Ülkemizde ilk kalp operasyonu 04.06.1962 günü sol akciğer üst lob kist hidatiği vakasına yapılan sol torakotomikistotomi-kapitonajla gerçekleştirildi.
26.09.1962 tarihinde ilk kalp ameliyatı yapılarak kapalı mitral komissürotomi uygulandı.
İlk açık kalp ameliyatı ise 15.04.1963 günü gerçekleştirildi ve atriyal septal defekte direkt sutur, pulmoner stenoza valvotomi yapıldı
10.12.1963 tarihinde ilk yapay mitral kalp kapağı, 24.11.1964 günü ilk yapay aort kapağı takıldı,
03.12.1964’de ise ilk aort-mitral çift kalp kapakçığı değiştirme ameliyatı yapıldı.
25.10.1965 tarihinde ilk kalp pili yerleştirildi.
Avrupa’daki ilk üç kalp kapakçığı değiştirme ameliyatı 20.04.1966 günü ülkemizde ki bir hastanede gerçekleştirildi.
Yani ülkemizde neredeyse 60 yıldır kalp ameliyatları yapılabiliyor.
Fakat garip, benim dogdugum güzel mahsun şehrimde bunların hiç biri günümüzde yapılamıyor...
1960 ların teknolojisi ile yapılabiliyor ama 2020 lerin teknolojisi birikimi deneyimi ile olmuyor.
Bunu yazmama sebep yaklaşık 30 yıllik elime geçen efemera (telgraf) oldu.
Bu telgrafa gore Belediye Başkanı telgrafta altını çizmese de by pass ameliyatı olmak üzere Amerika'da olacağı için işyeri açılışına teşrif edemeyeceğini bildiriyor.
Ben acıyı çocuklarına, kardeşlerine ve torunlarına hatırlatmak istemediğim için ismini zikretmiyorum. Ama çok kişi dönemin sevilen , karizmatik, yeşil kasabamin statüsünün değişmesinde rolu olan, bağışladığı arsaya adını taşıyan bir okul yapılan Belediye Başkanının adını hatırlayacaktır.
Sayın Başkan bu telgrafı yazdığı gün ameliyat olamadan vefat etmiş idi.
Yani zenginin de fakirinde bu imkanlara ihtiyaci var.
Bu imkanlara sahip olsaydı Başkanın kaybı geciktirilebilir miydi? Yoksa vade dolmuş yapacak bir şey yok muydu?