ADALET Bakanı Yılmaz Tunç, “Eğitim seviyemiz her geçen gün artıyor. Bundan 20 yıl önce 600-700 bin civarlarındaydı, bugün öğretmen sayımız 1,5 milyona yaklaşmış oldu. Dolayısıyla Türkiye her geçen gün özellikle son 20 yılda elde ettiği aksiyonlarla, kalkınma hamleleriyle önemli mesafeler aldı ve almaya da devam ediyor” dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bartın İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve lise öğrencilerine yönelik ‘Kariyer Günleri’ etkinliğine katıldı.
Bartın Üniversitesi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinlikte konuşan Bakan Tunç, “Tarihimiz gençlerimize örnek şahsiyetlerle dolu, bilim insanlarıyla, tarihçilerle dolu ve o bilim insanlarının özellikle bizlere ibret olan çok sayıda mesajıyla dolu. Aslında bizim başka kültürlere, başka medeniyetlere ihtiyacımız yok. Onlara bakarız, onları araştırırız, ama bizim tarihimizde dünya çapında bilim insanları var. Bizim medeniyetimizde, bizim inancımızda çok sayıda bilim insanı var, buluş insanı var, icat yapan var ve Mimar Sinan var, İbn-i Sina var. Dolayısıyla örnek alınacak şahsiyetlerle dolu bizim tarihimiz. Tarihimizi iyi bilmemiz gerekiyor ve o tarihten de ibret alarak yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Bugün Bartın Üniversitemizde bu programı yaparken 20 önce böyle bir imkan yoktu. Bartın Üniversitesi yoktu. Bartın Üniversitesinin bu fakülteleri, bu mekanları, konferans salonları yoktu. Hatta Bartın il bile değildi, ilçeydi. Kültür merkezi yoktu. Hastanelerin sağlık ocağı şeklinde imkanlar vardı. Köy okullarımızda birleştirilmiş sınıflar vardı. Sınıf bir arada tek bir öğretmen tarafından öğrencilerle işte bir saat birinci sınıflara, ikinci saat ikinci sınıflara, üçüncü saat üçüncü sınıflara girip böyle paylaşılırdı. Sonrasında bir ikinci, üçüncü sınıflar ayrıldı. Dört, beşinci sınıflar ayrıldı. İki öğretmene ulaşıldı. Sonrasında tabii ki köyden şehre göçle beraber köylerde nüfus şehre geçince taşımalı eğitime geçildi ve taşımalı eğitimle beraber bu sefer şehirde öğrenim hayatı yoğunlaşmış oldu. Belli merkezlerde önce yatılı bölge okulları, sonrasında diğer okullarla beraber eğitim sisteminde de farklılaşma söz konusu oldu. Tabii derslik başına düşen öğrenci sayıları, derslik başına düşen öğretmen sayıları, öğrenci başına düşen öğretmen sayıları, tüm bunlarda çok önemli iyileştirmeler oldu. Eğitim seviyemiz her geçen gün artıyor. Yaklaşık bundan 20 yıl önce 600-700 bin civarlarındaydı, bugün öğretmen sayımız 1,5 milyona yaklaşmış oldu. Dolayısıyla Türkiye her geçen gün özellikle son 20 yılda elde ettiği aksiyonlarla, kalkınma hamleleriyle önemli mesafeler aldı ve almaya da devam ediyor” diye konuştu.
Bakan Tunç, lise öğrencilerinin sorularını yanıtladıktan sonra Ulus Adalet Sarayı Temel Atma ve Doğal Gaz Hattına Gaz Verilme törenlerine katılmak için Ulus ilçesine hareket etti.
