Bartın Pazar günü şehidi Hasan Hüseyin Oğuz’u toprağa verdi.7’den 77’ye herkesimden insan katıldı. Antalya’dan, İstanbul’dan, Karabük’ten, Zonguldak’tan Bartınlı olsun olmasın birçok insan Ulus’ta şehit cenazesine katıldı. Saltukova havaalanında Çaycuma Kaymakamından başka karşılayan mülki idari amir yoktu. Çaycuma Belediye Başkanı çok önemli bir nikâha yetişmek için erken ayrıldı. Şehidimizi askerler, Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, Ulus Belediye Başkanı Hüseyin Ulus, yakınları ve gazeteciler karşıladı. Buraya kadar eyvallah ta dostlar Ulus’ta Ulu Camii önünde kılınan Cenaze namazında nerdeydiniz. Ben buradan soruyorum’’ A’’protokolünde yer amir, memur, başkan vs neredeydiniz. Kimse ölüm ve hastalık dışında mazeret üretmesin. İlin Valisi, vekili, Belediye başkanları Ankara’dan Genel Başkan Yardımcısı orada olacak, Bartın basınında sık sık gördüğümüz şahsiyetler mesainin olmadığı Pazar günü Şehit cenazesine katılmayacak. Vatandaş İstanbul’dan tatile gelecek radyo’da duyacak şehit haberini yolunu değiştirip Ulus’a gelecek, şehit babası ve annesine başsağlığı dileyecek sizler neredesiniz beyler. Olmadı sizi yok yazdık. Siz orada değildiniz. Bu iş mazeret kabul etmez.
VALİ BUNU SORMALI
Bu işin lamı cimi yok. Bartın Valisi İsa Küçük bu durum hakkında gerekeni yapmalı. Kimse timsah gözyaşları dökmesin. Şimdi bu satırları okurken bazıları şunu diyecek’’Bu memlekette her gün şehit var. Kan üstünden siyaset yapmayın, biz gitsek terör bitecek mi? Bizim vatan sevgimizi kimse sorgulamasın’’diyecek. Elbette vatan sevgisini terazisi yok. Bunun en güzel örneği şehidi Hasan Hüseyin Oğuz’lardır. Onlar mazeret üretmediler. Seve seve canlarını bu vatana armağan ettiler. Şehidin cenazesine katılıp namazını kılıp dua etmeyeceksiniz de nereye gideceksiniz. Terörle mücadele sadece silahla olmuyor. Bu işin dik duruşu var. Bu işin vebali var.
CENAZEYE BAKAN KATILSAYDI
Şehit Hasan Hüseyin Oğuz cenaze törenine Bülent Arınç katılsaydı ya da bir bakan ya da TBMM Başkanı Cemil Çiçek o zaman katılanlar kimler olurdu. Bırakın şehit cenazesini normal bir bakan ziyaretinde Valilik bahçesindeki o uzun karşılama protokolünü hatırlayalım. Hatta aradan sıyrılıp ‘’sayın bakanım bende buradayım ‘’ tarzında boy gösterenleri. Ama sizleri şehit cenazesinde göremedik. Yoktunuz beyler. Yoktunuz. Siz o an, o namazda, o yakarışta yoktunuz. Elbette sizin milliyetçiliğinizi sorgulayacak değiliz. Ama işin bir SÖZDESİ var. Bir de ÖZDESİ. Bartın basınının gözünden hiçbir şey kaçmaz. Bizler sessizce bakar sadece gerçekleri görürüz. Her zamanda Türkiye’nin ve Bartın’ın önceliklerine göre hareket ederiz. Kimse bizden Bartın’a zarar verecek bir hareket beklemesin.
MEVLANA BAMBAŞKA
İlkokul 2. Sınıftan itibaren Yunus Emre, Mevlana okumaya başladım.Okulumuzda bulunun iki raflık kitaplıkta Kültür Bakanlığı yayınlarından Mevlana, Dede Korkut Hikayeleri, Yunus Emre, Koca Yusuf, Yörük Ali gibi birçok kitabı okuyarak büyüdüm. Mevlana'nın söylediği ve günümüze kadar insanlığa ışık tutan sözlerinden bazıları:
. Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi
ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
. Şu dünyada yüzlerce ahmak, etek dolusu altın verir de, şeytandan dert satın alır.
. Vazifesini tam yerine getirmemiş olanın vicdan yarasına ne mazaretin devası ne ilacın şifası deva getirmiş..
. Aşk altın değildir, saklanmaz. Aşıkın bütün sırları meydandadır..
. Yeşillerden, çiçeklerden meydana gelen bahçe geçici, fakat akıllardan meydana gelen gül bahçesi hep yeşil ve güzeldir..
. Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.
. Aşk, davaya benzer, cefa çekmek de şahide: Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki..
. Sen diri oldukça ölü yıkayıcı seni yıkar mı hiç?
. İsa'nın eşeğinden şeker esirgenmez ama eşek yaratılışı bakımından otu beğenir.
. Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır.
. Ehil olmayanlara sabretmek ehil olanları parlatır.
. Leş, bize göre rezildir ama domuza, köpeğe şekerdir, helvadır.
. Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül, kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç?
. Pisler, pisliklerini yapar ama sular da temizlemeye çalışır.
. Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür. Selviyi hür bir halde yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir.
. Nasıl olur da deniz, köpeğin ağzından pislenir, nasıl olur da güneş üflemekle söner?
GÜNGÖR YAVUZASLAN