1992 yılında TRT’de merhum Cenk Koray’ın Tele Tatil programına Bartınlı türkü sanatçısı olarak konuk oldu. “Zonguldak’ın üzerinden karga geçiyor” türküsünü TRT ekranlarında okuyunca dilden dile dolaştı. Çağdaş türküyü herkese sevdirdi. Nerede düğün varsa karga oranın üstünden geçti. Bazen Sinop’tan, bazen Devrek’ten geçen türküsü kadar diğer çalışması ise kahraman vatan evlatlarına ithaf ettiği "şehit oldum ben ölmedim” eseri askeri dillerde dolandı. Ama o bugüne kadar hiç Çilek Festivaline davet edilmedi. Her zaman kendisini “Türk ve Bartınlı olmaktan gurur duyuyorum” diyerek takdim eden Sezai Çağdaş’ı siz okuyucularımız için araştırdık.

YIL 61 BARTIN ÇİFTLİK KÖYÜ

1961 yılında Bartın’da bir bebek dünyaya gelir. Annesi babası adına Hasan verirler. Tüm Türkiye ve Avrupa onu Sezai Çağdaş olarak tanıyacaktır. Çiftlik köyünde yaşayan Recep ve Havva çiftinin 4 evladından ikincisi olarak dünyaya gözlerini açan Sezai Çağdaş ilk müzik dersini annesinin kulağına okuduğu Bartın ninnileriyle aldı. Sezai Çağdaş İlkokulu Çiftlik Köyünde okuduktan sonra Ortaokul eğitimini Kilimli ve Saltuokova’da tamamlayan Çağdaş Lise eğitimini Bartın Endüstri Meslek Lisesinde tamamladı. Okul yıllarında edebiyat hocası Sedat Tengerli müziğe ve sanata olan yeteneğini fark eder ve öğrencisi ile özel olarak ilgilenir.

ALPASLAN SİNEMASINDA ‘’AY GECELER’’

Bartın’da lise eğitimi alırken müziğe olan yeteneğiyle hocalarının dikkatini çeken Sezai Çağdaş Bartın Alpaslan Sinemasında lise öğrencisi olarak ilk konserine çıkar.Salonu dolduran Bartınlıların pür dikkat dinleyerek alkış yağmuruna tuttuğu liseli Hasan zor bir eser olan Azerbaycan mahlasını “Ay Geceleri” okur.

GURBETTE BİR BARTINLI

Lise eğitimini tamamlayan genç Bartınlıyı ailesi Almanya’ya çağırır. Yüreğinde Lise yıllarının hatıraları ve aşkları olan genç delikanlıya artık gurbet yolları gözükür. Çok sevdiği Bartın’dan Karadeniz’den uzak bir ülkeye yelken açar.1977 yılında hasret kaldığı ailesine gurbette kavuşur. Gurbete buram buram Anadolu Türkülerini de götürür. Artık Sezai Çağdaş için yeni bir yaşam başlıyordu. Aynı zamanda müzik kariyeri ve türkü dolu günler. Gurbet zor ve çetindir. Kömür madenlerinde kendisine uygun iş bulamayan Sezai Çağdaş fabrikalarda iş bulur. Annesinin kendisine büyük desteği olur. Gurbette bu genç adam tüm Bartınlıların Neşe kaynağı olur.

DAYISI HASAN DEMİRCİ

Almanya’da ağır şartlarda çalışan Bartınlılar bir hafta sonu Türk Gazinosuna stres atmaya gideler. Genç Sezai Çağdaş dayısı Hasan demirci ile birlikte hemşerilerine katılır.Gurbette masada Bartın türkülerini okurlar.Dayısı yeğeninin müziğe olan yeteneğinden dolayı mikrofonu ister.Sezai Çağdaş yılların biriktirdiği o hasretleri türkülere döker  ‘’ayrılık kolay değil’’ eseri salondaki gurbetçileri gözyaşına boğar.1 dakikalık sessizliğin ardında salonda alkış fırtınası kopar.Çağdaş susmaz ve dönemin meşhur şarkısı Sabuha’yı patlatır.Salonda bulunan Batı Karadenizlilere “söm söm yavrum” ile neşeli  anlar yaşatan Sezai Çağdaşı gazino sahibi bırakmaz.Hafta sonları 100 mark yövmiye ile gazinoda işe başlar.Artık o Almanya sahnelerinin aranan Türk sesidir.

YIL 1982 ‘’ASKER OLDUM VATANA ZALİFEM’’

Bir yandan işçilik hayatı bir yandan gazino programları ve gurbet düğünlerinin aranan ismi Sezai Çağdaş ilk kasetini 1982 yılında çıkarır. ’Asker Oldum Vatana Zalifem’’ dilden dile dolaşır. Eserler çalışmalar ardı ardına gelir.12 kaset ve 5 klip çeken Çağdaş sayısız TV programına katılır. Artık Alman yanın en önemli Türk ses sanatçısıdır, müzik hayati boyunca TRT ve özel kanallılarda program alıp ayrıca canlı programda yapmıştır düğün tv ve kanal Avrupa da müzik programları yapan Sezai Çağdaş, “Söm söm yavrum”, “döktür muazzez” “ana yurdum güzel yavrum’’ gibi eserleriyle şöhreti yakalar.

