BARTIN'da, 3 çocuk annesi Necla Akyol (55), gerekli ehliyet ve belgelerini aldıktan sonra 1 ay önce TIR şoförü olarak bir firmada işe girdi.

İlgili Foto Galeriye Git

Yurt içinde, çimento hammaddesi taşıyan firmada çalışan Akyol, 40 ton yükle günde ortalama 600 kilometre yol gidiyor.

Akyol, “TIR’ı kullanmak benim için hiç zor olmuyor, günde ortalama 600 kilometre yol yapıyorum.

Yollarda beni görenler çok şaşırıyor. TIR’a dolum yaptığım yerlerdeki arkadaşlarımız, ‘abla gelmiş’ diye çok seviniyorlar.

Bence bunu her kadın yapmalı. Bu benim hep çocukluk hayalimdi ve 55 yaşında bunu yaptım” dedi.

Bartın merkeze bağlı Esentepe Mahallesi’nde oturan Necla Akyol, 10 yıl önce Antalya’da otellerde aşçılık yaparken, çocuklukta hayat ettiği TIR şoförlüğü için gerekli ehliyet ve belgelerini aldıktan sonra 1 ay önce TIR şoförü olarak bir firmada işe girdi.

Yurt içinde, çimento hammaddesi taşıyan firmada çalışan Akyol, Bartın’dan, Zonguldak, Düzce, Kastamonu, Sinop, Ankara gibi illere günübirlik hammadde taşıyor.

Akyol, sabahın erken saatlerinde yola çıkarken, 40 ton yükle günde ortalama 600 kilometre yol gidiyor.

‘ÇOCUKLUK HAYALİMİ 55 YAŞINDA GERÇEKLEŞTİRDİM’

Akyol, kendisini gören diğer sürücülerin şaşırdığını ifade ederek, çocukluk hayali olan TIR şoförlüğüne 55 yaşında başladığını belirtip şöyle konuştu:

“TIR’ı kullanmak benim için hiç zor olmuyor. Günde ortalama 600 kilometre yol yapıyorum. Yollarda beni görenler çok şaşırıyor. TIR’a dolum yaptığım yerlerdeki arkadaşlarımız ‘abla’ gelmiş diye çok seviniyorlar.

Zonguldak’ta tur gezisine çıkan insanlar beni görünce çok şaşırdılar. Bence bunu her kadın yapmalı, bu benim hep çocukluk hayalimdi. Hayalimi de de 55 yaşında gerçekleştirdim.

Yollarda bazen erkek şoförler bana yol veriyorlar, ama bazen de vermiyorlar. Uzun süre yol gidiyorum. Bana yoruluyor musunuz, tek başına yolculukta canınız sıkılmıyor mu?’ diye sorunca, ben de onlara ‘bu tatlı bir yorgunluk, işimle barışık olduğum için hiç canım sıkılmıyor’ diyorum.

Tüm kadınlara sesleniyorum; herkes bunu yaşamalı ve erkek-kadın ayrımı diye bir şey yok. Yaparlarsa onlar da mutlu olurlar. Şimdi Sinop Boyabat’a gideceğim. Benim ricam özellikle hafriyat kamyonları biraz daha yavaş ilerlesinler. Tek dileğim budur.”