Günümüzde bazı çevreler büyük kurtarıcı Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü din karşıtı imiş gibi göstermeye çalışıyorlar.

Atatürk'ün hayatı ve düşünceleri incelendiğinde bunun tamamen gerçek dışı olduğu görülecektir.Aksine Atatürk'ün tutku ile Allah inancına sahip,Kuran-ı Kerim'i rehber edinmiş O' nu sürekli yanında taşıyan bir müslüman olduğu görülür.Atatürk Kuran-ı Kerim'i tefsir ettirmiş,en güvenilir ve muteber kabul edilen hadis kitaplarından Salih Buhari'yi tercüme ettirmiş olduğu anlaşılır.En büyük eserim dediği Laik Cumhuriyetin anayasasına T.C' nin dini İslamdır ibaresi koydurmuştur.

1921 yılında Yunanlılar Ankara yakınlarına kadar ilerlediklerinde T.B.M.M 'nin bazı üyeleri meclisin Kayseri'ye yada Sivas'a taşınmasını ister. Mustafa Kemal buna karşın çıkarak 'Bütün İslam Yüreklerinin Bir Kalp Halinde Çarpması İçin' bir beyanname yayınlar,ardından ikincisi ile 'İslam 'ın Her Tarafça Düçar-ı Hezimet (perişanlık ve şaşkınlık) olan sancakları Anadolu'da toplanmıştır' diyerek ,dünya müslümanlarına bu acı durumu bildirir. Bu beyannameler yurt içinde ,müslüman ülkelerde yankılanmaya başlar,en dikkat çekici olanı ve ses getireni vatan şairimiz M.Akif ERSOY'un çabalarıyla yurt içinde yapılan çalışmalardır.Yurt dışında ise Lahor'da 250 bin kişinin toplandığı Badşahi Camiinde büyük filozof ve vatan şairi M.İkbal tarafından bildirilerin okunmasının ardından halka hitabıdır. İkbal konuşmasında 'Mustafa Kemal 'in sadece Türkler için değil müslümanlığın kurtuluşu için savaştığını,anadoludaki islam duvarının çökmesi halinde tüm islamın çökeceğini' vurgulayarak "Dua edelim kardeşler,o bayrak kıyamete kadar düşmesin.İslamın güneşi kararmasın. Allah müslümanları hristiyanlara karşı savunan büyük lider Mustafa Kemal 'e yardım etsin. İslamın son askerini muzaffer etsin. Mustafa Kemal'i tüm gücümüzle destekleyelim. ...." diyerek dinleyenleri heyecana getiren etkili konuşma yapar. Yine 1921 de Karaçi'de toplanan Hindistan Hilafet Konferansında kabul edilen karar tasarısı ile M.Kemal' e Seyf-ül İslam (İslamın Kılıcı) ünvanı verilmesi kararlaştırılmıştır.

Ulu Önder Atatürk hakkında değişik ülkelerde O'nun kişiliği ve inkilaplarının ,Türkiye ve Müslüman alemi için neler yaptığını anlatan övgü dolu binlerce kitap,makale,yazı dizisi, yorum, deneme, şiir vb. kaleme alınmış. Bunlar yüzlerce gazetede yayımlanmıştır. Atatürk öldüğünde İslam aleminin her köşesinde cenaze namazı kılınmıştır. Dünyada din ve devlet adamları, politikacı, gazeteci, yazar, şair, düşünür, tarihçi vb . O'ndan övgü ile bahsetmiştir. Günümüzde de hala dünya ülkelerinde övgü, hayranlık, gıpta ve kıskançlıkla Atatürkümüzden bahsedilirken; kurtarmış olduğu ülkenin müslüman evlatlar O'na hakaret,küfür etme cürretini gösterebiliyor.

Minnetle anılması gerekirken,ulusun kurtarıcısı ve kurucusuna hakaret edilen tek ülke bizim ülkemiz,tek lider Atatürk'tür herhalde. ACABA!! İngilizler, Yunanlılar, İtalyanlar, Fransızlar bu ülkede kalsalardı, biz başka uyruk ve dinlere mensup olsaydık, ülkenin dört bir köşesinde ezan sesleri yerine çan sesleri yankılansaydı daha mı makbule geçecekti ACABA,diye düşünmekten alamıyor insan.

Ne olur içimizdeki Atamızın sevgisini azaltmayalım, O'nu bizden uzaklaştırılmasına da izin vermeyelim

Not: beni küçüklüğümden beri M.Kemal ATATÜRK sevgisiyle ve evrenselliği ile yetiştiren , yazımı yazma sürecinde yakın tarihimizde bana bazı olaylarda ışık tutan babam Hüseyin EKMEKÇİ'ye sonsuz teşekkür ederim..