2002 yılının henüz başlarında adım attığım mesleki yaşantımda nice günler geride kaldı ancak bizlere örnek teşkil edip öncülük eden ağbilerimizden öğrenecek daha çok şey var. Aramıza yeni katılan arkadaşlarımızın heyecanına ortak olacağımız ve tabi ki yeni haberlere gebe her doğan günde yapılacak pek çok haberimiz de var.

Her gün bir haberin orta yerinde geçen onca yıla karşın mesleğim sorulduğunda hiçbir zaman “Gazeteciyim” diyemedim. “Muhabirim” diye cevap vermeyi daha uygun buldum. Çünkü Gazeteci olmak öyle kolay bir iş değil. Fiyakalı bir makinede sanıldığı gibi kimseyi gazeteci yapmıyor. En azından bu durum benim gözümde bu şekilde.

Bir Gazeteci korkusuz ve en az namussuzlar kadar cesaretli olacak. Kültürlü ve bilgili olacak. Geleneksel medya ve yeni medya arasında kızışan rekabet ortamında eriyip gitmeyecek. Bilgi, birikim ve donanımlarını güncelleyecek. Teknolojinin gerisinde kalmayacak. Okuyacak, okuduğunu anlayacak, yorumlayacak. Gerektiğinde güç odaklarına karşı durabilmeyi göze alabilecek. En önemlisi de Gazeteci dediğin GÜVENİLİR olacak. Okuyucusuna “Eğer bu haberi o yapmışsa kesin doğrudur” dedirtebilecek.

Demem o ki Gazeteci olmak tesbih sallamak gibi bir şey değil. Öyle ki tesbih sallamanın bile bir adeti ve raconu var. Geride kalan 12 yıla karşın ben hala mesleğin heyecanını içinde taşıyan ve mümkün mertebe gazeteci sıfatına nail olabilme arzusunda devam ederken mesleki yaşantıma “O Gazetecidir” diyorlarsa hakkımda Ne Mutlu Bana.

Bu duygu ve düşünceler içinde öncelikle meslekte bizlere örnek olmuş tüm AĞBİLERİMİN, layıkıyla çalışıp alınlarına ve mesleğe kara sürdürmeyen MESLEKTAŞLARIMIN, ayrıca bu mesleğe gönül verip aramıza katılan tüm yeni DOSTLARIMIZIN bu güzel 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ kutlu olsun.

Çalışmalarımızda önce Allah Rızası kazanıp sonra takdire ulaşacağımız DOSTÇA NİCE YENİ GÜNLERE VE TABİ Kİ NİCE GÜZEL HABERLERE…