Amasra'da termik santral için kesilen zeytin ağaçları için Bartın Platformu, Yetişmeyecekse Devlet Zeytin Yetiştiriciliğini Neden Teşvik Ediyor? diye soruyor:
Bartın’da Zeytin Yetişmeyecekse Devlet Zeytin Yetiştiriciliğini Neden Teşvik Ediyor?
Amasra’ya termik santral kurmak isteyen Hattat Holding’in yapmak istediği termik santralin önünde engel gördüğü zeytin ağaçlarını bir günde katletmiş olması vicdanlı bütün insanların yüreğinde derin bir yara oluşturmuştur. Bu katliam, termikçi şirkete yakın olan çevrelerde 2014 yılında verildiği öne sürülen Bartın’da zeytin yetişmez raporuna dayandırılmak istenmektedir. Hayır, Bartın’da zeytin yetişmekte ve hatta yıllardır Bartın Valiliği tarafından halka fidan verilerek zeytin yetiştiriciliği teşvik edilmektedir.
Bartın İli genel olarak engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Bu durum makineli tarım yapılmasını engellediği için özellikle tarla tarımını olumsuz yönde etkilemektedir. Yörede çiftçiler fındık, ceviz, kiraz, elma, armut ve zeytinin de ürün deseni içerisinde yer aldığı dikili bahçe tesisleriyle tarımsal üretimlerini sürdürmektedirler. Özellikle Amasra ve Kurucaşile İlçesi sahil bandı zeytin tarımının çok eskiden beri yapıldığı yörelerdir.
Bizzat Bartın Valiliğince son 3 yıl içerisinde 10.000‘ e yakın zeytin fidanı dağıtımı yapılarak yüzlerce zeytin bahçesi tesis edilmiştir. İlçelerde yerel ve ulusal basına da yansıyan devlet törenleri düzenlenerek çiftçiler zeytin yetiştiriciliğine teşvik edilmişlerdir. Bizzat eski Bartın Valisi Sn. Seyfettin Azizoğlu tarafından İlçe Kaymakamları, Tarım İl Müdürlüğü ve İl Özel İdaresi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü birimi zeytinciliğin geliştirilmesi ve daha da yaygınlaştırılması maksadıyla “zeytin tarımı” özelinde “tenbihli” bir biçimde görevlendirilmişlerdir.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü son yıllarda zeytincilikle ilgili sayısız eğitim ve yayım faaliyetleri gerçekleştirmiştir. Amasra’da zeytinciliğe yapılan kıyım çelişkiyi ortaya koymaktadır. Bir yandan törenler düzenleyip, bahçeler kurulup yaklaşık 200-250 Bin TL kamu kaynağı harcanarak ücretsiz fidan temin edilerek devlet eliyle kampanyalar düzenlenirken, diğer yandan “Bartın’da zeytin yetişmez” söylemiyle zeytin ağaçlarının katledilmesine göz yumulması kamu yönetimi acısından izah edilemeyecek bir tutumdur.
Amasra ve Kurucaşile’nin tarımsal üretim kültürü içerisinde hep var olan ve bugünlere kadar uzanan zeytincilik yok sayılamaz. Bu alanlar Toprak Koruma Kurullarında dikili araziler statüsünde değerlendirilmelidir. Yörenin gerçeği budur. Zeytin ve üreticileri sahipsiz değillerdir. Alınan kararlarda imzası olan kamu görevlileri sadece gönülleriyle değil asıl olanı vicdanlarıyla zeytin ve üreticisi köylülerin yanında yer almalıdır.
Ortaya konan tüm bu gerçeklere rağmen “algı yaratılmaya çalışılıyor” deyip koltuklarını korumanın gayreti içindeki bürokratların kamuoyunu yanıltmalarını, zeytinin hunharca yok edilmesine göz yummalarını ve mesleki etik değerlerinden uzak idari tasarruflarını kınıyoruz.
Zeytin Bartın İlinin özellikle sahil bandında verilen emeklerin karşılığını bugünlere kadar vermeye devam eden, barışın ve dostluğun sembol dalı ve tarihsel geçmişiyle tarımsal kültürün günümüze kadar uzanan en önemli öğesidir.
Zeytini yok sayan, ona burun kıvıran ve elinden gelen kötülüğü yapanları bizden söylemesi bizler unutsak; -Asla unutmayacağız- “Kesilen Zeytinler” iki cihanda unutmayacaklardır.
Yöre kültüründe tarih boyu var olan zeytini sevgiyle kucaklamaya devam ediyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.