Gün geçmiyor ki cennet yurdumun ‘’gün geçtikçe azalan’’ cennet bağlarından herhangi birinde bir zat-ı şahane çıkıp; ‘’bura pek bi güzel yermiş, hemen bi termik yapıla, yeşili kurutula, balığı zehirlene, kuşu öldürüle’’ demesin…
 
Yaşadığı yeri yaşanmaza çevirmek pahasına bile olsa para kazanma iştahları ceplerinden daha kabarık olan birkaç ‘müteşebpis’ güruhun nesli, yukarıda bahsettiğim canlıların neslinden evvel tükenir umarım. Zira bu zevatlar tükenmedikçe rahat uyku yok hiçbirimize. Ne balığa, ne suya, ne havaya, ne kuşlara ırmağa ağaçlara, velhasıl bil-cümle HAYATA…
 
‘’Nefes alınabilecek’’ bir doğallık görse kökünü kurutmadan rahat nefes alamıyor bu zevatlar. Son olarak doğallığı yüzyıllardan beri dillere destan olan Amasra’ya dikildi termik dumanı bürümüş gözler. Hadi gözlerinizi bol sıfırlı dumanlar bürüdü, gönüllerinizi de mi kömür ateşine verdiniz ey termikçiler? Zaten sermayenin kölesine dönüşmeyerek bakir kalabilmeyi başarmış üç, bilemedin beş doğal güzelliğimiz var, bunları da mı gelecek nesillere aktarmayalım? Tüm bunlar malum zevatların umrunda değilken, onlar termik santrali kurduklarında kendi nesillerine hatırı sayılacak kadar ‘’bol sıfırlı’’ miraslar bırakmış olacaklar bile…
 
1900’lü yılların başından bu yana yapılan araştırmalar gösterdi ki ‘’yaşanacak başka bir dünya yok.’’ İnsan nesli olarak son yüz yıldır çok araştırdık bunu, olmadığına da ikna olduk sonunda. Bu nedenle ‘eldeki bir kuş daldaki üç kuştan iyidir’ dedi gelişmiş ülkeler. Yenilenebilir, temiz enerjilere yatırım yaptılar, yapmaya da devam ediyorlar. Ve sorun tam da burada başlamadan bitiyor. Yenilenebilir enerjiye gelişmiş ülkelerin odaklandığını duymuş olacağız ki, millet olarak kendi üzerimize alınmıyoruz hiç, eski kafayla devam ediyoruz, termikler, hidro elektrikler.. Ne güzel !
 
Tüm dünyada rüzgar enerjisine dönüşüm yıldırım hızıyla devam ederken, güneş enerjisi kullanılarak devasa şehirlerin tüm enerji ihtiyacı karşılanabilirken bu değişimi görmezden gelen gözler, ülkemdeki doğal güzelliklerden gözlerini bir türlü alamıyor, mahvetmek, darmadağın etmek, yok etmek adına pür dikkat gözetliyor onları. 10 yıl önce Amasra’ya termik santral yapılmadı ve bugün şehrimiz elektriksiz değil. Yapılmış olsaydı elektriğimiz yine şimdiki(!) gibi olurdu, fakat Amasra’mız, Bartın’ımız bir düşünün hangi halde olurdu. Bugün santral yapılırsa 10 yıl sonra ne olacağını aklı berrak olan herkes hayal edebiliyor, midesi bulanarak…
 
Yarınsız yaşamaktan bıkmadık bu günü. İşte hep bu yüzden ‘dün’ü özlemelerimiz.
 
Hep dün’de kalacak bütün güzellikler. Yarınları düşünen kalmadığı için …