Şan, Şeref ve Onur



Ve son söz yine Tarihin

‘’ Gece karanlık gece hor gecenin adı pusu. Yırtarcasına kahpelik kustu silahlar. Durur mu Mehmedim tez elden karşı durdu. Zaman sustu gece sustu silahlar konuştu. Arkalarında vatan vardı ve dahi arkadaşları uykuda siper oldular kurşunlara vatan oldular siperlerde de şehit düştüler de yol vermediler eşkıyaya. Gencecik fidanlardı. Sanki Çanakkale, sanki Conkbayırı ,1915 de atasından almış emri Mehmedim söz konusu vatan sayısı ne olursa olsun ne yazar düşmana bir adım attırmak yok. Kanlarıyla yazdılar-VATAN TOPRAĞININ HER KARIŞI ŞEHİT KANIYLA SULANIYOR-Melekler sardı yiğitlerimizi uzaklarda ezan sesleri minarelerde ışıklarla, ardından şehitler için verilen selalar kucakladı onları. Kanatlandılar şehitlik makamına da yüzlerindeki gülüşü melekler kıskandı. Dillerinde iki cümle hey şanlı ordu-hey şanlı asker düğün gecesine girer gibi şehit oldu Mehmedim. Ve şehitler göründü Türkiyemin ufuklarından tarihten altın sayfalardan uzanıp gelen kahramanları sarıp sarmaladılar kollarına. Ve dörtnala atlarını sürdüler Afyon ovasına Malazgirt Meydanına Alpaslanlar, Mustafa Kemaller selam durdu. Sonra dönüp baktın tüm vatana bir gençlik ayakta önde şehitlerimiz.’’