PSİDYANIN EN ONURLU BÜYÜK İSKENDERE KAFA TUTAN KENTİ SAGALASSOS

Sevgili dostlar, can gezikolikler, hepinize kucak dolusu selamlar, merhabalar. Hazır mı bavullarımız, fotoğraf makinelerimiz, spor ayakkabılarımız. Haydi o zaman düşün yola. Bu seyahatimizde sizleri antik Romanın 5 önemli seramik üretim merkezinden biri olan müthiş bir medeniyetin ayak izlerini sürmeye, tarihin gelmiş geçmiş en büyük komutanlarından biri olarak kabul edilen Büyük İskender’e meydan okuyan bir şehre Sagalassos’a götürmek istiyorum. Tarihi M.Ö. 3000’li yıllara kadar uzanan büyük bir medeniyete beşiklik yapmış olan Sagalassos antik kenti, Burdur ili Ağlasun sınırları içerisinde bulunuyor. Arkeolojik kazı çalışmalarını yürüten ekipte Belçikalılar başta olmak üzere Türk, Sri Lankalı, ABD'li ve Slovenyalı bilim adamları arkeologlar, jeofizikçiler, jeoloji uzmanları, jeomorfologlar, zoologlar, botanikçiler ve öğrenciler yer almakta. Evet can gezi kolikler görüldüğü gibi uluslararası, ortaklaşa çalışılan zengin bir ekip Sagalassos’ta kazı çalışmalarını yürütmekte. 2009 yılında Unesco dünya kültürel geçici miras listesine giren nadide antik kent, kalıcı listeye de girmek için emin adımlarla ilerlemekte.

12.000 YILLIK TARİHİYLE MUHTEŞEM ÖTESİ BİR ANTİK KENT

Sevgili dostlar, Sagalassos antik kentinin bilim ve turizm dünyası için taşıdığı büyük önemde topraklarında ki arkeolojik tarihin, günümüzden 12 bin yıl öncesine kadar dayanıyor olmasının büyük payı var. Sıkı durun can gezikolikler, Sagalassos antik kenti o kadar muazzam bir orijinal görselliğe ve zerafete sahip ki günümüze kadar en iyi şekilde korunarak ulaşan antik yerleşimlerden biri olarak kabul ediliyor. Neredeyse hiç yağmalanmadan talan edilmeden bu günlere kadar gelebildiği için şehrin hemen hemen neredeyse bütün yapılarının orijinalliğini koruduğu ifade edilmektedir. Sevgili dostlar, halen büyük bir özenle ve gayretle sürdürülen çalışmalar sonucunda, eserlerin ilk günkü gibi özelliklerini koruması ve bu büyüleyici antik kentin hayat bulması amaçlanıyor.

BÜYÜK İSKENDER’İN DAHİ TAM OLARAK ELE GEÇİREMEDİĞİ BİR KENT: SAGALASSOS

Sagalassos, Psidya bölgesinin en zengin, en güzel şehirlerinden bir tanesiydi. Savaşçı ve sanatsal zevkleriyle nam salan Antik Romalılar bu şehri öylesine iyi konumlandırmışlardı ki ne Makedonyalı Büyük İskender’in orduları ne de depremler yok edememişti. Muhteşem konumu sayesinde yağmadan da talan edilmekten de korunmuştu.  Kentin yazılı kaynaklardan bilinen tarihi, Büyük İskender’in M.Ö. 333 yılına tarihlenen kenti fethi ile başlıyor. Fakat bu şehrin oldukça enteresan bir yönü var ki sevgili dostlar, yenilmez komutan olarak nam salmış olan Makedonya kralı Büyük İskender her ne kadar M.Ö. 333 yılında şehri ele geçirmiş olsa da tarihi kaynaklar, Pisidia'nın önemli şehirlerinden birisi olan Sagalassos’un, Büyük İskender zamanında bile tam olarak ele geçirilemediği gibi Roma imparatorluk döneminde dahi Augustus dönemi'nin sonlarına kadar özgürlüğünü koruduğunu belirtmektedir.

İSKENDER TEPESİ

Can gezikolikler, Büyük İskender’in biyograflarından biri olan Arrianus’un, antik kentin ön tarafında konik bir tepeyi işaret ettiği görülmektedir.

