İnsanlar doğaları gereği meraklı canlılardır. Bu yüzden öğrenmek yaratılışımızda vardır. Başlangıçta yaşamlarından kesitlerini yaşadıkları mağaraların duvarlarına resmediyorlardı. İnsanlığın bilim ve uygarlığın gelişiminde en önemli icat olan yazının bulunmasıyla tarihte başlangıç olarak kabul edildi. Zira yazının bulunuşu ile insanoğlu sembol, işaret ve harflerle duygu ve düşüncelerini ve bildiklerini gelecek nesillere aktarma imkânı bulmuştur.
Artısı ve eksisi ile insan ilköğrenimini ailesinden alır, daha sonra okul hayatı başlar. Yaşadığı aile ortamı okulda rastlayacağı öğretmeni, sınıf arkadaşları, ortama uyumu, eğitim ve başarı durumunu doğrudan etkiler.
İnsan, gözünü açtığı ilk andan itibaren öğrenmeye başlar. Daha anne karnında etrafında olup bitenlerden bir şeyler öğrenmeye başlar. Doğar, anne, baba, kardeş durmaksızın bir şeyler öğretmek için çabalar. Bir yaştan sonra ailenin çocuğuna katacağı bilgiler kısıtlı kalır ve işin profesyonel kişilerin eline bırakılması gerekir. Bu sebeple aile içi eğitimin belirli döneminden sonra çocuklar okullara yani öğretmenlere teslim edilir.
Ailemden, çocukluğumdan itibaren öğretmenliğin kutsal bir meslek olduğunu duydum hep.Anneme de babama da “Çocuğunuzun hangi mesleği seçmesini istersiniz ” sorusu sorulduğunda; benim için öğretmenlik, ablam için hemşirelik en başta gelen cevaplar arasında yer alıyordu. Bu temenniler bizim meslek seçimizde en büyük etken oldu. İyi ki de beni öğretmenliğe yönlendirmişler. Mesleğimi ve öğrencilerimi çok seviyorum.
Öğretmen; insanları eğitmeyi ve öğretmeyi meslek edinen, eğitim kurumlarında çocuk ve gençlerin eğitim öğretimlerine rehberlik ederek yön veren ve yaşama hazırlayan, kısaca insan yetiştiren kişilerdir.
Çoğu mesleğe göre ağır bir meslek öğretmenlik. Öğretmen olmak fedakâr olmayı gerektiriyor. Aldı ücret, içinde bulunduğu imkân ya da şartların hiç biri verilen emeklerin karşılığı değildir. Öğretmenlik, sadece kitapta olan bilgiyi aktarmak ta değildir. Teknik ve genel kültür bilgisi yanı sıra ahlaki değerleri, sınırsız sevgi, hoşgörü ve sabrı ile daha fazlasını sunmayı, öğrenmeyi arzulayan, sorgulayan ve gelecekte ülke yarınını teslim edecek güvenli elleri yetiştirmeyi amaçlayan eğiticidir öğretmen. Bu sorumluluk bilinci ile yaptığı mesleğin, bir karşılıkla ölçülmesinin veya kıyaslanmasının mümkün olmadığı kutsal bir meslek olduğuna inanır.
Günümüzde bilgisayar, televizyon gibi iletişim araçları ile eğitim yapılabiliyor. Bu durumda araç veya cihaz öğreten konumunda kabul edilebilir. Ancak bu kaynaklardan istenilen bilgi ve davranışların yanı sıra istenmeyen yanlış davranışlar da öğrenilebilir. Yanına onu uyaran, bir ikaz eden, doğru ile yanlışı tartışacağı birisi yoktur. Bir öğrenci eğitim hayatı boyunca anne ve babasından çok öğretmenleri ile birlikte oluyor Anne babanın ya da bir öğretmenin göstermiş olduğu sevgiyi ve hoşgörüyü, doğruyu ya da yanlışı tartışma hangi cihazdan beklenebilir? Modern teknoloji çağında da bulunsak öğrenciye tüm bilgilerin amaçlar doğrultusunda planlı programlı bir şekilde verilmesi gerekmektedir. Bu da ancak eğitim kurumlarında hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan öğretmenlerimiz tarafından sağlanabilir.
Türk toplumunda, Arap alfabesinin Türkçeye uygun olmadığı, bu nedenle okuma yazma oranının hep düşük kaldığı görüşleri tarih boyunca hep dile getiriliyordu. Cumhuriyetin kuruluşu ile Mustafa Kemal bu konuyu ivedilikle ele aldı. 1 Kasım 1928 de Türk Harflerinin Kabulü ile yurt çapında Millet Mektepleri açıldı. Gazi Mustafa Kemal eline tebeşiri alarak halka yeni Türk harflerini öğretmek için bizzat işe koyuldu. Bakanlar Kurulunca Atatürk'e “Başöğretmen" unvanı verildi. Kararın 24 Kasım 1928 de Millet Mektepleri Talimatnamesi ile birlikte yayınlanması ile resmileşmişti. UNESCO tarafından Dünya Öğretmenler Günü 5 Ekim tarihinde kutlanmakta iken Ülkemizde Mustafa Kemal Atatürk’e Başöğretmenlik unvanının verildiği gün olan 24 Kasım, 1981 yılından itibaren öğretmenler günü olarak kutlanıyor.
Hayatımıza ışık tutan ve Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, Cumhuriyeti aydınlatan bütün meslektaşlarımın öğretmenler gününü kutluyorum.