Osmanlı’da bir mutasarrıflıktan yetişen valiler, birde askeriye kökenli vali paşalar vardır. Paşa Valiler genelde saraya yakın ve başarıya imza atmış isimler olurdu. Bir de bunların yanında Damat valiler vardır. Bartın’da İŞİM GÜCÜM YOK, DEDİKODUMU YAPARIM tayfası geldi geleli Vali İsa Küçük’ün tayinini çıkartmaya çalışırlar. Hatta yerine şehir efsanesi isimler getirirler.’’ Bak başbakan çizmiş bizim valiyi, yok bakanla ters düşmüş, vekille de arası serinmiş’ ’diye köşe başlarında çene yoran bu kaldırım işgalcilerinin lafları uzar gider. Ama Türkiye Cumhuriyeti 7 bin yılı aşan bir devlet geleneğinden gelen hukukun üstünlüğü ilkesi ile demokrasi ile yönetilen bir lider ülkedir. Ankara, son yıllarda Bartın’a başta eğitim olmak üzere birçok alandaki başarıları ile bakıyor. İlimle gurur duyuyorum. Acılı Vanlı kardeşlerimize elimizi uzattık. Erciş’in Yukarı Kozluca Köyüne Bartın Okulu yaptırdık. Fikir babası, mimarı İsa Küçük’tür.Bu bile başlı başına bizim farkımızı ortaya koydu. Bartın’da yapılacak daha bir çok iş var.Ama önceliğimiz eğitim, çocuklarımızı, gençlerimizi okutmalıyız.İddalıyız 81 ilimizdeki tüm vatandaşlarımıza her şeyin en iyisini ulaştırmalıyız. Yaşadığımız coğrafyada medeniyet ışığı olan yüreği vatan ve iman sevgisi dolu halkımız her şeyin en iyisini hak ediyor.

ÖZAL ve BİR VALİ

Anavatan partisinin şafşatalı dönemlerinin birinde Başbakan Turgut Özal memleketi Malatya da bir miting yapar. . Yıl 1986.Özal miting arabasına çıkacak ve konuşmaya başlayacak tüm kurmayları yanın da, protokol gereği kendisini karşılayan o dönemin Malatya Valisi Naim Cömertoğluna da dönerek kendisi ile miting arabasına çıkmasını söyler. Vali, “Efendim benin orada durmam hoş olmaz” demesine rağmen Başbakanla birlikte otobüsün üzerine çıkmak zorunda kalır.

Miting alanında bir karış boş yer yok tıka basa dolu. Otobüsün üzerine aynı vaziyette Vatandaş aşağıdan bakınca kısa boylu olan Başbakanı rahat göremez; ve bağırmaya başlarlar “çök çök” diye. Bunun üzerine Özal yanında duran bakanlardan Hüsnü Doğan’a “çök bakalım sen Hüsnü” diyor. Bunu üzerine otobüs üstünde olanların tamamına yakını çöküyor ama Vali Cömertoğlu ayakta kalıyor. Bunu gören Özal Valiye “Vali Bey sende çömel şuraya” diyor. Başbakanın bu talimatı mikrofondan Malatyalılar tarafından net bir şekilde işitiliyor. Daha sonrasında da Valilerinin Başbakana yanıtını duyuyorlar.

Vali Cömertoğlu diyor ki “Sayın Başbakanım ben Devletin Valisiyim. Vali çökmez Vali çömelmez. Vali çökerse devlet çökmüş olur. İzin verirseniz ben aşağı ineyim” der ve iner.
O anda büyük bir alkış kopar miting alanından. Malatyalılar bu sözün üzerine valilerini alkışlarlar. Başbakan belli etmemeye çalışsa da bozulur bu olaya. Valinin bu onursal davranışı gerek basında gerek vatandaşların yanın da hak ettiği yeri bulur. Bir süre sonra da Vali, önce merkeze alınıyor, sonra da emekli ediliyor. Cumhuriyetin Valileri çömelmez, boyun eğmez, devlettir, millettir, hak yolunda hakkaniyete yürüyen erdemdir. Onlar saygıyla ve şefkatle görev yaparlar. Şehit ailemizin elini öperler, yaşlılarımıza şefkatle sarılırlar ve çocukların alınlarından öperler. Ankara bürokrasisinde hava hep pusludur. Hep fırtınanın kopmasını beklerler. Ama Anadolu insanı bereketli baharları yaşatır.