Projemiz Ulus İlçemize bağlı Küre Dağları Milli Parkına sınır köylerimizde yürütülecek olup projemizi yöremiz adına oldukça çok önemsemekteyiz.Çünkü 7 Temmuz 2000 yılında kurulmuş olan Küre Dağları Milli Parkı WWF'nin başlattığı "Yaşayan Gezegen Kampanyası Çerçevesinde" Türkiyenin Dünyaya Armağanı olarak kabul edilen Avrupada seçkin koruma alanları simgeleyen "PAN PARKS" yönetim sistemine Türkiyede ilk Avrupada ise 13. korunan alanlar statüsünü elde etmiş bir koruma alanıdır.
Küre Dağları Türkiyede mutlaka korunması gereken 9 sıcak noktadan biri olmasının yanı sıra 305 önemli doğa alanı arasındadır. Sahip olduğu Floristik zenginlik ve uluslar arası sözleşmelerce korunması gereken doğal yaşam alanları ile Türkiyenin 122 önemli bitki alanından biri olarak belirlenmiştir. Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalarla Küre Dağları Milli Parkı ve tampon bölgesinde 930 bitki taksonunun bulunduğu tespit edilmiştir. Bunlardan 157'si endemiktir ve bu endemik türlerin 60'ı tehlike altındadır.
Ayrıca bu bölgede Vaşak Yaban Kedisi Su Samuru Boz Ayı ve Ulu Geyik gibi 48 memeli türü ve Küresel ölçekte tehlike altında olan Küçük akbaba dahil 129 kuş türü yaşamaktadır.
Biz de bu atalarımızın mirası, bizlerden sonraki kuşaklarınada bize emaneti olan Türkiye de ilk Avrupada 13. koruma alanı statüsüne sahip Küre Dağları Milli Parkı'nın her türlü tehlikeden doğal dokusu ile birlikte korunması gereken önemli bir koruma alanı olduğunu bilincinde olamamız ile birlikte bu önemli koruma alanımız çevresinde yaşamız oldukları sıkıntılarından farkında ve bilincindeyiz. Zira Milli Park alanını sınır köylerimizde yaban hayvanlarının tarım alanlarına vermiş oldukları zararlardan dolayı tarım yapılamaz bir duruma gelinmiştir. Çünkü tarım ile uğraşan yerel halk ikilem içinde kalmıştır. Tarım ile uğraşsa yaban hayvanları zarar veriyor, tarım alanlarını yaban hayvanlardan korumaya çalışsa (bu koruma çalışmasıda havaya ateş etmek,teneke çalmak) Milli Parka zarar veriyor. Bu tür korunmanında cezai yaptırımı söz konusu. Bu Eylül ayları döneminde tarım alanlarında gece nöbeti tutarak ürünlerini korumaya çalışmaktadır. Bu durumda Milli Park alanına sınır köylerimizde sosyal yaşam bozukluğuna sebep olmaktadır.
Bizler bu bilgiler doğrultusunda uygulayacağımız projelerimiz ile hem Milli Parkı korumak hemde bu çevrede yaşayan çiftçilerimi korumaya yönelik olarak Milli Parka sınır olan köylerimizde tarım ile uğraşam çiftçilerimizin tarım alanlarını güneş enerjisine dayalı elektor şok sistemli elektrikli tel ile çevirerek tarım alanlarına zarar vermemesi için uygulamış olduğu korunma yöntemleri ile Milli park alanı iöçerisindeki canlılara zarar vermelerini önleyerek Milli Parkın ekolojik dengesinin korunmasına katkı vereceğiz. Projemizin uygulanması neticesinde tarım ile uğraşan insanlarımız tarım alanlarında gece nöbeti tutmayacak olup, sosyal yaşamları değşecek, tarım alanlarından daha fazla ürün alınacak,tarım ile uğraşan nüfüs artacak, halk Milli Park ile ilgili daha fazla bilgi sahibi olacak Milli Parkın sakini değil sahibi olması statüsü üstlenerek Milli Parktan faydalanmak anlamında çalışmalara yönelecek.
Yöre halkı ilk kez Milli Park sınırları içerisinde muhtelif meyve fidanları dikerek yaban hayatın beslenmesine katkı sağlayacaktır. Bu neticeler sonucunda ; % 51 lik kısmi İlimiz Sınırları içerisinde bulunan " Türkiyenin Dünyaya Armağanı " olarak kabul edilen bu önemli koruma alanımıza sahip çıkarak hem yöremize hemde ülkemize hemde dünyamıza bir nebze de olsa katkı vermek uğraşı içerisinde projemize destek veren Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Yetkilileri'ne, ilimiz Valiliği'ne, İlimiz Küre Dağları Milli Park Şube Müdürlüğü'ne Orman ve Su İşleri Bakanlığı 10. Bölge Müdürlü Bartın Şube Müdürlüğü'ne, ilimiz Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü'ne, Ulus Kaymakamlığı'na ;köy muhtarlarımıza ve toplumun gözü kulağı siz görsel ve yazılı basın temsilcilerimize teşekkürlerimizi sunarız. Projemiz yöremize hayrılı olmasını dileriz.