4 Temmuz 2014
Bartın Cuma Hutbesi



Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de oruç farz kılındı.” (1)

Okuduğum hadis-i şerifte Efendimiz şöyle buyuruyor: “Kim inanarak ve mükâfatını Allah ’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır. ” (2)

Kıymetli Mü’minler!

Oruç Allahın emrini yerine getirmek, ona yakın olmak, rızasına ermek niyetiyle, tan yerinin ağarmasından itibaren güneşin batmasına kadar olan zaman içinde nefsi, yemekten, iç-mekten, nefsanî arzulara uymaktan uzak tutmaktır. İslam’ın her emrinde olduğu gibi, oruç ibadetinde de ahlaki, içtimai, ruhi ve sıhhi faydalar vardır. Oruç, namaz gibi hayatı disip-line eden önemli bir ibadettir. Allahın hoşnutluğuna ulaşmak niyetiyle başlanılan oruç, İradeyi en güzel şekilde terbiye eder. Allaha kul olmanın ulvi zevkini gönüllere işler.

Oruç ibadetiyle kalbin pası silinir, ruhun kirleri temizlenir. İnsan yaptığı kötülüklere pişman olup tövbe ederek, günahlarından kurtulur. Oruç kötülüklere kalkan olup, haram ve şüpheli lokmanın mideye inmesine engel olur. İnsan haklarına el uzatmak şöyle dursun, haklan en güzel biçimde korumayı öğretir. Helal kazanç elde etmenin huzurunu gönüllere yerleştirir.

Değerli Kardeşlerim!

İnsanın olaylar karşısında kendini tutması, iradesine sahip olması çok zordur. Ama imkânsız değildir. Hayatta insanın başına ne geli-yorsa, kendini kontrol edemediği, iradesine sahip olamadığı, dahası sabır ve metanet göste-remediği için geliyor.

- Günahlar, insanın iradesine sahip olamayışının bir sonucu değil midir?

- Trafik kazları, insanın kendini birkaç saniye tutamayışmın bir sonucu değil midir?

- İnsan, dilini tutamadığı için karşısındaki kimselerin gönüllerini kırıp-dökmüyor mu?

- Yine insan eline sahip olamadığı zaman vurup kırmıyor mu?

İşte ramazan ayı boyunca oruç tutan müslüman irade eğitiminden geçiyor ve kendisini olaylar karşısında tutmasını, sabır ve metanet göstermesini öğreniyor. Dolayısıyla oruç, kişiyi kötülük işlemekten alıkoysun ve iradesine sahip olsun diye Hz. Peygamber (sas); “... size birisi oruçlu iken sataşırsa ben oruçluyum desin...!” (3) buyuruyor.

Aziz Cemaat!

Oruç, insanlarla iletişim kurmayı, sosyal adaleti sağlamayı, toplumla kaynaşıp bütünleşmeyi, sabırda sebat etmeyi, zengine fakirin halini düşünmeyi temin eder. Oruç ticari ilişki-lerimizde, beşeri münasebetlerimizde bizlere yön verir. Ramazan ayında ifa edilen oruç, teravih, fitre, sadaka ve zekât gibi ibadetlerin sağladığı çok anlamlı manevi duygu ve kazançlar toplumun her zaman muhtaç olduğu yüksek değerlerdir. Bu değerler imanla bütünleşince insanı Allaha yaklaştırır. Her an kabre yaklaşan insana ölümün yokluk olmadığını, fani âlemden, ebedi âleme geçiş olduğunu öğretir. Bu manada oruç tutmak, ramazanı yaşamak, yaşatmak, fitre ve zekât vermek Allah’ı tanıyan ona inanan her müminin görevidir.

Kardeşlerim!

Hutbemizi oruçla ilgili hadisi şerif mealleriyle bitirelim: ‘"’Oruçlunun iki sevinç anı vardır. Biri iftar ettiği zaman, diğeri de Rabbine kavuştuğu zamandır. Oruçlunun ağız kokusu Allah katında misk kokusundan daha güzeldir. ” “Kim hastalığı ve bir ruhsatı/mazereti olmaksızın Ramazan ayından bir gün oruç tutmazsa bütün günleri oruç tutsa yine bu orucu yerine getiremez. ” (4)

1- Bakara, 2/183
2- Buhari, Savm, 7
3- Müslim, Savm, 163
4- Müslim, Siyam, 164

Hazırlayan: Ali ALACAN
Uluköy Ky. Yk. Mh. C.İ.H / BARTIN
Redaksiyon: İl İrşat Kurulu