Değerli Basın Emekçileri Saygıdeğer Bartınlı Hemşerilerim;
Öncelikle İlimizde düzenlenen 10 kasım Atatürk'ü anma günü etkinliklerinin günün önemine yakışır bir biçimde kutlanmasından ötürü sayın Valimize;törene katılan tüm yurttaşlarımıza Ayrıca Kültür Merkezinde yapılan anma programını hazırlayan Hendekyanı Ortaokulu Müdürü, Öğretmenleri ve Öğrencilerine teşekkür ediyor saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Aslında biz bütün resmi ve ulusal bayramları 10 Kasım'da olduğu gibi o günlerin mana ve önemine uygun olarak kutlanmasını istiyoruz. Bizim düzenlediğimiz kutlamalarda ses düzenini kullanmamıza izin veren Belediye Yönetimine teşekkür ediyorum. Ancak eksik kaldığı yapmadığı uygulamalar nedeni ile de eleştiriyoruz. Geçtiğimiz 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerinde Valilik Kutlama Programı internet üzerinden yayınlanarak duyuruldu. Tüm kamu kurumlarının görevleri açık olarak bildirildi. Belediye'ye düşen en önemli görev ise Tören alanının ve Bartın'ın süslenmesi Bayraklarla donatılması ve tüm kentte bayram havasının ve coşkusunun yaratılması idi. Eski Bayramları hatırlayalım Başta Hükümet caddesi olmak üzere zafer takları kurulur bütün ev ve iş yerleri ile cadde ve sokaklar Bayraklarla donatılır davullar, zurnalar çalınır bayramın halk tarafından kutlanmasının her türlü ortamı hazırlanırdı.Bütün bu işler Bartın Belediye tarafından yapılırdı.Hepimiz çok iyi biliyoruz ki MHP Genel Başkanı Bartın'a gelse bir akşamda bütün Bartın MHP bayrakları ile donatılır ve süslenir.O zaman elinde onca imkanı olan ve MHP' li Bartın Belediyesi neden bu görevini yerine getirmemiştir.
Oysa ki 1 kasım'da Bartın'ı Ziyaret eden MHP Gn.Bşk.Yrd. Prof.Dr. Zuhal Topçu Yaptığı açıklamasında AKP İktidarında Bayrağımız provakasyon aracı olarak itham edilirken PKK paçavraları ve Apo posterlerinin sallanmasına müsaade edildiğini Bayrağımıza her zamankinden fazla sahip çıkılması gerektiğini önemle vurgulamıştır. Sayın Topçu Keşke Partili Belediye Başkanını daha duyarlı olma konusunda da uyarsaydı .Zira Bartın Belediye Yönetimi geçtiğimiz bütün ulusal bayramlarda AKP li belediyeler gibi davranmış ,üzerine düşen görevi Belediye'ye ve Bartın Halkına yakışır bir biçimde yerine getirmemiştir. Dolayısıyla bu konudaki anlayışlarının AKP den farklı olmadığını Bartın Halkına icraatları ile göstermiştir.
Bizler Önümüzdeki dönemde gerçekleşecek yerel seçimlerde sağduyulu Bartın Halkının Aslında AKP zihniyetinden hiç farkı olmayan üç tane merdiveni renkli boyayarak demokrat kesimlere sevimli görünmeye çalışan MHP Zihniyetine geçit vermeyeceğine ,onların yüzündeki maskeyi düşüreceğine ve Bartın'a yakışan bir belediyecilik anlayışını yerelde iktidara taşıyacağına inanıyor ve Bartın'lı Hemşerilerimize güveniyoruz.
Geçtiğimiz Dört buçuk yıl içinde Bartın'da belediyenin yaptığı bazı icraatları ve yatırımları değerlendirmek gerektiğine inanıyorum.
Sayın Başkan önceki seçim döneminde Bartınlı Hemşerilerimize iş ve aş vermek üzere Belediye Başkanlığına talip olmuştu.Bartın'a gelecek yatırımcılardan, kurulacak haddehanelerden söz ederek binlerce gencimize iş ve aş sözü vermişti. Bütün bunların yapılıp yapılmadığını takdirlerinize sunuyorum . Yapılan uygulamalara bakınca anlıyoruz ki; Başkanın iş ve aş vermekten kastı partisinin eski il ve ilçe başkanlarına Belediyede danışmanlık yada koordinatörlük adı altında iş yaratmaksa mesele yok bunu gerçekleştirmiş, onları iş ve aş sahibi yapmıştır.İşve aş vermekten kastı Belediyeye ait gayrimenkulleri partisinin ilçe başkanına ve parti üyelerine ihale yolu ile vermekse mesele yok bu dediklerini de gerçekleştirmiştir.Ancak Bartın'lı gençlerimiz hala iş ve aş derdindedir verilen sözlerin yerine gelmesini ve bu sorunun bir an önce çözülmesini beklemektedir.
