Cenneti hedefleyen herkes, bu dünya da emanetçi olduğunun farkındadır, ona göre kendini ve insanlığın geleceğini düşünür.    

Düşünün ey insanlık, hepimiz bu dünya da emanetçi değil miyiz?

Sabah uyandığınızda odanıza doğan güneşin, elinizi yüzünüzü yıkadığınız suyun, bastığınız toprağın, doğanın, ağaçların, kuşların ematçisi değil miyiz?

Emaneyçiyiz evet, bu dünya da hepimiz emanetçiyiz.!

Fakat;
Kirletiyoruz etrafımızı, parkları bahçeleri, korumuyoruz, çocuklarımıza gelecek bırakmak, ev, mal mülk bırakmak için çalışıyoruz emek veriyoruz ama güzel bir doğa bırakmak için özen göstermiyoruz, oysa çocuklarımızın nefes alması, yaşaması için, ilk önce temiz bir doğaya ihtiyacı var ama biz beton yığını haline getiriyoruz dünyayı, doğayı yok ediyoruz.

Hiç acımadan kullanıyoruz bize sunulan bu güzellikleri, gelişigüzel yaşıyoruz hayatı.
Bir düzen ile, itina ile yaratılan bu dünyayı okuyamıyoruz, yaratılma sebebimizi kavrayamıyoruz.

Oysa;
O çok sahiplendiğimiz bedenimiz bile bize emanet ve şahit.
Bize tertemiz olarak verilen bu emanete hıyanet ediyormuyuz acaba, biraz sorgulayalım mı ne dersiniz.?
Sigara gibi zaralı maddeler kullanarak, bu güzel emanete zarar veriyormuyuz, kaşımızın gözümüzün ve diğer azalarımızın kıymetini biliyormuyuz.
Malesef hayır, dikkat etmiyoruz, yemek yerken, içerken bile dikkat etmiyoruz.
İsraf ediyoruz, konuşurken ses tonumuzu ayarlayamıyoruz, kırıp döküyoruz, incitiyoruz.
Sağlıklı beslenmiyoruz mesela, midemizin, kalbimizin emanet olduğunu unutuyoruz.

Şimdi size soruyorum güzel insanlar, o uğruna savaşlar verdiğimiz bu dünya, gece gündüz demeden çalışıp elde ettiğimiz mal mülk, üzerine titreyip büyüttüğümüz çocuklarımız, elimiz ayağımız, bize emanet değil mi?

Evet emanet tabiki, Rabbimizin bize en güzel emaneti.

Öyleyse ne yapmalıyız?
Hassas olmalıyız, duyarlı olmalıyız, aklımızı iyi kullanmalıyız.
Bize verilen bu güzel hayatın ve zamanın, her gününü, her anını değerlendirmeliyiz, emanetçi olduğumuzu unutmamalıyız.

Unutmayalım;
Zamanı geldiğinde, istesekte, istemesekte bu emaneti teslim edeceğiz, çünkü biz bu dünya da baki değil faniyiz, yani emanetçiyiz.

Bahriye Gürpınar Geredeli