HASANBOĞULDU GALERİ
Can gezikolikler, sevgili dostlar hepinize kucak dolusu selamlar. Yazılarımızı Facebook ve Instagram üzerinden MURAT AK SEYAHAT YAZARI sayfamıza beğeni yaparak takip edebilir, aynı isimli Facebook grubumuza da katılabilirsiniz.
Muhteşem bir doğa.. İnsanı, bambaşka bir dünyaya taşıyan sıradışı bir güzellik. Şırıl şırıl akan bemberrak sular, gürül gürül çağıldayan şelaleler, kaz dağlarının muhteşem görüntüsü, zeytin ağaçlarının mis gibi kokusu, bereket fışkıran topraklar. Bu kadar güzel bir atmosferde yaşanan çok hazin bir aşk hikayesi: Hasanboğuldu’ya hoş geldiniz.
KUZEY EGE’DE BİR OKSİJEN DEPOSU
Hasanboğuldu Göleti’nin de bulunduğu alan olan Sarıkız milli parkı, Kuzey Ege’de Kaz dağlarında bulunuyor. Muhteşem doğal güzellikleri bünyesinde taşıyan bölge, tam bir oksijen deposu. Bölgede piknik alanları, buz gibi suların aktığı pınarlar, yürüyüş parkurları, dinlenme bankları da bulunmaktadır.
BÖLGEDE ÜRETİLEN ÜRÜNLERDEN MUTLAKA SATIN ALIN
Sütüven Şelalesi’nin olduğu bölgede, çevrede yaşayan köylülerin tamamen organik ortamlarda Kaz Dağları’nın tetemiz atmosferinde yetiştirdikleri ürünleri sattıkları tezgahları göreceksiniz. Baldan pekmeze, zeytinden tarhanaya birçok leziz ürünü bulabileceğiniz bu pazara uğramayı ve alışveriş yapmayı sakın unutmayın.
GÖNÜLLERİ BURKAN BİR AŞK HİKAYESİ: HASANBOĞULDU
Ne kadar bizleri hüzünlendirse de Hasanboğuldu’ya gelip hikayesine kulak vermeden ayrılmak olmaz. Zeytinli Köyü’nün genç ve yakışıklı delikanlısı Hasan, şimdi olduğu gibi yine her Çarşamba kurulan Edremit pazarına gelir, bahçelerinde yetiştirdiği birbirinden leziz meyve ve sebzeleri satışa koyarmış. Yine böyle bir çarşamba günü pazara gelen Hasan, hemen karşı tezgahta sepetinden bal, peynir, reçel, süt çıkaran güzeller güzeli alımlı mı alımlı bir kız görür. Kıyafetlerinden kızın, obalı olduğu anlaşılmaktadır. Hayranlığını gizleyemeyen Hasan, heyecanından neredeyse oracıkta bayılıverecektir. Bir süre sonra kızın da dikkatini Hasan çeker ve dikkatle Hasan’ı izlemeye başlar. Gel zaman git zaman, bu karşılıklı bakışmalar, birbirleri ile ürün alış verişine ve sohbetlere bırakır. Hasan getirdiği mahsullerin en güzellerini, Emine’ye veriyor, Emine’de heybesiyle getirdiği en güzel ürünleri, Hasan’a veriyordu. Köylerine dönecekleri zaman Emine ile Hasan beraber yola çıkıyor Hasan, Zeytinli köyünde ki ovalarına ulaştıktan sonra Emine, obaya ulaşmak için yaklaşık 3 saat kadar daha yürüyordu. Zamanla büyük bir aşka dönüşen Emine ile Hasan’ın sevdaları, artık kabına sığmaz olur ve evlenmeye karar verirler. Emine ailesine konuyu açar ve Hasan ile evlenmek istediğini söyler. Emine’nin ailesi ise buna hiç razı olmaz. Onlar, obalarından bir erkekle Emine’nin evlenmesinin doğru olacağını, Ovalı olan ve bu nedenle daha çok bahçe işlerine alışkın olan