Ülken artık bağımsız olmayıp, Küresel egemen güç ABD’nin gözetim, güdüm ve talimatları altındaysa…
87 yedi yıllık kamu kurumları, malları ve donanımları ile iç ve dış şirketlere haraç mezat satılmışsa…
İlkokuldan üniversiteye eğitim sistemi çökmüş, müfredatları bilinçli olarak basitleştirilmiş, öğrencilerdeki vatan sevgisi zayıflatılmış, şevk ve şuuru tüketilmiş ise…
Kıyafet ve davranış disiplini yozlaşmaya çanak tutacak biçimde boş bırakılmış ise…
Andımız ve İstiklal Marşımız artık tehlikeli ve pedagojiye ters olarak algılatılıyorsa…
Çin,Hindistan,Pakistan Nobel ödüllü bilim adamları yetiştirdiği halde Türkiye bu şerefe ulaşamamışsa ve değerlerini yurt dışına kaçırıyorsa…
Hemen her konuda mükemmeli aramak olan Kemalizm felsefesi ve heyecanı yok edilmeye, gündem dışı bırakılmaya çalışılıyorsa…
Asli görevi, uyarı, yol göstericilik, tez ve düşünce üretmek olan üniversitelerden çıt çıkmıyorsa…
Köpekler salınmış, taşlar bağlanmışsa ve terör örgütü ile pazarlık yapılır hale gelinmişse…
Ülkenin esenliği için can veren şehitler mezarlarında ters dönüyorsa…
Üniversitelerin aydın bilimsel kimlikleri törpülenmişse…
Tüm halk kitleleri umutsuz,tedirgin ,yılgın ve mutsuz ise, Bayramınız kutlu olsun demek sizce ne kadar anlamlıdır?
Bu duygular içinde ne kadar bayram coşkusunu yaşayabilir siniz?
Yaygın bir yoksulluk varken ve Ülkenin dış borcu 600 milyar TL.iken, bu borcun altında ezilen, yarını ipotek altındaki vatandaş evine Bayram hediyesi götürebilir mi ?
Uluslar arası hukuka göre dış borç nedeni ile her an ülke ekonomisine el konulma tehlikesini bilen ve hisseden bir birey mutlu bir bayram geçirebilir mi ?
Cumhuriyet sistemine sahiplilik duygusu ve kültürü ile ortadan kaldırılmaya çalışılırken…
Ekonominin ve istihdamın % 50?den fazlasının kayıt dışı olduğu…
İşsizliğin % 15?lere, kentlerde eğitimli genç nüfus gruplarında da % 40?lara ulaştığı…
Gelir dağılımının alabildiğine bozulduğu, yoksulluğun derinleştiği, gerçek ücretlerin gerilediği…
Vergi yükünün % 70?lere dayandığı, dolaylı vergilerle yoksul sınıf ve katmanların üzerine yıkıldığı bir ülkede;
Primlerini ödeyemeyen milyonlarca yurttaşımızın sosyal güvenlik kapsamı dışına itildiği bir sosyoekonomik iklimi, bir Bayram toz pembe hale getirebilir mi ?
Siz aksini düşünüyorsanız söyleyiniz…
Bu ortam da “Bayramınız Kutlu Olsun” lafı askıda kalıyor.