Bir önceki yazımda genel olarak içki, alkol ve uyuşturucu bağımlılıklarını yazmış ve bir sonraki yazımı kısmet olursa internet bağımlılığı üzrine yazacağımı ifade etmiştim.

İnternet, faydası olan, teknolojik imkanlar sunan çok yararlı bir imkan olmakla birlikte çok büyük zararlarıda birlikte taşıyor ve bizim fark edemediğimiz veya fark etsek bile kopamadığımız bir bağımlılık halıne dönüşüyor.

Almanya`da internetin bağımlılık olarak kabul edildiğini ve bu konuda klinikler dahi kurulduğunu daha önce defaaten ifade etmiş ve hatta istanbulda dahi internet bağımlılığı ile ilgili klinik bulundugunu bildirmiştim.

İnternet bağımlılığından en çok etkilenen kesim "Gençler" olarak biliniyor olması doğru olmakla birlikte, bağımlı olan yetişkinlerin sayısıda küçümsenmeyecek kadar çoktur.

Peki ilk bağımlı kim?

Çocukları internetle ilk tanıştıran kim? ailesi değilmi?

Tabii ki ailesi! öyleyse ilk bağımlı aile.

Aile bireylerinin takip ettiği televizyon dizileri var.

Erkeklerin ayrı Kadınların ayrı izledikleri diziler var.

Aile dizi seyrederken rahatsız olmaması için çocukla birinin ilgilenmesi lazım (yani dadı lazım) aile diziye bakarken enkolay yol çocuğu bilgisayarda oyunla meşgul etmek ve bu sayede kendi dizisini rahat seyretmek. Böylece cocuğa dadı bulundu, bu durumda Dadı "bilgisayar Teyze".

İlk dönemler de çocukta ailede bu durumdan memnun olur fakat ilerleyen zamanda çocuk bilgisayarla iyice tanıştığında öğrendiği oyunlar yetmez olur.

Heyecan vermez olur, yeni oyunlara, eylencelere ihtiyac hisseder işte bu sırada arkadaş çevresi devreye girer tecrübeler birleştirilir.

Çocuk büyüdü genç bir birey olduğunda da gene internetin başında ve hep evdedir. Ebeveynler için gidisat gayet  iyidir. Dışarda baskalarıyla bilinmeyen isler ve yerlerde olup aklımız onda kalacağına, gözümüzün önünde olması Aile olarak bizi memnun eder.

Dışarıda tanımadığımız insanlarla tanışır nemelazım evde gözümümüzün önünde diye rahat oluruz.

Oysaki gencin internetteki tanıştıkları onu daha da kötü hale getirebilirler veya getirmişlerdir. Adını gizleyen, başka isimlerle sanal alemde serseri mayın gibi dolaşan, tehlike saçan insanlar siteler oldukca fazladır.
 
Burada şunuda hatırlatayım bir yanlış anlaşılma var "güvenli internet" diye aile onu yeterli sanıyor.

Bu tedbir olarak güzel fakat gencin 15-16 saat internet başında kalması bir o kadar daha tehlikeli, "geceyi gündüz-gündüzü gece" haline getiren, uykusuz kalan genç okula gitsede ders takip etmesi çok zor ve başarı sansi sıfır oluyor.

Dersi takip edemeyen gencin  not ortalaması düşüyor ve ilerleyen zamanda okuldan atılıyor.

Meslek yapıyorsa yine aynı durum söz konusu oluyor, meslek hayatı bitiyor, toplumdan kopuyor, sosyal bir aktivitesi kalmamış yani hiçbir eğitimi olmayan (Ruhlu robot) olarak ortalıkta kalıyor
 
Çalışmayan genç grubu internette vakit geçirmek için oyun oynamaya başlıyor, onlara rakip oyuncu lazım bir oyun diye başlayıp sabaha kadar internetteler veya çhat, Twitter, Facebook vb sosyal paylaşım sitelerindeler, yani hayatları "sanal", dostluklar "sanal", yaşamları "sanal", başarıları "sanal" ve aslında hayatları felç.

Küçük yaştaki gençler ellerinde silahlarla sanal alemde insan öldürüyor, canlı gibi kanlar akıtıyor, heyecan heyacan üstüne bir bakıyorsun ki genç agrasif olmuş, konuşma imkanın bitmiş, yolun sonunda işi fark ediyorsun ama zaman geçmiş,  yasaklamak çare değil önemli olan kontröllü kullanmayı öğretmek ve bilinçli kullanmak.
 
Bir ilacı bile yan tesirlerinin olduğu Doktorlar tarafından söylenir ve reçetede uyarıcı yazılar vardır. İlaç olduğu halde fazla kullanırsan zehirlenme tehlikesi dahi vardır. Onun gibi çocukları ve gençleri bu konularda bilgilendirmek gerekir. Ebeveynler olarak bilgisayarın sizin görebileceğiniz bir yerde olmasını sağlayın.

Kendinizi de TV dizilerine takılıp kalmadan veya kahvelerde sabahlayarak örnek olmaktan alı koyun. Hafta sonunda kahvaltıyı mutlaka beraber yapın ve bir programınız olsun. Bir arada olabilmeyi sağlayacak etkinliklere katılın. Beraber alınan kararları mutlaka uygulayın. Anneden ayrı, babadan ayrı ses çıkarsa kontrolü kaybedersiniz ve iş akortsuz müzik aleti gibi olur ve rahatsızlık verir.

Kız-Erkek farkı gözetmeksizin evi terk eden çok örnek var. Danışmaya geliyorlar veya yetkililer yardım amaçlı çağırıyorlar aileye soruyoruz;

- "gencin arkadaşları kimler? nasıl birileri?" diye,
cevap şu:
- "fazla arkadaşı yoktu zaten! kimseyle fazla ilgisi yoktu! evden çıkmazdı!"
- "peki ne yapardı?"
- "bilgisayar başında otururdu".

Evet orada tanıştığı kişilerle, arkadaş görünen, inandığı insanlarla irtibatlı bir kaçıs olarak ortaya çıkıyor

Ne yapmak lazım?

Önce gençle iyi bir arkadaş olmak,  büyümesinde, gençliğe geçis döneminde ona yardımcı olmak gerekiyor.

Amma bu ona bilgisayar hediyesi alarak ve internet bağlatarak değil

Öğretmenleri ile görüşüp bilgi almak, gencin arkadaşlarını tanıyıp veya arkadaş seçiminde yardımcı olmak ve onun yapısına göre bir hobi imkanı sunmak; saz,gitar vs müzik kursları, Spor aktiviteleri, folklor gibi aktivitelerle motivasyon sağlamak gerekiyor.

Dengeyi iyi sağlamak şart, çünkü hayat boşluk tanımaz.
 
ALLAH (CC) yar ve yardımcımız olsun inşaAllah.

Dostça Selamlarımla
Bahri AKALIN
Bağımlılık Danışmanı