Bizim insanımız tasada, kıvançta birlik olur. Anadolu insanının mayasından, özünde erdem vardır, fazilet vardır.30 yılı aşkın zamanıdır yaşadığımız terör belası travma  geçirmemize neden oldu. Binlerce kahramanı şehit verdik. Yine binlerce kahraman gazimiz var. Terör örgütünün bin bir yalanla kandırıp örgüte kattığı binlerce insanımız terör karanlığında kayboldu.81 vilayetimize ocak ocak acı düştü. Pazar günü Van’dan gelen haber ile hepimiz sarsıldık. Yüzlerce aile sokaklarda kaldı. Kara kış da yaklaşınca felaket bölge insanı için işkenceye dönüştü. Devletten tek istedikleri ise 'sıcak bir çorba ve çadır’dı. Ancak devlet bu ihtiyacı karşılamakta yetersiz kaldı. Başbakan Erdoğan, bölgeye yeterli sayıda çadır gönderildiğini ancak ilk 24 saatte bir başarısızlık olduğunu söyledi. Çünkü deprem ülkesi olan Türkiye’de deprem ve deprem sonrası afet yönetimi için yeterli hazırlık yok.

SOSYAL MEDYA SOSYAL FELAKET OLABİLİYOR


Arap baharı,
Şili'nin başkenti Santiago'da onlarca öğrenci başlattığı hareket, Wall Street'i İşgal Et' hareketi, yardım kampanyalarına kadar bir çok konu sosyal paylaşım sitelerinde organize olup büyüdü. Yine şehitlerimiz için birçok etkinlik yapıldı. Ama sosyal medya kontrolü olmayan bir engin denizdir.Van depremi sonrası her doğal afet Türkiye’de kriz yönetiminin ne kadar berbat olduğu gerçeğini de yüzümüze vuruyor. 168 kilitlendi, Kızılay sitesi kilitlendi, devletin merkezi kriz adresleri her zamanki gibi kilitlendi. Ama sosyal paylaşım siteleri yardım çağrıları çığ gibi büyüdü.Deprem olur olmaz Van'a kazak, bot, mont gibi eşyalar gönderirken montun cebine "Geçmiş olsun kardeşim, ben de Gölcük'te senin şu an yaşadıklarını yaşadım. Maddi-manevi ne sıkıntın olursa bana 05xxxxxxxxx numaralı telefondan ulaşabilirsin, hiç çekinme" yazılı bir kağıt koyulduğundan 3 gün sonra gelen mesaj:"Allah razı olsun kardeşim. Şu an gönderdiğin montla ısınıyorum. Sana söz bir gün sen düşersen ben de seni kaldıracağım" İşte bizim insanımızın tarifsiz kardeşliği.

BİRDE ÖTEKİ YANIMIZ


Ahmet Hakan bakın nasıl anlatıyor’’
Van’da meydana gelen depremin hemen ardından sosyal medyada küçük bir tur atayım dedim.

Hay demez olaydım.

Şöyle bir baktım mesajlara, yorumlara falan:

-  Bazıları
 yürek soğutuyordu.
-  Bazıları bilgiç bir edayla “Teröre destek verirlerse böyle olur” diyordu.
-  Bazıları acı olaydan hükümete çakacak malzemeler devşirmeye çalışıyorlardı.
-  Bazıları Deniz Feneri olayını gündeme getiriyorlardı.
-  Bazıları “Ağlama sırası onlarda” diyorlardı.
-  Bazıları sözde biraz daha insaflı bir tavır takınıp “Türk’ün nasıl bir millet olduğunu gösterelim, Van’a yardım edelim” diyorlardı.
-  Bazıları “Hükümetin yapamadığını Allah yapıyor” diye yazıyorlardı.

Kısacası...

Bir 
akıl tutulması, bir vicdan körelmesi, bir merhamet yoksunluğu, bir cehalet histerisi alıp başını gitmiş durumdaydı.

