Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Bartın Irmağı ve Yankolları Islah Projesi adıyla yapılan "Cam Daraba" çalışmalarını sert sözlerle eleştirdi.
Islah projesiyle Bartın Irmağı ve halkın arasına yaklaşık 1 milyar liralık duvar örüldüğünü ifade eden CHP’li Bankoğlu, projenin mali yükümlülüğünün belediyeye yüklendiğini ve bu projeye karşı Bartın Irmağı İnisiyatif ile birlikte mücadele edeceklerini belirtti.
İZNİ YOK, ONAYI YOK, UYGULAMA PROJESİ YOK, GEÇERLİ PROTOKOLÜ YOK
Bankoğlu Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Bartın’da bir sabah uyandık ki Bartın duvarla ikiye bölünüyor. Neymiş, Bartın Irmağı’nın ıslah projesiymiş. Öyle bir projesi, izni yok, onayı yok, geçerli protokolü yok, uygulama projesi yok. AKP’nin beceriksizliğinin, liyakatsizliğinin, hukuk tanımazlığının en açık, en net örneği. Peki, bu ıslah projesi nedir? Bartın Irmağı boyunca kent merkezine 2-3 metrelik beton duvar ve üzerine de cam korkuluk yapılacak. Halk ile ırmak arasına Çin Seddi örülüyor.”
BU PROJE, BARTIN IRMAĞI’NIN HAPSEDİLMESİ PROJESİDİR
“Bir kere bu proje Bartın Irmağı’nın ıslahı değil, hapsedilmesidir. Irmağı duvarla çevrelemek, beton meraklısı tanıdık zihniyetin ürünüdür. Ne ırmağın doğal ve tarihi yapısı dikkate alınmış; ne ekolojik değerleri, doğal peyzajı ne de kent estetiği düşünülmüş. Hükümetiniz, ısrarla bu projenin sel ve taşkını önleyeceğini söylüyor ama odalar da, uzmanlar da projenin seli önlemesi bir yana yeni baskınların da yaşanacağını ifade ediyor. Daha da önemlisi Bartın halkı bunu istemiyor.”
BİR YANDAN TASARRUF, BİR YANDAN BARTIN’I BÖLMEK İÇİN 1 MİLYAR LİRA!
“Gelelim ihaleye. Her zaman yaptığınız gibi 21/B, yani pazarlık usulüyle projenin ihalesine çıkıldı. Ne ara ihale yapıldı? Hangi firmalar katıldı? Diğer firmalar ne teklif etti, bilmiyoruz. İhale bedeli neredeyse 500 milyon lira. Yetkililerden aldığımız bilgiye göre 750 milyon liraya dayanmış ve bu meblağ ıslahın sadece 1. kısmı için ödeniyor. Projenin 1. etabı yapılsa bile afet riski ortadan kalkmıyor ki zaten 2. Etabın yapılıp yapılamayacağı meçhul, izni yok. Bir yandan tasarruf tedbirleri, bir yandan Bartın’ı iki ayıran duvara 1 milyar lira. Bu şekilde mi tasarruf yapacaksınız?”
PROJENİN SELİ ÖNLEMESİ BİR YANA AKLA MANTIĞA UYMUYOR
“Ocak’taki ihale şartnamesinde “çalışma 8 Şubat – 18 Kasım 2023 arasında bitirilsin” deniyor ama projenin uygunluk kararı, Tabiat Varlıkları Bölge Komisyonu’ndan 30 Kasım 2023’te çıkıyor! Yani önce iş yapılıyor, izni 11 ay sonra çıkıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Projenin seli önlemesini geçtim; estetik açıdan da, mühendislik açısından da akla mantığa uymuyor. Bartın merkezini bir istinat duvarıyla resmen ikiye bölüyorlar. Ben bunu sizin de istediğinize inanmıyorum, bunu kabul etmeyin. Sayın Bartın Milletvekili bunu kabul etmeyin.”
UYGULAMA PROJESİ YOKMUŞ AMA 1,5 AY SONRA ONAY YAZISI ÇIKMIŞ
“Projenin 1. Etabına yani duvar ve cam korkuluğa uygunluk kararı veren Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Komisyonu, ilk kararında yani 20 Ekim 2023’te prensipte uygun olduğuna ancak uygulama projesinin olmadığına karar vermiş. Tam bir buçuk ay sonra ise 30 Kasım 2023’te apar topar, belki de bir telefonla onay yazısı çıkmış. Komisyon “bölgede 1300’e yakın ağaç var; ağaçlar için teknik ve bilimsel rapor sunun” diyor ama ağaçlar ise çoktandır kesilmeye başlandı. Bir rapor sundular mı bunu da bilmiyoruz.”
PROJENİN TÜM ZARARINI BARTIN HALKINA KARŞILATMAK İSTİYORLAR
“Daha da kötüsü DSİ “belediyeyle protokol yaptık” diyor. Belediye Cumhur İttifakı’ndaydı, bize geçti. Ama belediye başkanın imzasının olduğu protokol belediyede yok? Belediye başkanının imzası yok, bu imzalı protokol DSİ’de var mı, onu da bilmiyoruz. Projeye ilişkin tüm yükümlülükleri belediyeye yıkmışlar. “Proje'nin durdurulmasından kaynaklanan dolaylı veya direkt zararların tamamından Belediye Başkanlığı sorumlu olacak.” Yani proje hukuka uygun değilse dava açılırsa ve kaybedilirse belediye tüm zararları karşılayacak. Bu zararı kim ödeyecek, Bartın halkı. Bunu kabul etmiyoruz.”
BARTIN’DAN 1247 KM UZAKLIKTAKİ MAHKEMEYİ YETKİLİ KILMIŞLAR!
“Protokolde başka bir kara mizah örneği daha var. Protokolde “Anlaşmazlık durumunda Çıldır Mahkemeleri yetkilidir” yazıyor. Çıldır nerede? Ardahan’da… Bartın’dan 1247 km uzaklıkta bir mahkeme yetkili kılınmış. Böyle proje olur mu? Yaparsa AK Parti yapar, tebrik ediyorum. Her şeyiyle skandal, rezil bir projeyle karşı karşıyayız. İzni onayı yok, mantığı yok, uygulanabilirliği yok, estetiği yok, teknik bilimsel çalışması yok, peki ne var? Rant var, kâr var.”
IRMAĞIMIZI 22 SENENİN KOKUŞMUŞ DÜZENİNE TERK ETMEYECEĞİZ
“Bizim ıslah diyerek bu akıldışı projeyi kabul etmemiz mümkün değil. Biz 3500 yıllık Bartın Irmağı’nı, Parthenios’u 22 senenin bu kokuşmuş düzenine terk etmeyeceğiz. Bizler, kentin en güzel yerinde beton duvar görmek istemiyoruz. O yüzden de bu projenin bir an önce durdurulması için mücadele edeceğiz. İnisiyatifimiz kuruldu. Bartın’ın doğal güzelliklerine set çektirmeyeceğiz.”