Bu gallarıy işi gücü baş olmaz. Gene gün yapacakla. Ağşama gadarı oturup börekleri gurabiyeleri yicekle sora da “ay canım kilo alıyoruz galiba” decekle. Su böreklerini löp löp ağzıya atasay, yaprak dolmasını solumadan yirsey alısuy tabi kiloları. Sora da diyetten söz edelle. “Ay şekerim ben yarın diyete başlıyorum” delle. Yalavuz ağşam eve gidince de yimek yimekden tef gibi gerilü sorada televizyon garşısında uyuya galula. Neyse, gün dedük de bunna bizim eve güne geldile. Ben de ev galla bazarı gibi olduğu içün bi an evvel olay yerinden uzaklaşan dedim. Tam kapıdan çıkıyodum horaaa bi galabalık eviy içine doluşdu. Çıkma hacet yok anam. Yavıyala rahmet gibi. İndiler gökden melekler saf saf. Ben bunları diğneyon. Bidanesi, “Ay canım buda bizim size ev hediyemiz. Size layık değil ama.. “ dedi. La havle vela kuvvete, madem bize layık değil, neçün aldıy o hediyeyi bicanım. Mutfak da mahsur galdım. Çok üzülüyodum emme soradan sevinme başladım. Madene düşmüşüm sanki. Binbir çeşit yimek va. Galla içerde gonuşuken şu tabakladan bidanesini yiyvesem deyi içimden geçirüken kimlüğü belirsüz bi grup misafir, mutfağa girip tabakları eletme başladı. Hiç bişey deyemeden olanları seyrediyorn. İkinci gurp da geldi. O tabakla gidiyon ta derken birinci grubuy elettüğü tabakla yarıladı. İçerden ses geliya. “Ay canım bu kek hiç kabarmamış. Neyini eksik koydun” deya. Sora gene aynı ses, “Dolmanın yaprakları da çok sert olmuş değil mi ama” Bu garı neçün her şey de mahne buluya ba baaakk. Şindi gibip gavga edecen emme. Ona buna mahne buluyosuy emme tabağa sıyırmış ondan nabeer. Mutfağa gelen iki kişi fıslaya, aslında bu gün ona çıkacakmış da çıkmamış. O yüzden mezaret çıkarma çalışıyomuş. Sen evela yere düşen gurabiyeleriy gırıntılarını toplasaya. Toplayamasıy deme, neçün çünkü göbeğeyden aşa eyilemesüy. Bide bizim dolmalara mahne verya baksaya sen. O su börekleri yapılına gadarı ne zahmetle çekildi biliyomusuy sen. Ta içinde merdenozu az olmuş deya. İçimden deyon hani. O garınıy yanına gadarı gitsem. Tabakda galan yimekleri alıp başından aşa akdarıp eşek hoşafdan ney ağna desem ney olu. Emme ba yakışmaz canım. Aman ney oldu, bişey oluya orda. Ama ney oldu gıı… Amaann, garıya bişey oluya. Ayılıya bayılıya. Biri 112’yi arayıy deya. Ney oldu? Bu garınıy tansiyonu çıkmış da fenalaşmış. Garınıy edrafında tavaf ediyala. Açılıy dedim, ney oldu saa… “Ayy böreğin tuzu fazlaylaymış galiba dokunda” deya. Şuna bak yav, Birazdan geberecek halen daha yimeklede mahne buluya. Bunna sa dokunmaz tereyavıynan yapıldı bu yimekle deyon. Golonyavı götürüy bakan, açılıy şöle. Rahat bi nefes alsın. Neçün böle olduy. Gavaltı yapmamış. Ben biliyon seniy neçün gavaltı yapmaduğuyu. Güne gidecen orda bişey yiyemen deyi yapmamuşuydu. Neyse bişeyiy yok düzelüsüy birazdan. Bak duyduymu. “Neyiii” Gün bi daha ki ay sa çıkmış. Parala sende toplancak hadi gene iyisiy” Şimdi nasılsıy. “Aman bişeyim yok benim. Gıız Fatmaaa, börek çok gözel olmuş gıızz. Eccük ta goyva bakan” Ben sa deyen bilmeyon ki, Allah seni davul etsin emi…