“Yapmayın, etmeyin, ayıp oluyor”
 diyen az sayıda sağduyulu ses ise arada kaynayıp gidiyordu. Kısacası Van’ı önce deprem sarstı, ardından da faşizm.

Zaten azıcık kalmış olan insanlığa güvenimi, büsbütün kaybetmemek için olay mahallinden anında kaçtım.’’


BAHÇELİ ve BAYDEMİR


MHP Lideri deprem sonrası Van’a gitmedi. Genel Başkan yardımcısı başkanlığında bir heyet yollayarak desteklerini gösterip, durum raporu aldı. Bahçeli sessiz sedasız ve basına yansıtmadan MHP teşkilatı ve yan kuruluşlarına acil ve öncelikli kodlu şU mesajı çekti özetle’’Van depremi ailemize, ocağımıza düşmüştür. Dava arkadaşlarımız tüm imkânlarını seferber ederek Vanlı kardeşlerimize en üst düzeyde yardım çalışmalarına en hızlı şekilde başlamalıdır’’Bahçeli TBMM’deki grup toplantısında da çok manidar bir konuşma yaptı’’
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,"Böylesi bir günde ayrımcılığı körükleyerek, 'Ağlama sırası onlarda' gibi lanetlenmesi gereken yaklaşımları büyük bir densizlik ve soysuzluk olarak gördüğümüzü söylemeliyim. Binalar umutların, sevinçlerin üzerine devrilmiştir. Deprem, özlemleri, kavuşmaları silindir gibi ezip geçmiştir. Çöken yalnızca evler, işyerleri, yurtlar, yollar değildir. Vanlı kardeşlerimin hayalleri, beklentileri, sevdaları, arzuları da sarsıntılarla tahrip olmuştur. Şüphesiz yaşadığımız elem tarifsiz ve çok derindir"
Bahçeli’ye Diyarbakır ses verdi

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Müge Anlı'nın Van depremiyle ilgili açıklamalarının ardından başlayan polemikte MHP lideri Devlet Bahçeli'yi örnek gösterdi. 
aydemir, "Ben bu polemiklere girmeyeceğim. Sadece Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı olarak ve Diyarbakır halkının da bir evladı olarak Sayın Devlet Bahçeli'nin yapmış olduğu açıklamayı yeterli ve değerli buluyorum" dedi. Bahçeli terör olaylarında milliyetçi gençliği provokasyondan uzak tutarak sokağa inmelerini önledi. Yani ‘’bozkurtlarını yuvada, okulda tuttu’’Deprem sonrası adı gibi’’devletleşti’’


PKK DEPREMİDE KULLANIYOR


Türkiye seferber olduğu bir anda terör örgütü yardım konvoylarına  saldırdı. Depremin yaşandığı bölgelerde fısıltı gazetesiyle propaganda aracı olarak depremi kullanıyor.’’Bakın deprem oldu, nerede devlet, nerede Türkler ‘’diye. Bunu yapanlar Kızılay Çadırında kalıp, devletin sıcak yemeğini yiyiyorlar. Ama gel gör ki memleketimizin insanının hamuru sağlam. Asırlara sığmayan kardeşliğe PKK’nın propagandası yıkamaz. Vanlı yaslı, acılı, ama bir o kadar da neyin ne olduğunu biliyor.


Van sallandı bizde sallandık

Biz başta terör, afet, işsizlik ve benzeri konularda başta siyasilerimiz olmak üzere yöneticilerimize defalarca yazdık. Başbakanlığa yazdığımız yazılar önemsenmedi. Bizim gibi sağduyulu ve Türkiye’mize hizmet etmek isteyen yüzlerce insanda yazdı. Ama önemsenmendi. Geri dönülmedi.Gerekli yerlere ulaştırılmadı.7.2 Van sarstı, bizi sarstı, sonrasında yaşananlar daha da fazlasıydı.