KARAELMAS DİYARINI HİÇ UNUTMAZ

Bartın’da Alihan Dervişoğlu ile dostluk kuran Sezai Çağdaş müzik yaşamında kendisinden büyük destek görür. Her zaman kendisini minnetle anar ve teşekkür eder. Sezai Çağdaş Saltukova havaalanını açılması için çok büyük katkıda bulunmuştur.Sanatçımız sosyal etkinliklerde de hin ücret almadan Almanya’nın her yerine gitmiştir. Gurbette dernekçiliği yöremizdeki gurbetçilere tanıtıp bu alanda faaliyetlerde bulunmuştur

ALMANYA’DA YAŞAYAN BARTINLILAR DERNEĞİ

Müzik yaşamına devam eden Sezai Çağdaş dayanışma adına ALBARDER in kuruluş çalışmalarından öncü rol alır. Derneğin 6 sene başkanlığını yürütmüştür. Albarder’in ardından Avrupa’da Yaşayan Bartınlılar Derneğinin kurucuları arasında yer alan Sezai Çağdaş derneğin 2 sene başkanlığını yürütmüştür. Almanya’da yaptığı dernekçilik çalışmaları meyvesini verir ve Lünen ile  Bartın arası bir kültür köprüsü kurulur. Çalışmalar son yıllarda Kardeş kent projesiyle devam etmektedir.Çağdaş gurbetteki hemşerilerine ulaşarak birçok şehir derneklerinin kuruluş çalışmalarına bizzat katıldı.

FİLYOS PROJESİNİ GURBETE TAŞIDI

Sezai Çağdaş ekonomik alanda ileri olan Almanya’da gördüklerini memleketinde de olması için kamuoyu çalışmalarında yer alır. Filyos vadisine yapılacak olan liman konusunu tv de gündeme getirip komu oyu yaratmıştır. Sanatçı olarak gurbetteki Karaelmaslı hemşerilerimizin vazgeçilmezlerden birisi oldu. Bartın için birçok yardım kampanyasında aktif rol alan Çağdaş birçok sosyal projeye imza attı. Efendi alçak sonullu kişiliğiyle gurbetçinin ve hemşerilerimizin gönlünde taht kuran Sezai Çağdaş hoşgörülü ve cana yakin olusuyla herkesin cok sevdiği bir hemşerimizdir. Yöresini çok seven ve karaelmas sevdalısı olan sanatçımız izinlerini Yöremizde geçirip hemşerilerimizde yöresini sevdirmek ve tatilini yapmaları doğa güzelliği olan çevremizi tanıtmak için gurbetçi hemşerilerimizi yönlendirmeye uğraş vermiştir harcadığınız para yöremize girsin ki herkese faydası olsun diye tavsiyelerde bulunup ikna gücünü kullanmış bir memleket sevdalısıdır.

MEYVE VEREN AĞAÇ TAŞLANIR

Sezai Çağdaş hareketli yaşamı boyunca sürekli eleştirildi. Tabii olarak bunun yanında olumsuz şeyler de yasayan sanatçımız meyve veren ağaç taşlanır felsefesini kendisine rehber edinerek insanlara hiç küsmeden yoluna devem etti. Kendisini siyasetçisinden, esnafına, milletvekilinden belediye başkanlarına kadar herkesin sevdiği ve saydığı bir hemşerimiz olup sevenlerine her zaman sesiyle kişiliğiyle layık olmayı kendine prensip edinmiştir. Hiç bir zaman kendisini sanatçı gibi kabul etmeyip halkla içice olup onların arasında olmuş ve de bununla mutlu olduğunu belirtmiştir. Alçak gönüllü ve mütevazi kişiliğini hiç bir zaman kaybetmemiştir. Türkiye de bulunduğu yaz aylarında da gönüllü olarak ve de belirli ücret beklemeden tüm etkinliklere katılıp herkesin gönlünü almayı bu vesileyle bölgemizi her şehir ilce belde ve köylerini gezmeyi kendine bir hobi olarak gören değerli bir ses sanatçısıdır.

Söm söm yavrum türküsü
Iraktan gel ıraktan
Seviyorum yürekten
Bir kere öpemedim
O gül yüzlü yanaktan

(Ah) A benim söm söm yavrum
Biyocuk öpsem yavrum
A benim altın dişlim
Yanıyor benim içim

Sazı almış eline
Düğüne mi gidiyor
Oturmuş pencereye
Beni deli ediyor

(Ah) A benim söm söm yavrum
Biyocuk öpsem yavrum
A benim altın dişlim
Yanıyor benim içim

Sazı almış eline
Vuruyor tellerine
Kömür gözlü sevdiğim
Gurbanım dillerine

(Ah) A benim söm söm yavrum
Biyocuk öpsem yavrum
A benim altın dişlim
Yanıyor benim içim