş değerlere sahip çıkmalıyız. Bu yörenin tabiat parkı ilan edilerek turizme kazandırılması gerekiyor.