Günümüzde bu tepe İskender Tepesi olarak bilinmekte ve kabul edilmektedir. Sagalassos’ta MS 268-270 yıllarında basıldığı düşünülen ve Makedonyalı Büyük İskender’in MÖ 333 yılında kenti zaptederken betimleyen sikkelerde de bu tepe belirgin bir şekilde tasvir edilmektedir.

TIPKI 2196 YIL ÖNCE OLDUĞU GİBİ AKMAYA DEVAM EDEN MUHTEŞEM BİR ESER: ANTONİNLER ÇEŞMESİ

Sevgili dostlar, 2010 yılında restorasyonu tamamlanarak ülke turizmine kazandırılan Antoninler çeşmesi, Sagalassos antik kentinin en önemli ve en dikkat çeken sembol yapıtlarından bir tanesi. MÖ. 161 – 180 yılları arasında, Roma İmparatoru Marcus Aurelius zamanında yaptırılan bu muhteşem görsellikteki anıtsal çeşme için yedi farklı türde mermer taşın kullanıldığı ifade edilmekte can gezikolikler. Çeşmenin bulunduğu anıtlarda, ikisi Romalıların sözde tanrısı Dyonysos'a ait olmak üzere pek çok heykelle süslenmiş. 28 metre uzunlukta olup 9 metre de yüksekliğe sahip anıtın tümünde sözde tanrı Dionysos için kullanılmış semboller ve simgeler bulunmakta sevgili dostlar. Mükemmel bir ustalıkla işlenerek yapıya monte edilen bu taşların ortaya çıkardığı şaheser çeşmenin günümüzde de halen aynı güzelliğini koruyarak akıyor olması biz gezginlere apayrı bir keyif veriyor doğrusu sevgili dostlar. Çeşmeyi süsleyen heykellerin şu anda imitasyonları mevcut. Asıl heykeller ise koruma amacıyla Burdur Müzesine alınmış ve halen müzede ziyaretçileri için sergilenmekte can gezi kolikler.

DÜNYAYA NAM SALAN SAGALASSOS SERAMİKLERİ

Gezimizin başında demiştik ya Sagalasos antik Roma imparatorluğunun beş önemli seramik üretim merkezinden biri olarak kabul ediliyor. Öyle ki sevgili dostlar, Sagalasos’ta üretilen seramikler, sadece Anadolu içine değil, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’nın önemli antik kentlerine ticaret yoluyla ulaştırılmaktaymış. Tarihlenebilen Sagalasos seramikleri, bu nedenle bilimsel açıdan da büyük önem taşımakta ve bilim tarihine de ışık tutmakta.

EFESTE CELSUS, SAGALASOS’TA NEON KÜTÜPHANESİ

Can gezikolikler, MS 120’li yıllarda inşa edildiği düşünülen kütüphane, kentin en önemli kültürel eserlerinin başında geliyor. Kütüphane, aynı zamanda mozaikli kütüphane olarak da isimlendirilmekte.  Kentin seçkinleri, bu tür sosyo-kültürel mekanları ve anıtları inşa etmekle hem kendi zenginliklerini göstermek hem de geriye sanatsal ve kültürel eserler bırakmak istemişler. Kütüphaneyi Titus Flavius Severianus Neon, ölen babası için yaptırır. Neon, Sagalassos’un en önemli ailelerinden birinden gelmekte ve Sagalassos’un başlıca hayırseveri, aynı zamanda kentin oyunlarının (spor ve eğlence) da finansörü ve sponsoru olarak bilinmektedir. Sevgili dostlar, kütüphane pek çok bakımdan Efes’te yer alan Celsus Kütüphanesine benziyor.

DÜNYACA ÜNLÜ HADRİAN VE MARCUS HEYKELLERİ

Arkeoloji dünyasın da büyük ün sahibi olan Hadrian ve Marcus Aurelius heykelleri de Sagalassos Antik Kentinden çıkarıldı sevgili dostlar. Bu kadar da değil dahası da var can gezikolikler, bu ünlü imparatorların heykelleri yanında aynı zamanda Apollon, Satilla ve Poseidon heykelleri de Sagalassos antik kentinden çıkarılarak bilim ve turizm dünyasına kavuşturulmuş.

