Savmi Bey, 1921’de Amasra’da bir deniz tayyare istasyonu tesisine memur edilir. Çünkü o sırada Karadeniz’de yapılan nakliyat artmıştır, 1921’in sonlarından itibaren Amasra’nın küçük limanı önemli bir ikmal noktası haline gelir. Rusya’dan alınan veya İstanbulda’ki depolardan kaçırılan silahlarla, Anadolu’ya sevk edilen erzakların bir bölümü de burada boşaltılır.

Amasra’da Binbaşı Savmi Bey’in gayretleriyle bir deniz uçağı üssü kurulması girişimi başlatılır. Kasım 1921’de Bahriye Nezareti’ne ait üç deniz uçağının İstanbul’dan gizlice kaçırılmasına karar verilir.

Uçaklar İstanbul da ki gizli teşkilatlardan ‘Muavenet-i Bahriye Grubu’ tarafından depolardan alınarak İnebolu’ya götürülür. Savmi Bey’in büyük fedakârlıklarla, gece gündüz demeden monte ettiği bu tayyareler daha sonra büyük görevler üstleneceklerdir.

Savmi Bey’in çabalarıyla, Alman yapısı Gotha tipi üç deniz uçağının Amasra’ya naklinin ardından Milli Mücadele’deki ilk deniz uçağı üssü “Amasra Bahri Tayyare İstasyonu Komutanlığı” adıyla kurulur. Komutanlığa da Binbaşı Savmi Bey getirilir.

1922 yılının Haziran ayına kadar, uçakların montajları yapılır ve bir uçak hangarı inşa edilir. 18 Haziran 1922 tarihinde, ilk Gotha tipi deniz uçağının onarımı tamamlanır ve deneme uçuşlarına başlanır.


3 Temmuz 1922 tarihinde Amasra’dan keşfe çıkan bu deniz uçağı, Şile’nin Koprıca ağzında, Yunan donanmasının Panthir muhribini görerek hücuma geçer. Yüzbaşı Cemal’in attığı bombalardan biri Panthir muhribinin baş tarafına isabet eder.

Uçak üssüne dönüp bomba ve yakıt ikmali yaptıktan sonra saldırıyı sürdürür. İkinci saldırısın da, altı bomba attıysa da havanın sisli olması nedeniyle, bombaların sonucunu gözleyemez. Muhripte öldürücü bir hasar oluşmaz ancak Panthir uzun bir süre savaş dışı kalacaktır.

Bu tek saldırı bile, Yunan donanmasının bölgedeki hareketini engellemek için önemli bir girişim olmuştur. 1922’nin Ağustos ayında, diğer iki uçak da daha etkin olarak görev almaya başlar. Ancak uçaklar çok eski ve yıpranmış durumdadırlar; sadece Batı Karadeniz bölgesinde keşif ve devriye uçuşları yapabilir.

7 Eylül 1922 tarihinde ise, Amasra’daki uçakların Sapanca Gölü’ne nakli emredilir. Amaç, Anadolu’dan çekilmekte olan Yunan güçlerinin Gemlik, Bandırma ve Mudanya’da takip edilip sıkıştırılmasıdır.

13 Eylül’de Yüzbaşı Nuri, Gotha’lardan biri ile Sapanca’ya doğru havalanır, ancak arızalana uçak Akçakoca kıyısına mecburi iniş yapar. 13 Ekim’de de Akçakoca’ya mayın götüren Şahin vapuru ile Amasra’ya geri getirilir.

Yine 16 Eylül’de Yüzbaşı Cemal ve Teğmen Şerafettin Bey ikinci uçak ile Sapanca Gölü’ne inerler. 25 Eylül’de diğer Gotha, Binbaşı Savmi Bey idaresinde İzmit’e doğru uçar. Sakarya’nın ağzında motoru arızalanan uçak denize iner. Tamir edildikten sonra İzmit’e gönderilir. Bu arada, Kasım başında Haliç ambarlarından bulunan iki başka deniz uçağı da İzmit’e gönderilir. Böylece 18 Kasım’da İzmit’te, 2’si Amasra’dan 2’si de İstanbul’dan gelen 4 deniz uçağı bir araya getirilir. 2 Aralık 1922 de Binbaşı Savmi Bey, ‘İzmit Uçak İstasyonu Komutanlığı’ görevine atanır.

13 Aralık 1922’de de Genelkurmay Başkanlığı’nın emriyle bu deniz uçağı üssü İzmit’ten İzmir’e nakledilir.

Editör: TE Bilişim