Hasan’ın, köylerine uyum sağlayamayacağı ve burada yaşayamayacağını söylerler. Emine’nin yoğun ısrarları karşısında, Emine’nin babası bir şartla Hasan ile evlenmesine izin vereceğini, bu şartın da Hasan’ın tek başına kırk okka (altmış kilo) tuzu sırtında taşıyarak obaya getirmesi olacağını söyler. Çaresiz bu şartı kabul eden Emine, durumu sevdiceği Hasan’a iletir. Sırtında çuval ile yük taşımaya hiç de alışkın olmayan Hasan, aşkına kavuşabilme hayaliyle mecbur kabul eder bu şartı. Hasan, sırtlanır 60 kilo tuz çuvalını ve başlar yola koyulmaya. Şimdiki Sütüven Şelalesi’ne vardıklarında; yol, dere içerisinden geçmekteydi. Mecburen taşların üzerinden atlayarak geçmek zorunda kalıyordu ve artık yorulmuş, tuz; sırtını burcu burcu kavurmaya başlamıştı. Daha neredeyse geldikleri kadar yol vardı önlerinde. Gökbüvet mevkisine ulaştıklarında artık mecali kalmayan Hasan, yere düşüverir. Emine, Hasan’ı tekrar şevk vermeye, kaldırmaya çalışır ve bekledikleri güzel günleri anlatır. Fakat Hasan, bir türlü kalkamaz. Emine’ye artık buralardan kaçmayı, başka yerlerde yuvalarını kurmayı teklif eder. Emine, obasına söz vermiştir. Kendisinin bile rahatlıkla taşıdığı çuvalı taşıyamayan bir erkeği, obaya nasıl götürebileceğini düşünür kendi kendisine. Hasanın yalvarmalarına aldırmaz, çuvalı omzuna alarak doğruca obanın yolunu tutar. Hasan “Senin obana varamıyorum, kendi köyüme de varamam, beni bırakma” diye Emine’nin arkasından yalvarır. Akşam obaya vardığında pişman olan Emine, sabahı zor eder. Günün ilk ışıklarıyla beraber yola düşen Emine, Hasan’ı bıraktığı yerde bulamaz. Doğruca Hasan’ın köyü Zeytinliye varan Emine, Hasan’ın buraya da dönmediğini öğrenince Mecnun misali, dere boyunca Hasan’ı aramaya başlar. Obasına da dönmeyen Emine, günler sonra Gökbüvet’te Hasan’ın gömleğini ve ona verdiği yazmayı bulur. “Sana kavuşmaya geliyorum” diyerek kendini yanı başındaki çınar ağacına asar. O gün bu gündür Gölbüvet’in adı Hasanboğuldu, Gökbüvet’e bakan çınarın adı da Emine çınarıdır.
ULAŞIM KOLAY VE RAHAT
Hasanboğuldu’ya ulaşmak için Edremit ile Akçay arasında bulunan karayolunu takip etmeniz gerekiyor. Zeytinli tabelasını gördüğünüzde, kuzeye dönüp Zeytinli Kasabası'na ulaşabilirsiniz. Yine Zeytinli’den kuzeye giden yolu takip ederek, tabelaları da izleyerek günümüzde milli park olan Sarıkız bölgesine gelebilirsiniz. Karşınıza çıkacak yol ayrımından sola döndükten yaklaşık 5 km. kadar sonra Sütüven Şelalesine ve yakınındaki Hasanboğuldu Göleti’ne ulaşabilirsiniz.
HASANBOĞULDU’YA YELKEN AÇIN
Haftaya, inşallah başka bir güzellik rotasında buluşmak dileğiyle, özgürlüğünüzü alın ve cennetten kesintiler barındıran bu muhteşem doğanın içerisinde, hazin mi hazin bir aşk hikayesi saklayan Hasanboğuldu’ya yelken açın, hep seyahatte kalın…
Facebook & Instagram: Murat AK seyahat yazarı