250 sivil toplum örgütünün destek verdiği "Tüm Zalimlere Lanet" adıyla sloganlaşan mitingin yapılma fikri ise Arakan'da Müslümanlara uygulanan işkence görüntüleri basında çıktıktan sonra alındı. Saadet Partisi, zalimlerin Müslümanlara işkencesine sessiz kalmayarak bir hafta gibi kısa bir sürede miting için tüm çalışmaları hazırlamıştı. Daha önce de Filistin, Bosna ve Afganistan'daki Müslümanlar için büyük mitingler düzenlenmişti.
Miting alanının dolduran on binler Arakan Müslümanlarını çocuk, yaşlı, kadın demeden işkencelerle öldüren Budistlere lanet yağdırdı. Ardından da dünyada zulüm gören diğer Müslümanlar için "Allah'ın gazabı zalimleri boğacak" sloganları atıldı.
Kadıköy Meydanı, tahrir olmuştur
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, "Elhamdülillah; bu meydanda dünyanın tüm mazlumları için kıyam edenleri görüyorum. Zalimlere korku salanları, mazlumlara umut olanları görüyorum. Bütün oyun ve hesaplara, bütün zulüm ve katliamlara, bütün sürgün ve hicranlara rağmen zalimlere; teslim olmayanları, zulme boyun eğmeyenleri görüyorum. Savaş değil barış, sömürü değil adalet, zillet değil izzet diyenleri görüyorum... Cenab-ı Hakk'a binlerce kez hamdolsun ki; ben burada; İnadına Filistin, İnadına Keşmir, İnadına Arakan diye haykıranları görüyorum! Sizin bu onurlu duruşunuzdan aldığım cesaretle sesleniyor ve diyorum ki; Kadıköy Meydanı bugün Tahrir Meydanı olmuştur. Arada tek bir fark vardır. Tahrir meydanı, Mısır'ın zalimini devirmişti. Kadıköy Meydanı ise bütün zalimlerin devrilişinin müjdecisi olacaktır inşaallah!"
İslam ülkelerinden feryatlar yükseliyor
Kamalak, "Irkçı emperyalizm ve sömürgeci Batı yüzünden milyonlarca insan yersiz, yurtsuz ve vatansız olarak mülteci hayatı yaşamakta, yine milyonlarca insan açlıktan kırılmaktadır. Ne acıdır ki bütün hesapları, sömürmek, ezmek ve yok etmektir. Nereden kesif bir duman yükseliyorsa orası bir İslam ülkesidir. Nereden feryatlar, çığlıklar yükseliyorsa, orası bir İslam diyarıdır. Nerede kan ve göz yaşı akıyorsa, orası bir İslam coğrafyasıdır. Nerede bir kuşatma, bir işgal varsa orası bir İslam bölgesidir. İşte Filistin, işte Irak, işte Suriye, işte Afganistan ve işte en son Arakan... Evet, Arakan! Mazlum Arakan! Canım Arakan! Feryadımız, gözyaşlarımız, ve dua'larımız senin içindir."
"Bülbülyuvasını baykuşlar talan etmiştir"
Kamalak, "Bütün dünyanın gözü önünde, Arakanlı Müslümanlara katliam uygulanmaktadır. On binlerce Arakanlı kardeşimiz yerlerinden yurtlarından edilmiştir. Çok zor şartlarda, hayat mücadelesi veriyorlar. Bülbül yuvasını baykuşlar talan etmiştir. Evleri yok, kimlikleri yoktur. Kendi ülkelerinde vatandaş sayılmıyorlar. Köyleri boşaltılmış yerlerine Budistler yerleştiriliyor, malları, hayvanları talan ediliyor. Üstelik Arakanlı Müslümanlara yönelik işkence ve katliamlar yeni değildir. Maalesef, Arakanlı Müslümanlar yıllardan beri sistemli bir şekilde yok ediliyorlar. Nitekim sadece 1942 yılında 40 günde tam 150 bin Arakanlı Müslüman katledilmiş, daha sonraki yıllarda da bu katliamlar devam etmiştir. Bu sebeple, çoğunlukta oldukları bölgede bile Müslümanlar azınlık haline getirilmiştir. Biçarelerin Müslümanlıkları öylesine büyük suç ki hangi cezayı versen vız geliyor."
