Bartın'daki hastanelerimiz gerçekten temizlik şartlarına olağanüstü titizlik gösteriyorlar. Hangi hastane olursa olsun aynı hassasiyeti gösteriyor. Bu da gurur verici bir sonuçtur. Yaz aylarına girdiğimiz şu günlerde, yoğun hasta talebi ve hasta yakını ziyareti sonucu hastane koridorlarında başta olmak üzere Polikliniklerin içinde ve önlerinde çok ağır ter kokusu yayan hasta ve yakınlarının olması mutlu çalışma ortamını stres ortamına dönüştürmektedir. Kimse kimsenin ter kokusunu çekmek zorunda değildir.
Toplum içinde olmanın, toplumun imkânlarından faydalanmanın tabiî ki de sorumluluğu da olacaktır. Hastaneye gelirken özellikle yaz aylarında, giyeceğimiz elbisenin temiz olması ve duş almamız görgü kuralıdır. Vatandaşa hizmet eden kişilerin en önemli kişilik haklarından biri de çalıştıkları ortamı sağlıklı tutmak için herkes üzerine düşen görevi ve sorumluluğu yerine getirmelidir.
Herkes iyi bilsin ki, kendisine saygısı olmayanın başkalarından saygı beklemesi mümkün değildir. Kişi kendi giyiminden kuşamından temizliğinden, davranışlarında kısaca kendinden sorumludur. Bu sorumluluk ahlaki bir sorumluluktur. Bu gün temizlik konusunda, yani beden ve elbise temizliği konusunda hiçbir mazeret kabul edilmez. En azından hastane yetkiliri havalandırma ve klima sistemini özellikle yaz aylarında, devreye sokmak zorundadır. Toplumun yaşam standardı buna müsait hale geldi. Tembellik, görgüsüzlülük kendimize olan saygısızlıktan vazgeçebilirsek bu konu kısa sürede aşılır. Bartın İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerinin bir an önce havalandırma ve klima olayına mutlaka el atmalıdırlar.
Ayrıca, bu kadar büyük hastanemizin hasta ve hasta yakınlarının ibadet ihtiyacını karşılayan mescidi çok yetersiz. Adeta mescid demeye bin şahit istiyor. Bodrum kata sıkıştırılmış sanarsınız çamaşır odası. Aynı anda ancak 3-5 kişi ibadet edebiliyor. Abdest almak için şadırvanı yok. Yıllarca ihmal edilen ve yok sayılan bu ihtiyacı karşılamak için geç kalınmış sayılmaz. Hastanemizin duyarlı yöneticilerinin bu sorunu da çözeceğini umuyoruz.