Batı Karedeniz Emeğin başkentidir. Türkiye Taşkömürü İşletmelerinde ve özel sektörde çalışan kömür yüzlü işçilerimiz, Karabük ve Ereğli’deki binlerce demire, çeliğe yüreklerini katan alın teri demir-çelik işçileri. Bizim bölgemiz emeğe nefesini kadar. Köylerimizde toprağı ilmik ilmik işleyen toprağa aşık insanlarımız. Biz üretmeyi biliriz. Yine çeşitli iş kollarında çalışan emekçi işçiler. Birde meslektaşlarımız var. Fikir işçileri. Gazetelerde olsun, ajanslarda, televizyonda, radyolarda çalışan gecenin bir yarısından sabahlara kadar haber peşinde koşan uyumayan, yemeyen günlerce evine gidemeyen benim EMEKÇİ MESLEKTAŞLARIM. Türkiye’de basın emekçilerinin haklarını tam anlamıyla savunan bir meslek örgütü yok. Bu açığı Türkiye Gazeteciler Federasyonu kapatmaya çalışıyor. Bartın olarak üyesi olduğumuz federasyon gazetecilerin yıpranma paylarının tekrar geri verilmesi ve düşük olan ücretlerinin düzenlenmesi için mücadele veriyoruz. Yani gazeteciliğin ağır meslek sayılması ve gazetecilerin alın terlerin in hakkını alması için Ankara’da mücadele veriyoruz. Yakında gazeteciler yıpranma hakkına tekrar kavuşacaklar. İkinci olarak meslektaşlarımızın aldıkları ücretler. Bartın’da hala bazı arkadaşlarımızın 400-500 tl çalıştırılması bizi üzüyor.Ama gazetelerimizin gelirleri de sınırlı.TGF çatısı altında Bartın olarak sunduğumuz çözüm ise kadrolu gazetecilerin maaşlarına prim indirimi ve teşvik formülü üzerinde çalışılıyor. Fikir işçilerinin maaşlarına yansıyacak bu teşvik gazetecilerin maaşlarını artıracak. Elbette işverenin bu farkı kendi lehine kullanmaması için önlemlerde planlıyoruz. BGD olarak diğer üstünde durduğumuz TOKİ aracılığıyla arkadaşlarımızı konut sahibi yapmak. Bartın’da gerçekleşecek 3. Etap toplu konut ihalesinde BASIN SİTESİ de yerini alacak. Bu çalışmayı yakınan tekip ediyoruz. Dernek olarak en önceliğimiz meslektaşlarımızın özlük hakları ve yaşam standartlarının artırılması.

SENDİKA AĞALARI

1 Mayıs işçi bayramında süslü laflar edilir. Ben öyle şeyler yazmayacağım.1 Mayıs’ta süslü bir mesajda yayınlamayacağım. Bu memlekette işçinin sahibi yok başta sendika ağaları. Zonguldak’ta grizu patlar onlarca işçi ölür, birileri kader der TBMM’de sendika kökenli vekiller susar, sendika başkanları duyarsız ölen canlar bizimdir, Erzurum ‘da TEDAŞ işçileri Aşkale'deki baraj göletinde deniz bisikletiyle arıza tamirine giderken boğulup ölürler birkaç resmi açıklama devam eden tahkikat donan canlar bizimdir, Tuzla’da tersane işçileri kaynak yaparken, iskelelerden düşerek hayatını kaybeder ve bu tekrar tekrar yaşanır bir lokma ekmek için yaşanırken yitik canlar bizimdir, İstanbul’da Esenyurt’ta naylon çadırlarda taşoran işçiler gecenin bir yarısında yanarak ölürler günlerce manşet olur yanan canlar bizimdir. Uzar gider işçiye emekçiye yapılan haksızlıklar sesi çıkmaz sendika ağalarının işçi asgari ücret alır 700 TL, sendikacı altında makama aracı 3000 TL-7000 TL.Bu da işçinin maaşından kesilir.1 Mayıs’ta dökülsek sokaklara ne fayda.Zaten hayatımızı ağalar sardı. Siyasette ağalar, ticarette ağalar, sendikalarda ağalar, meslek örgütlerinde ağalar yapıştılar mı yakamıza bırakmazlar. Bugün 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlu ve mutlu olsun. Aklımda TEKEL İŞÇİLERİ…Haklıyız hakkımızı isteriz diyen. Yiyin beyler, ağalar yiyin, yediğiniz işçinin alın teri…