SAGALASSOS’TA MUTFAK KÜLTÜRÜ NASILDI DERSİNİZ ?

Özellikle hanımefendi gezginlerimizin ilgisini çekebilir. Sagalassos’ta bulunan mutfak şimdi kullanılan mutfaklara göre oldukça küçükmüş. Zemininde ise hiç fayans yok, sadece toprak zeminden yapılmış. Geç Roma Döneminin insanları günümüz insanlarından hijyen yönünden farklı düşünmüş olmalılar. Sadece hijyen yönünden değil, ergonomik bakımdan da günümüz insanları için zor bir mutfak. Ama onlar öyle kullanmışlar sevgili dostlar. Ortasına odun kömür koyup üzerine bir de çanak yerleştirmişler. İçine bulgur, et koymuşlar. Yanına iki çanak daha koyup sıcak tutmuşlar. O zaman ekmek yokmuş ancak bizlerin de halen yakınen aşina olduğumuz tandır kullanmışlar ve tandır ekmeği yemişler. Can gezi kolikler, aradan binlerce yıl geçmiş ama halen gördüğünüz üzere geçmişe özlem devam ediyor ve büyük bir keyifle tandır ekmeğini ve yemeklerini yemeye devam ediyoruz.

YUKARI AGORADA HAYAT

Can gezikolikler, şehrin çarşısı olan yukarı Agoranın her bir köşesinde, agorayı yaptıran kişilerin heykellerini taşıyan yüksek, tek başına ayakta duran 4 sütun varmış. Bu sütunlar kentin ileri gelenleri tarafından yaptırılmış. Agorada kazı çalışmaları halen devam ediyor sevgili dostlar ve 2017-2018 gibi bitirilmesi planlanıyor. ′Böylelikle bütün yukarı agora biz seyahat düşkünlerinin gezilerine hazır olmuş olacak.

DÜNYANIN EN YÜKSEK İRTİFADA BULUNAN TİYATROLARINDAN BİRİ

Muhteşem şehir Sagalassos’taki en büyüleyici, en iyi korunmuş yapılardan biri olarak tiyatro gösteriliyor. Bu görülesi tiyatronun Helenistik mimari üskup ile MÖ 180 – 210 yılları arasında inşa edildiği ve 9 bin kişilik bir kapasiteye sahip olduğu depremlerden zarar görmüş olsa da büyük bölümünün sağlam kaldığı anlaşılmakta sevgili dostlar.  Evet Sagalasos tiyatrosunun en önemli özelliğini ise dünyanın en yüksek irtifadaki tiyatrolarından biri olması oluşturuyor can gezi kolikler.

MACELLUM (ET BALIK PAZARI), BATI KONUT (SONDAJ), ROMA HAMAMI, GÜNEY CEPHESİ, KONUT ALANLARI VE TEPE DÜZENDE ÇALIŞMALAR

Macellumda (Et balık pazarında) yürütülen kazı çalışmaları sayesinde logar kapakları ve meydandaki havuz antik hmamda ise frigidaryum bilgileri açığa çıkarılmış ve Roma hamamı ısıtma sistemi hakkında bilgi sahibi olunmuş ve biz seyahat düşkünlerinin ziyaretine büyük çapta hazır hale getirilmiş sevgili dostlar. Bununla birlikte Sagalassos Antik Kenti’nde halen Macellum (Et Balık Pazarı), Batı Konut (Sondaj), Roma Hamamı, güney cephesi, konut alanları ve Tepe Düzen’de kazı çalışmaları devam etmekte ve biz gezi koliklerde dört gözle çalışmaların bitmesini beklemekteyiz.

Evet sevgili dostlar, can gezi kolikler; Türkiye’nin ikinci Efes’i olma yolunda emin adımlarla ilerleyen, Pisidya bölgesinin en önemli ve en güzel antik şehirlerinden bir tanesi olan Sagalassos antik kentindeydik. Bir başka seyahat durağında buluşmak üzere seyahat duraklarınız hiç durmasın, hep seyahatte kalın……

Facebook Hesabı: Murat AK seyahat yazarı