Çok esgiden yani galla navışlarını gaz lambalasınıy ışığında öreken, adamla tütününü kavıda saraken ki zamandan bahsediyon. O zamanla ne elektrük ne de televizyon varmış. Yimekle ataşda bişe, gıyafetle eskise bile yama yapılıp gene giyülümüş.

Adamla gene içkü içip bavuru galla ağşam olduktan sora dışarı çıkamazmış. Her geçen gün ta gıymatlı, para da bereket, ette lezzet, yımırtada sarı, ticarette helal, gomşuda yarenlik varmış. Gece sokakda bekçi düdüğü sesine uyuyan uşakla uyanu, biri hastalansa çorbaynan ziyarete gidülümüş. Siziy ağnacayız o zamanna dünya da biz değil belki de böyük anayızıy bubasınıy göbek bavı ta yeni kesiliyodun. İnsanla da saygı hörmet, güler yüz datlı dil, hoşgörüynen beraber sadakat varmış. Geçim sıkıntısı şimdilede olmaduğu gibi zengin rızkını fakirnen paylaşumuş. Ney olduysa o zamanna bi hırsuzluk, evleden ekmek, yasduk yorgan çalınma başlamış. Zapdiye vardiyası sıklaşmış emme ne fayda. Bi ağşam biriniy evineden ekmek, öbür ağşam etekiniy evinden peynir çalınıyomuş. Mehelleyi bi gorku sarmış. Kim olabilü ki deyi bi sürü söylentile, aslı astarı olmayan kişilere yakuştumala yapılmış. Bunnadan biri de mehelleniy en fakiri çaruklu Sadullahmış. Gavelede, evlede, heryer de çaruklu Sadullahı gonuşuyalarmış. Bigün Sadullah’a “ Bak uşamız, bişeye ihtiyacıy varsa bize söle. Biz sa el altından çakdumadan vörüz. Çalma çırpma gerek yok” demişle. Sadullah benim rızkım Allah’tan deyip emdüğüm süt helal, iftira etmey deyi sölenmiş. Bi bahane bulup Sadullahıy evine girmişle edirafa bakıp çalınan eşyala vamı ki deyi. Bulamamışla emme gene de Sadullaha hep aynı göznen bakımışla. Hırsuzluk geceleri olduğu içün evlede artuk ahali nöbet tutma başlamış. Gene de hırsuzu yakalayamamışla. Mehelleniy ileri gelenleri bi garar almış. Girilmeyen bi gaç eve içi zehir dolu ekmek, peynir file hazırlamışla. Eğer hırsuz çalduğu yiyecekleri yirse zehirlenecek sorada ölecekmiş. En iyi çözüm bu demişle. Bi gaç gün sora zehilli peynir eviy birinden çalınmış haberi geldi. Şimdi herkes hırsızuy ortaya çıkacağanı biliyomuş.O sıralada kendisine hırsuz damgası vurulan Sadullah, haftalardır aç bitap durduğu içün halsüz düşüp hastalanmış. Bu derdi daha fazla galduramayan Sadullah, kahrından o gün ölmüş. Demiş ki herkes, biliyoduk zaten Sadullahıy hırsız olduğunu.Gördüyüz mü zehillendi işde. Cenazesini hemen yıkayıp mezerlive eletmişle. Sadullah’ı kömelleken bi adamıy ağzından köpükle, salyala akma başlamış. Bu kişi hali vakdi yerinde, parası mülkü çok olan gaçpara lakaplı Vecdi’ymiş. Vecdi’yi sabun mu yuttu acaba deyi hemen ebeye eletmişle. Gözleri yumruk gibi olan gaçpara Vecdi, pancar gibi gızarduktan sora, zor anlaşılan gonuşmasıynan şöle demiş. Peynir yidim helal ediy.