O iyi insanlar iyi kalplerini alıp meleklere karışıp giderler. Biz birkez dahi, yüzünü ekran dışında görmeden bu kadını sevdik. Gülerken çehresinde gökkuşağı açan, gülücüklerini çağlayanlar misali içimize akıtan Meral ablamızı sevdik şiirler yazan, şarkılara ilham olan insana ait insanca şeyler üreten Meral ablamızı sevdik. Devrimciymiş, komünistmiş, ölünce yakılmak istemiş hiç umurumuzda olmadı bizi bize anlatan o yazılarını sevdik. Hergün başkalaştırdığımız ve birilerini ötekileştirdiğimiz yaşamımızda gülücüklere saklı o sevgisiyle bizi ısıttığı için sevdik. Ben kendisini hiç tanımadım ve göremedim. Sanatçı isen tanınırsın eserlerin senin yüzün, varlığın olur. Haberlerden vefat eden eşine olan o tükenmez aşkını bildim. Meral Okay, 2003 yılında Ayşe Arman'a verdiği bir röportajda eşi için 'En zoru, bir ölüye aşık kalmak' demişti en zoru başardı. İşte Meral Okay'ın ölümünün ardından eşine ithafen kaleme aldığı o yazısını okuduğumda bir kadın da beni bir gün böylesine sevebilir mi demiştim. Hâlbuki Meral ablanınki sevmenindi ve aşkında ötesine geçmişti. Yazını şu satırlalar sonlandırmıştı.

''En zoru bir ölüye âşık kalmak..

Bir yerlerde karşılaşacağımızı düşünüyorum,

Eğer karşılaşmazsak;

Büyük haksızlık..''

Yazdığı dizi senaryosu gibi MUHTEŞEM BİR YÜZYILDA yaşamıyoruz. Bakın en iyi şekilde bizim nefes alışlarımıza kadar işleyen o satırları yazdı’ ’Cehalet bizi boğuyor artık... Eskiden zalimin zulmü vardı, şimdi cahilin zulmü! Yalnız cehalet değil, cehalet ve kötü niyet karması, bu ülkedeki her vicdanlı, iyi niyetli, kaliteli insanı boğuyor artık. Bir yanda körkütük cahil kötü niyet, bir yanda hoyratlık, sevgisizlik, düşmanlık ortamı... Bir şey oldu bu insanlara, kimse kimseyi sevmez oldu. Sinsi, bir tür nefret başını çıkardı bütün duyguların arasından. Alaycılık bütün üslupların arasında belirginleşmeye başladı. Sadece ezberletilen şarkıları söyleyebilenler ortalıkta. Sevmeden aşık olanlar, kavga etmeden yenenler, cin olmadan adam çarpanlar yeni kurallar koydular sanki ve kaptırdı insanlar kendini bu düzene.’’

Meral OKAY biz seni neden çok sevdik filmlerinden, şiirlerinden, dizilerinden tanısak ta bize insan olmanın o muhteşem hazzını hatırlattığın için sevdik. Sen bize vefat eden aşkına gösterdiğin o kutsal vefa ile sevmenin mukaddesatını hissettirdiğin için sevdik. Yaşamımız akıp giderken farklılıkları fark etsekte başkalaştırmaya başladığımızda sen bize farkındalığın güzelliğini gösterdiğin için sevdik. Marjinalleşen savaşan, birbirinin etini yercesine kendini yutan şu dünyada sevgiyi ve barışı hep yanı başımıza koyduğun ve bize hepimize yeter paylaştıkça çoğalttığın için sevdik. Gidişine üzüldükte Meral abla YAMAN bir adama kavuştun bir yerlerde karşılaşacağını düşündüğün. Şimdi bizde yazarız ardından iki satır pek haddimiz olmadan

‘’Bu dünyadan bir güleç yüz geçti,

Öğretti, ağlattı, ardından AŞKına gitti…