Memleketten uzaktayım ama sorunlarını iyi biliyorum.

Bartın’da uzun yıllardır devam eden taşımacılıkla alakalı bir kavga var.

Halk otobüsleri ve Esenyurt servisleri arasında.

Peki ne bu kavga?

Tabi ki de ekmek kavgası. Ekmek kavgasına lafımız yok. Herkes ekmeği için mücadelesini verecek. Lakin adelet diye de bir şey var.

Uzun yıllar Esenyurt hattında cefakarca çalışarak halka hizmet eden Esenyurt servislerine bir yıldırma politikası izleniyor.

Yok efemdim hat dışından yolcu aldın, vah efendim bir fazla yolcun var diye cezaya yazılıyor.

Polis tüm mesaisini inan buna bu servislere harcıyor.

Devletimizin  bu konuda en adil bir şekilde karar alması ve bu sorunu çözmesi lazım.

Şimdi ilgililere şöyle bir soru yöneltmek istiyorum. Esenyurt’a 15 bin nüfuslu bir kampüs kurulmasaydı? Böyle bir sorun oluşacak mıydı?

Bence hayır, işte olaya bu yönüyle de bakmak gerekiyor.

Netice de bu Esenyurt servisleri o güzergahta üniversite olmadan da vardı ve hizmet veriyordu.

Şimdi o pastadan bu insanları mahrum etmek olmaz. 

Şöyle bir algı var vay efendim ‘M’ plakalar köy dolmuşu belediye sınırları içinde yolcu alamaz.

Yok öyle bir dünya. Bu plakalar hattı boyunca gelişte ve gidişte her yerde alır yolcusunu.

Zaten ana tema vatandaşa hizmet değil mi?

Yolda bekleyen yolcuyu almayınca vatandaşa hizmet anlayışı nerede kaldı?

Beni almasınlar ben dava ederim. Belki hayatımı etkileyecek bir toplantıya yetişemedim?

Biri de çıkıp demiyor ki  ya kardeşim bu kanunlar kişilerin çıkarlarına göre mi? 

Neden Zonguldak’ta da M plakalar üniversiteye taşıyor problem olmuyor?

Ya da, koskoca metropollerdeki m plakalar hep köye mi yolcu taşıyor?
Yok öyle bir dünya...

Verilmiş hak var, zaman var, emek var ve en önemlisi de kul hakkı var.
O duraktan ekmek yiyen kişilerin çocuk çocuğunun rızkıyla oynamayın.

Ekmeğinizi bölüşerek kardeşçe yiyin. İnanın o ekmek ilgili her iki tarafa yeter.

Kalın sağlıcakla.

Yalçın Çelen