"Biz bu oyuna yabancı değiliz"
"Biz bu oyuna yabancı değiliz" diyen Kamalak, dünyanın diğer ülkelerindeki zulümlere dikkat çekti. Kamalak konuşmasın şöyle sürdürdü: "Bosna'da ne yaptılarsa, Filistin'de ne yaptılarsa, Moro'da, Keşmir'de ne yaptılarsa, şimdi Arakan'da da onu yapıyorlar. Arakanlı Müslümanların evlenmesi yasak, seyahat etmesi yasak, motorlu araç alması yasak, vatandaş olması yasak, kimlik çıkarması yasak, devlet işinde çalışması yasak, cami yapması yasak... Yasak! Yasak! Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, acımasız bir şekilde binlerce Arakanlı Müslüman katlediliyor. Yani yaşamaları da yasak! Şimdi huzurlarınızda soruyorum; Ey insan hakları örgütleri, hani neredesiniz?.. Neredesiniz, demokrasi'den, özgürlükten dem vuranlar... Neredesiniz liberaleller, kapitalistler, hümanistler... Fok balıkları için ayağa kalkan insanlık neden hiç sesiniz çıkmıyor... Arakan'lı Müslümanların sizin için hiçbir kıymeti yok mudur? Neredesin Libya'da, Afganistan'da aslan kesilen Nato, neredesin Birleşmiş Milletler! Neredesin sözde medeni dünya, neredesin, ey insancıl Batı!"
Siz neredesiniz ey Müslümanlar!
Müslümanlara yapılanlar karşısında sessiz kalan Müslümanları 'gaflet içinde' olmakla eleştiren Kamalak, "Bağdat'ta, Basra'da, Halep'te, Musul'da, Kabil'de, Arakan'da öldürülen çocuklar bizim çocuklarımızdır. Tecavüze uğrayan masum kızlar bizim bacılarımız, bizim evlatlarımız, bizim kardeşlerimizdir. Elbette İngiltere, ABD sessiz kalacak, BM göz yumacak, NATO teşvik edecektir. Peki soruyorum; Ey İslam İşbirliği Teşkilat, petrol şeyhleri, para babaları, İslam ülkelerinin yöneticileri, ey gaflet içindeki yatan Müslümanlar! Ya siz neredesiniz?"
Zulme sessiz kalanları lanetliyoruz
Müslümanlara birlik ve beraberlik çağrısı yapan Kamalak, zulme karşı sessiz kalanları da lanetlediklerini söyledi. Katliamların dünyanın gözü önünde gerçekleştiğini belirten Kamalak, "Tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşen bu vahşet, Batılı kurumların maskelerini bir kez daha düşürmüş, iki yüzlülüklerini bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Gün Arakanlıların yanında olma günüdür. Bütün zalimlere haddini bildirme günüdür. İmkanlarımızı birbirimize karşı değil, birbirimiz için kullanalım. Vücutlarımızı birbirimize siper edelim. Çünkü bizler kardeşiz."
Saadet Partisi Merkez İlçe Teşkilat Başkanı Enes Mekeç’te mitinge katılanlar arasındaydı. Mekeç; "Saadet Partisi bu mitingi düzenlemekle Hakk'ın ve Hakikatin yanında olduğunu birkez daha tescillemiş oldu. Zulmü gördüğünde kınayan değil, Zulmü gördüğünde hesap soran bir Genel Başkanımız var. Böyle bir organizasyonun altından kalkmak kolay bir iş değildir. Kan ağlayan, soykırıma maruz kalan Müslümanlar ve mazlumlar için bizde Kadıköy Meydanındaydık. Dünya üzerinde ki bu zulümler ebedi olamaz, zalim mutlaka hüsrana uğrayacak ve müslümanlar galip gelecektir. Bu durumda hangi safta olduğumuz önemlidir. Zulme sessiz kalınmış bir ortamda, ses çıkaranların bayrağı, partisi ve başkanı kim olursa olsun eleştirmek hiç bir ahlaki edebe sığmaz. Hem Ağustos sıcağı, hem Ramazan, hem Kadıköy meydanı, hem de miting... Ancak Milli Görüşçüler yapar. Elhamdulillah..." diyerek katılım hakkında bilgi verdi.