BARTIN Platformu, ünlü oyuncu Cem Yılmaz'ın filmindeki sigara sahneleri nedeniyle dava açan Prof. Dr. Orhan Kural'a tepki gösterdi.
Platformu, ünlü oyuncuya filmindeki sigara sahneleri nedeniyle dava açan Prof. Dr. Orhan Kural'a, Amasra'da termik santral kuracak şirket ile ilgili davada bilirkişi olarak görev yaptığını, şirket lehine sonuçlanan davada imzası bulunduğunu belirterek, "Sigaranın dumanına savaş açan profesörün, milyonlarca ton duman çıkaracak termik santrali hayata geçirmek için yaptığı bu eylemler bir utanç vesilesi olmaktan öte, idari ve hukuksal olarak karşılığını bulması gereken fiillerdir" diye tepki gösterdi.
Bartın Platformu yaptığı yazılı açıklama ile Prof.Dr. Orhan Kural'a tepki gösterdi. Orhan Kural'ın ünlü oyuncu Cem Yılmaz'ın son filmi 'Arif V 216' filmindeki sigara sahneleri için açtığı davaya atıfta bulunarak, şu açıklamada bulunuldu:
"Ünlü oyuncu Cem Yılmaz'ın her yeni filminden sonra onu sigarayı özendiriyor diye dava eden 'Çevreci profesör' olarak da bilinen Prof. Dr. Orhan Kural, Amasra'da her yıl milyonlarca ton zehirli gaz yayacak termik santralin tanıtım ve halkla ilişkiler elemanı olarak çalışmakla kalmamış, termikçi şirketin devlete ödemesi gereken yüklü miktardaki tazminatın iptal edilmesi için mahkemede bilirkişi de olmuş. Bir demeçte; 'Amasra'da termik santral kurulamayacağını, bir tek ağacın bile kesilmemesi gerektiğini' beyan eden 'çevreci' Profesör Orhan Kural, daha sonra 2016 Ocak ayında Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi'nde bir şirketin sponsorluğunda bir konferans vermiş ve bu konferanstan sonra termikçi şirketin bir tanıtım elemanı gibi çalışmaya başlamış, yerel gazetelere termik santralin Amasra'da mutlaka kurulması gerektiği yönünde demeçler vermiş, hatta holdinge ait maden kuyusunda 'toplu nikah' şovları tertiplemeye kalkmıştı. Üstelik bu 'çevreci' profesör, 7 yıldır taşkömürü üretmesi gerekirken üretmediği için holding'in devlete ödemesi gereken milyonlarca liralık tazminat cezasını kaldıran mahkeme kararında bilirkişi de olmuş. Orhan Kural'ı 180 derece farklı fikir ve eylemlere yönelten nedenleri bilmiyoruz, fakat yapmış olduğu bilirkişilik işleminin hem etik dışı, hem de hukuk dışı olduğunu çok iyi biliyoruz. Kendisini çalıştığı İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörlüğü'ne şikâyet edecektik. Fakat bu kurumdan kısa süre önce emekli olduğunu öğrendik"
Prof.Dr. Orhan Kural'ın, söz konusu şirket ile ilgili açılan davada bilirkişi olduğu belirtilen açıklamada, Amasra Gömü köyünde inşa etmek istediği termik santralde yakmak üzere kömür çıkarmak için; Türkiye Taş Kömürü Kurumu'ndan 2005 yılında rödovansla kiraladığı kömür sahasından, aradan 12 yıl geçmiş olmasına rağmen 1 kilo kömür dahi çıkarmadığı öne sürüldü. Şirketin süresi içinde çıkaramadığı kömür için 2008 yılından beri tazminat ödemek zorunda olduğu halde, bu milyonlarca lirayı bulan tazminatlar TTK tarafından tahsil edilmemiş ve süre uzatımı yapıldığı. 2012 yılından sonra da hiçbir kömür üretimi olmayınca TTK'nın, ilgili holding'e bağlı şirket hakkında dava açtığı hatırlatıldı. Açıklamada, Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davanın bilirkişi raporuna dayandırılarak ilgili şirket lehine sonuçlandırılarak devlete ödemesi gereken yüklü miktarda tazminattan kurtulduğu kaydedildi. 23 Haziran 2016 tarihinde mahkemeye sunulan bilirkişi raporunun altında imzası bulunan üç bilirkişiden birisinin, 'çevreci' Prof. Orhan Kural olduğu kaydedilen açıklamanın devamında, "Orhan Kural bu hukuksuz ve etik dışı eylemiyle; inşa etmek istediği termik santralde bu madenden çıkaracağı kömürü yakacağını iddia eden (Aslında şirketin kömür ithal etmek için inşa etmek istediği bir de liman var) şirketin termik santral için gereken izinleri almasının sağlanmasına da yardımcı olmuş. Sigaranın dumanına savaş açan profesörün, milyonlarca ton duman çıkaracak termik santrali hayata geçirmek için yaptığı bu eylemler bir utanç vesilesi olmaktan öte, idari ve hukuksal olarak karşılığını bulması gereken fiillerdir."
Açıklamada, Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde holding lehine sonuçlanan davanın, TTK'nın temyiz etmesiyle şu an Bölge İstinaf Mahkemesi'nde devam ettiğini belirtilerek, sürecin sağlıklı sonuçlanması için şu maddeler sıralandı:
* Bölge İstinaf Mahkemesi'ndeki davada yerel mahkemedeki görülmüş olan dava dosyasındaki bilirkişilerin şirketle ilişkisi sorgulanmalıdır. * Holding'in Amasra'da yapmak istediği termik santral için gereken izinleri almak için başvurduğu hukuksuz yöntemler sorgulanmalıdır. * Şirketin bu süreçte politikacı, bürokrat, akademisyen, bilirkişi, medya vb. girdiği hukuksuz ve etik dışı ilişkiler sorgulanmalıdır. *Amasra'da kurulmak istenen Hema Termik Santrali ile ilgili verilmiş bütün izinler iptal edilmeli ve bu projeden vazgeçilmelidir. * Amasra B sahası için şirketle yapılan rödovans sözleşmesi iptal edilmeli ve bu sahadaki kömür çıkarma işini Türkiye Taşkömürü Kurumu üstlenmelidir.