BARTIN-Kastamonu sınırları içerisinde yer alan Küre Dağları Milli Parkı’ndaki tarihi ve kültürel değerlerin ortaya çıkarılması için çalışmalara başlandı.
Küre Dağları Milli Park Müdürlüğü ile Bartın Üniversitesi’nin ortaklaşa yürüttüğü çalışma kapsamında milli parkın içerisindeki Bizans dönemine ait kale kalıntılarında inceleme yapıldı. Küre Dağları Milli Park Müdürlüğü ile Bartın Üniversitesi tarafından yürütülen ‘Bartın ili ve ilçeleri yüzey araştırması, Bartın’ın taş çağlarından Osmanlı döneminin sonuna kadar olan dönemlere ait kültür varlıklarının tespiti ve belgelenmesi projesi’ kapsamında çalışmalar başladı.
Bartın’ın Turanlar köyünden Milli Parkın hassas koruma alanı içindeki Zoni Yaylası’na çıkışta Türbe mevkiinde daha önce defineciler tarafından bir kısmı kazılan yaklaşık 200 metrekarelik alanda Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü’nde görevli arkeologlar inceleme yaptı. Milli parkın hassas koruma alanında bulanan bölgede araştırma ve inceleme yapan ekipler, kale duvarlarının uzunluğunu, burçların kendi aralarındaki mesafelerini fotoğraflayarak, krokisini çıkartarak, raporladı.
Yapılan ilk incelemenin ardından bölgede bulanan tarihi yapının 2 bin yıl önce Bizans İmparatorluğu’na ait olduğu ve toprak altında kalan 3 burç ile 300 metre uzunluğundaki surlar ile kale olduğu resmi kayıtlara geçti. İncelemeler sırasında surların bazı bölümlerinde kemik parçaları da bulundu.
Proje kapsamında Küre Dağları Milli Parkı’nın içerisindeki Odalaryanı, Uzunçarşı, Zoni Yaylası’ndaki kilise kalıntıları gibi alanlarda da çalışmalar yapılarak, uzun ve kısa vadeli turizm projelerinin hayata geçirilmesi planlanıyor.
Küre Dağları Milli Park Müdürü Ali Bozkurt, Küre Dağları Milli Parkı’nın Türkiye’deki milli parklar içerisinde gerek endemik türler gerekse yabani hayvan popülasyonu açısından önemli yere sahip olduğunu belirterek, “Milli parkımızın görülmesi ve gezilmesi gereken yerler çok fazla. Bizlerde buralara turistlerimizin ziyaretine açmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Mili parkımızın içerisinde bazı tarihi kalıntıların olduğunu biliyoruz. Bunların kültürel açısından turizme kazandırmak için de çalışmalarımız devam edecek.” dedi.