Son günlerde dünya gündeminde yer alan siber tehdit ABD’yi oldukça sıkıntıya soktu. ABD Dışişleri Bakanlığının kriptolu belgeleri kırılarak, Wikileaks’de yayınlandı. Bu gelişmenin ardından dünyadaki birçok ülkenin yetkileri televizyonlara çıkarak, konuyu değerlendirdi. Açıklama yapan yabancı diplomat ve hükümet yetkilileri, sızdırılan bilgilerin ardından ABD’yle hassas konularda etkileşim göstermenin zorlaşacağını belirtti. Bazı diplomatlar ise ABD'nin siber güvenlik hakkında gelecekte uyarılarda bulunması halinde çok sert konuşacağı uyarısında bulundu. Evet, bu konu gündeme gelmişken, kısacağı teknoloji çağının en büyük handikabı bana göre siber terördür. Ülkelerin artık birbirleri ile top ve tüfek yerine elektronik ortamdaki bilgisayarların verilerine girerek, bütün sistemi çökertebileceğini düşünmek bile insanı korkutuyor. ABD Dışişleri bakanlığının çok gizli belgelerinin bir gazetecinin eline geçmesi ve sonucunda bu belgelerin deşifre edilmesiyle büyük bir diplomasi krizi de dalga dalga yayıldı. Aslında konu ters açıdan değerlendirilse, hiçbir dünya ülkesinin siber tehdit konusunda gerekli önlemleri almadığını açıkça görmemiz mümkün.

TÜRKİYE’DE SİBER GÜVENLİK TEDBİRİ VAR MI?

Açıkça konuşma gerekirse, böyle bir önlem şu ana kadar alınmış değil. Teknolojinin artık hızla geliştiği dünyada, bilgisayarların önemi de hiç kuşçu yok ki arttı. Bununla birlikte güvenlik sorunu da apaçık ortaya çıkmış durumda. Özellikle çok gizli bilgilerinin tamamen bilgisayarlar üzerinde yapıldığını düşünürsek, Problemin oldukça büyük olduğu herkes tarafından görülüyor. FBI ve diğer ülkelerdeki denetleme kurumları siber güvenlik olgusuna eğilmeye başladı. Siber güvenliğin ticari anlamda yarattığı zararı kesin olarak tespit etmek kolay olmadığı biliniyor. Bu sonuçların ardından devletin bilgisayarlara yapılacak bir tehdit karşısında nasıl cevap verebileceğini, şimdiden düşünüp iyi tartması gerekir. Zaten konuya duyarlı çok sayıda yetkili ve akademisyen tedbirin artırılmasına dikkat çekiyor.

BİLİŞİM SUÇLARI ARTIK CEZA KAPSAMINDA

Türkiye’de son yıllarda internet ortamında sohbet olarak kullanılan alanların artık şifreleri kolayca çözülüp, ya da istediğiniz paylaşım sitelerine denetim olmadan her türlü video, fotoğraflarını paylaşabiliyorsunuz. Ancak özel hayatın gizliliği ve insan hak ve özgürlüklerinde yer alan bütün kurallarında ihlal edildiğini kesin bir dille söylemek gerekir. Tabi zaman zaman sanal âlemde bu tür sıkıntıların yaşandığını gören yetkililer harekete geçerek, gerekli yasal düzenlemeler yaptılar. Fakat bu düzenlemeler bana göre hala caydırıcı değil.

DÜNYADA VE TÜRKİYE’DE DURUM BU, YA BARTIN’DA

İnternetteki sohbetten tutunda diğer sitelerde görüşen insanların şifrelerini kırarak, başkaları adına mesajlar yayınladığı zaman zaman ilimizde de kulağımıza geliyor. Bunlar insan kılığına girmiş şeytandan başkası da değildir. Kim mi bunlar? Kendini ‘GAZETECİ’ olarak gösteremeye çalışan biri ya da birileri… Hem de sokakta gezerken, utanmadan sıkılmadan kafasını dik tutuyor(lar) bu böceklere bir isim bulmak gerekir, ama hayvanlara ayıp etmiş oluruz. PES diyorum. Başka söze de gerek yok. Benim istediğim sanal âlemde işlenen suçların diğer suçlar kapsamına alınması ve bu tür girişimde bulunan kendini bilmez insafsızlara gereken cezanın verilmesidir.