‘TALİHSİZ AÇIKMALAR, HUKUL DEVLETİYLE BAĞDAŞAN AÇIKLAMALAR DEĞİLDİR’
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ulus İlçe Adalet Sarayı binasının temel atma törenine katıldı. Burada konuşan Bakan Tunç, "Dün iş adamlarının oluşturduğu bir dernek, maalesef sicilinin de bozuk olduğunu hepimiz milletçe hatırlıyoruz. O 28 Şubatlarda o beşli çetenin içinde nasıl bulunduklarını, darbecilerin vesayetçi anlayışa nasıl destek verdiklerini dün gibi hatırlıyoruz. Unutmadık bunları ve maalesef genel kurullarında yapmış oldukları talihsiz açıklamalar, hukuk devletiyle bağdaşan açıklamalar değildir. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde dahi bulunamaz. Anayasamızın 138'inci maddesi böyledir. Tavsiye ve telkinde bile bulunamayacağınız bir noktada yürüyen soruşturmalarla ilgili, dosyanın içeriğiyle ilgili hiçbir bilginiz olmadan, tamamen ideolojik düşüncelerle birtakım siyasi düşüncelerle, özellikle birtakım karşıtlıklarla kürsüye çıkarak bazı ifadeler kullanmanız, 'suç vardır ya da yoktur, bilmeyiz ama bunlar yanlıştır' demenin nasıl bir mantığı olabilir? Böyle bir mantık olabilir mi? Hem diyorsunuz ki 'suç vardır ya da yoktur, neden böyle soruşturmalar yapılıyor?' Suç varsa bunu değerlendirecek olan tarafsız ve bağımsız yargıdır. Ona yargı karar verir. Bir suç şüphe, bir somut delil ortaya çıktığında Cumhuriyet savcıları harekete geçer ve dava açılması gerekiyorsa dava açılır ve yargı huzurunda tarafsız ve bağımsız mahkemelerde herkes kendi savunmasını yapar ya beraat eder ya da işlediği suç varsa bunun karşılığını yargı huzurunda görürüz. Dolayısıyla herkes sözlerini yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı noktasındaki hassasiyetlerini korumalıdır" dedi.
'BUNLAR MAALESEF ESKİ TÜRKİYE'DE KALMIŞLAR'
Bakan Tunç, "Maalesef son zamanlarda yargının yürüttüğü soruşturma ve kovuşturmalar üzerinden adalet sistemimize yönelik, yargı teşkilatımıza yönelik sözlü saldırıların arttığına şahit olmaktayız. Dün de geçmişte de vesayetçi anlayışın yanında duran sicili bu anlamda kötü olan bu iş adamları derneğinin yöneticisinin ifadeleri kabul etmek mümkün değildir. Milletimiz de bundan rahatsız olur. Yargı bağımsızlığını hedef alan bu sözleri reddediyoruz. 'Yürüyen soruşturmalarla ilgili hem suç vardır hem yoktur. Ya vardır ya yoktur' söyledikten sonra sonrasında da eleştiriye devam etmenin gerçekten bir mantığı yoktur. Bu sözler yargıyı hedef alan, hukuk devletini hedef alan, yargıyı yönlendirmeye ve siyaseti yönlendirmeye çalışan söylemler olduğunu ve artık bunların eski Türkiye'de kaldığını hep söylüyoruz. Bunlar maalesef hala eski Türkiye'de kalmışlar. Sivil toplum kuruluşları görüşlerini sonuna kadar açıklayabilir. Özgür bir ortam var ama bu açıklamayı yaparken anayasamız ve kanunlarımız çerçevesinde de yürüyen soruşturmalarla ilgili yargıyı etki yönelik beyanlardan kaçınmak gerekir. Bu sözler eleştirinin ötesine geçen yargıyı ve siyaseti yönlendirme çabası olduğunu görüyoruz. Yürüyen soruşturmaları etkileme çabası olduğunu görüyoruz. Bu hukukun üstünlüğüne zarar veren bir tutumdur. Yargı süreçleri üzerinde hiçbir baskıyı kabul etmediğimiz gibi yargıyı etkilemeye yönelik her türlü girişime karşı olduğumuzu herkesin çok iyi bilmesi gerekir. Türkiye eski Türkiye değildir. Ayrıcalıklı kesimlerin yön verdiği Türkiye'nin artık geride kaldığını anlamayanların hala olduğunu az da olsa görüyoruz. Şunu bilmelidirler ki hiç kimse veya hiçbir kuruluş kendisini millet iradesinin ve hukukun üstünde göremez. Hukuk düzen yönelik her türlü müdahale girişimine karşı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hukuk çerçevesinde en güçlü şekilde karşılık vereceğimizden milletimizin asla şüphesi olmasın. Milletimiz adına yargı karar verir ve milletimiz adına çalışmalarını fedakarca sürdürür" diye konuştu.
Bakan Tunç ve protokol üyeleri daha sonra Ulus Adalet Sarayı inşaatının temel atma butonuna basarak ilk harcı attı. Bakan Tunç, daha sonra doğal gaz törenine katılarak, ilk gazı protokol üyeleriyle birlikte yaktı.