Ah Bartın. Kaç gün susuz kaldı. Faturayı belediye ye kestin. İlk bakışta bir kent susuz kalsa ilk akla gelen Belediye Su İşleri olur. Sular ilahesi, her tarafı sularla kaplı bu kent susuz. Birinci neden kirlilikten dolayı Bartın Irmağının suyu kullanılamıyor. Yıllardadır Bartın su şebekesi yenilenemedi. Neresini tutsan elinde kalıyor. Bartın’a su sağlayan şebeke hattı Kirazlık Köprü Barajı inşaatında çalışmalardan dolayı zaman zaman hizmet dışı kalıyor. Su şebekesi çalışmazken, Bartın’da şehir içi dedikodu şebekesi harıl harıl çalışıyor. Yıllardır ihmal edilen alt yapı, şehir merkezine su sağlayan hattın üzerine kurulan baraj inşaatı eleştirilmez iş hemen anti Cemal Akın kampanyasına dönüştürülür. Bir de buna FOX TV de bay portakal eklendi. Bartın’dan ajans muhabirlerinin geçtiği görüntüleri kendince yorumlayarak kendince sonuç çıkardı. Bartın’da yaşanan bir olayı bilmeden haber yorum katan FOX TV cevap vermek biz Bartınlı gazetecilere düşer. Bartın Belediye Başkanlarını Bartınlılar seçer ve ne zaman değişeceğine yine Bartınlılar karar verir. Bartın basını zaten gerekli takibi yapıp eleştirilerini sıralıyor.Bay portakal sen işini yap, biz işimizi yapalım.
 
İki Bartınlı vekil Küçük Fatih’e duyarsız
 
Fatih Karaman 10 yaşında ve Ankara Gazi Tıp Fakültesinde kalp nakli için sıra bekliyor. Bartın basını konuyu defalarca yazdı. Ulusal basın kuruluşlarıda yazdı. FB taraftarı olan Küçük Fatih’e İstanbul’dan davet geldi ve Can Bartu Tesislerinde konuk edildi. Hatta bazı FB’li futbolcular Küçük Fatih’i Ankara’da hastanede ziyaret etti. El hak, Sayın Yılmaz Tunç ve Rıza Yalçınkaya sizler neredesiniz. Tamam, TBMM yeni dönem açıldı. Abat’ta toplantılarınız var. Bartın 20. yıl il oluşu seneyi devriyeniz var. Ama hastane size kaç dakika. Evet size soruyorum sayın vekillerimiz neredesiniz. Aynı soru sayın Valim sizin içinde geçerli. Bartın Uluslu olan Küçük Fatih’le neden ilgilenmiyorsunuz. Ulus kaymakamız nerede. Resepsiyonlarda hepimiz tam kadroyuz. Nerede bu devlet. Bu yazının aynısını TBMM Başkanlığına, parti genel merkezlerine ve Başbakanlığa yollayacağım. Başka illerde Küçük fatih gibi bir hasta olduğunda herkes seferber oluyor.
 
Bartın’da 20.yıl heyecanı yok
 
Bartın 1991 yılında il oluşunun 20 seneyi devriyesi Pazar günü yapılan kutlama toplantısı ile yad edildi. Ama ne halktan yeterli katılım sağlandı ne de günün mana ve önemine uygun program hazırlanabildi. Konu Bartın’ın il oluşu, konuşmalar benim dönemim altın yıllarıydı. Ardından teknik ve akademik içerikli bir çalış ty. Halka söz verilmedi. STK söz verilmedi.20 yıl yeterince anlatılamadı. Konuşmacılardan bazıları zaman formatına uymadı. Programın başlangıcında hemen hemen dolu olan salon ilk aradan sonra boşaldı.1991 yıl da vilayet olan Bartın’ın İl Özel İdaresi kutlamada yer almadı. İlçe ve belde belediyeleri katkı vermedi. hepsinden önemlisi 74.vilayet olarak 20 yaşına basan bu kentte heyecan yok.23 Ekim’de bir toplantı planlanıyor. Yapılır, yapılmaz. Sayın protokol siz bizi ilk toplantıda yok saydınız.Bu toplantıda ne değişecek
 
Saat 8-30 Müdürüm yerinizde yoksunuz
 
Devlet memurlarının mesai saatleri ve çalışma şekilleri yasalarla bellidir. Kamu kurumlarında mesai saati başlangıcı sabah 8-30’dur. Bu şu demek devlet memurları amir olsun, müdür olsun, kapıcı olsun saat 8-30’da görevine hazır masasının başında olacak. Çünkü bu düzenleme kamu hizmetinin aksamadan yürütülmesi için düzenlenmiş. Bartın’da bu kurala ne kadar uyuluyor. Kaç tane daire müdürümüz saat 8-30’da makamında yerini alıyor. Müdür saat 10 da gelirse, kurumdaki memur saat kaçta gelir. Bir de masasına oturup bilgisayarı açan memurumuz ilk önce facebook hesabına bakıyor. Akşama kadar sosyal paylaşım siteleri açık. Kamu kurumlarının internet ağında sadece faydalı olacak internet sistemleri kullanılmasına izin verilmelidir. Bir de kapıda bekleyenler varken makam odalarında çay-kahve sohbeti yapmayalım. Kapıda bekleyen köylü emmime, teyzeme yazık.
 
Biraz da dönekler üstüne

Yüce rabbim kimseyi dönek yapmasın. Yaşam davasından, ideallerinden, değerlerinden dönen kahpelerle doludur. Kendisini herkesten akıllı zanneden, her fikrinin doğruluğuna inanan ve insanları küçük gören bu dönekler kendilerini sırça köşklerde zannederler. Bu dönekler ordulara savaş kaybettirdiler tarihte, birçok devleti, aileyi yıktılar. Milletleri böldüler dönekler. Her devirde, her yerde değişik adla ortaya çıkan bu döneklerin nesli tükenmedi. Hala ortalıkta geziyorlar. Dostlarını, arkadaşlarını, vatanlarını satıyorlar bu dönekler. Yüce rabbim bizi döneklerin şerrinden korusun.