Bir kentte yapılan düzenlemelerin ve uygulanan projelerin o kentin kimliğini ortaya çıkartması ve o kentte yaşayanlara ve kente dışarıdan gelenlere mesaj vermesi önemlidir. Geçtiğimiz dönemde yapılan ve bir çok ulusal gazete ve dergide 'Burası Bartın mı Paris mi ' diye yer bulan Kültür Bakanlığından ödül alan hükümet caddesi düzenlemesinin bugün geldiği nokta ortadadır ve o dönemde Bartın'a kazandırılan güzellikler hepimizin gözleri önünde belediye eliyle yok edilmiştir. Bu kent kimliğine bu belediye yönetimi tarafından vurulmuş en büyük darbedir. Bir Belediye yönetiminin en önemli görevi kendisinden önce yapılan iyi işleri sahiplenmek ve daha iyilerini kente kazandırmaktır.
Belediye Yönetiminin Önemsediği iki proje yukarı çarşıya yapılan havuz ve asma köprü caddesine yapılan şelale projesi ; mimari açıdan bakıldığında her iki projenin de bir kere yer seçimi açısından yanlış olduğunu görmek için mimar olmaya gerek yok ; ışık ve su oyunlarına sahip her iki projenin de çevresinde insanların oturup bu gösterileri izleyeceği bir ortamı hatalı yer seçimi nedeni ile oluşturmak mümkün değil.Yukarı çarşıda uygulanan havuz projesi yaya kaldırımı ile havuz arasında oluşan kot farkı nedeni ile özellikle çocuklar ve yayalar için tehlike oluşturmakta zaman zaman kazalara da neden olmaktadır.
Şelale projesine gelince Üç tarafı sularla çevrili doğa harikası sular ilahı Bartın'a çok gerekli görülen çok kısa bir sürede projelendirilerek hemen uygulanan bazı basın organlarınca methiyeler düzülen beton yığını şelale.
Her iki projenin de kente katkısının ve kent kimliğine etkisinin tartışılması önemlidir. Projeler uygulanmadan o kentte bu konu ile ilgili sivil toplum örgütlerinin kanaat önderlerinin görüşlerinin alınması yıllarca yapıldığı yerde kalacak olan bu yapıların kent estetiği açısından değerlendirilmesi önemsenmeli ve bu doğrultuda hareket edilmelidir.
Suyla ilgili iki önemli projeden bahsederken evlerimizde kullandığımız suya da dikkatinizi çekmek istiyorum. Bartın halkının parası ile halkın çevresinde oturacak yer olmamasından seyredemediği bir havuz ve beton yığını şelale yaparken Bartın halkı evinde çamurlu ve mikroplu suya mahkum edilmektedir.Önceki hafta bu konu ile ilgili haberler ve su tahlil sonuçları internet sitelerinde yayınlanmasına rağmen Belediye yönetiminden herhangi bir açıklama gelmemiştir. Bu konuyu da Bartın halkının takdirlerine sunuyorum.
Bilindiği gibi her kentin önemli meydanları ve alanları vardır.Bartın'ın da bu tür meydanları ve alanları var ve bu alanlarda yapılacak uygulamalar yapılmadan önce yukarıda belirttiğim gibi konu ile ilgili sivil toplum örgütlerine ,kanaat önderlerine ve bu kentin gerçek sahibi olan sizlere sorulmalıdır.Bartın'a baktığımızda Cumhuriyet meydanı ,Kemerköprü meydanı ,Yalı meydanı üç önemli meydandır. Ancak bugün itibarı ile artık birinden söz etmek mümkün değil .Zira yalı meydanı artık yok.Kent kimliğinde önemli bir yere sahip yalı meydanı belediye eli ile yok edildi.Adına Yalı Yaşam Merkezi denilen bu yapı aslında Bartın halkının en önemli yaşam alanlarından birini belediye eliyle yok etti.Yalı mevkiinin Bartın halkının kullanımına kazandırılması güzel bir proje . Irmakla yaşamak sular ilahı Bartın'ı içimizde hissetmek hepimizin arzusu ama böylesine güzel bir yerin olmazsa olmazı yalı meydanını taşhan'a benzediği söylenen ancak kemerli pencereleri dışında taşhan'la hiç de alakası olmayan kazulet bir beton yığını bina ile yok edilmesi Bartın'ın tarihi kimliğine vurulmuş bir darbe olarak uzun yıllar yaşayacak ve bu günkü belediye yönetimi de bu vebali taşıyacaktır. İstanbul için Gezi Parkı ne ise Zaten az sayıda meydanı olan Bartın içinde Yalı Meydanı odur.Sayın Başkan İlk seçildiği günlerde terminal eski yerine taşınsın mı ? diye kamuoyu araştırması yaptırmıştı.
Böylesine büyük bir bina yapılırken neden Bartın halkına sormadınız? Belediye Başkanı Sayın Cemal Akın bu tür uygulamalarda sivil toplum örgütlerinin görüşlerinin alındığını söylüyor bu konu ve yukarı da bahsettiğim konularla ilgili mimarlar odasının,Peyzaj mimarları odasının ,inşaat mühendisleri odasının ,üniversitenin en önemlisi Bartın halkının görüşleri alındı mı? Ben mimarlar odası üyesiyim bizim bu konuda görüşümüzün alındığını hatırlamıyorum.
Zaman zaman Belediye Başkanlığına vekalet eden bu nedenle Belediye Başkan Vekili sıfatı ile Belediye başkanı yetkilerini kullanan MHP nin saygıdeğer Belediye Meclis Üyesi Yalı Mevkiindeki bu gelişmeyi görmüş olacak ki o bölgedeki mevcut binasını basit tamir izni ile yeniden yapmak üzere inşaata başlamış .Bu konu ile ilgili Belediye Meclis Üyemiz bilgi edinme hakkını kullanarak Belediyeye aşağıdaki soruları yöneltmiştir.
1- Söz Konusu inşaatla ilgili Belediyece yapılan işlemler nelerdir?
2- İlk tespit tarihinden sonra durmaksızın devam eden inşaatla ilgili olarak Belediye tarafından yapılan yeni bir tespit ve işlem var mı?
3- İnşaat ruhsatı almak üzere Belediye'ye yapılan yeni müracaat var mı, bu işle ilgili olarak yeni bir işlem tesis edilmesi söz konusu mu?
4- Her hangi bir işlem yapılmadı ise inşaatın kaçak ve ruhsatsız olarak devem etmesine neden göz yumulmaktadır?
5- Kaçak ve Ruhsatsız olarak devam eden yapı ile ilgili iş yeri açma ve çalışma ruhsatı için Belediyenin ilgili Müdürlüğü'ne yapılan müracaat var mı? Bu aşamadan sonra böyle bir müracaat olursa ne yapmayı düşünüyorsunuz?
6- Geçtiğimiz günlerde konu ile ilgili olarak yerel basında çıkan haberleri ihbar kabul ederek yeni bir işlem başlattınız mı? Başlatmadınız ise başlatmayı düşünüyormusunuz?
Bu altı soruya verilen yazılı cevapta yapının inşaat ruhsatı olmadığı yapının kaçak ve ruhsatsız olması nedeni ile yıkım ve para cezası verildiği savcılığa suç duyurusunda bulunulduğu ifade edilmiştir.
Buradan yola çıkarak zaman zaman Belediye Başkan Vekili sıfatı ile Belediye Başkanı yetkilerini kullanan MHP' li Saygıdeğer Meclis Üyemiz hala o koltuğu işkal edecek mi? Bartın Halkı size Makam ve Mevkiinizi kullanarak kaçak yapı yapın diye mi oy verdi? Yoksa Bartın Halkının çıkarlarını her ortamda koruyun diye mi ?
Bu ülkede yaşayan her yurttaşın sonuçlarına katlanmak koşulu ile kaçak yapı yapma özgürlüğü de vardır.Ancak seçimle bir yerlere gelip Belediye Başkanlığı Koltuğuna oturanların bulunduğu makam ve mevkii kullanarak kaçak yapı yapma özgürlüğü yoktur.Bu durumdaki bir Belediye Meclis Üyesinin yapması gereken önce oy aldığı Bartın halkından özür dileyerek işkal ettiği makamı bırakıp gitmesidir.Bu nedenle MHP Belediye Meclis Üyesi olan bu şahsı Bartın Halkı önünde halen sürdürmekte olduğu Belediye Meclis Üyeliği görevinden istifaya davet ediyorum. Ahlaki açıdan da yapılması gereken budur.