Artvin dönüşü Rize'nin en büyük ilçesi Ardeşen'e uğradık.  B. Ü öğrencisi Bartın basınına yabancı olmayan Özgür Kutanis'in memleketi. Yemyeşil doğası ve çay bahçeleri ile Kaçkar dağlarının kenarındayız. Ver elini Ayder Yaylası. Ardeşen'den 35 km yukarı doğru tırmanıyoruz. Dağların eteklerinden kaynak suları ile beslenen Fırtına Deresi'ni izleyerek yaylaya çıkıyoruz. Ayder saklı yeşil bir cennet. Yüksek ormanları, kıvrıla kıvrıla akan deli dereleri ile yeşil bu toraklarda bambaşka. Doğu Karadeniz'de ciddi bir yayla geleneği var. İnsanlar her fırsatta yaylaya çıkıyor. Çevre illerden ve yut dışından turlar buaralara geliyor. Yol kenarındaki köylerde tarihi ahşap evler ormanın kenarında köşk misali bizi selamlıyor. Rizeliler derlerin üstüne taşköprüler kurmuşlar. Suyun üstüne bilezikler atmışlar. Ayder bizi gizemli güzelliğiyle selamlıyor. Son yıllarda yapılan binalar ile bozulsada burada yeşil sihirli. Buranın insanı neşeli ve hırçın nerede bir tulum sesi duysa horon oynuyorlar. 7'den 77'ye herkes sanki yeniden doğarcasına horon oynuyor. Yeşil halının üstünde uzun ve geniş halkalar oluşturan bu insanlar neşemize neşe katıyorlar. Son yıllarda yabancı turistlerde gelmeye başlamış. Yayla mevsimi 3 ay sürüyor. Rizeliler bize muhlama ikram etti. Tereyağ, mısır unu ve bölgeye has peynir ile yapılan muhlama yaylanın tadına tat kaldı. Bizde memleketimizi anlattık. Bartın-Rize arası köprü olduk. Karadeniz insanı birbirine benziyor.  Bayanların tülbetleri Bartın'la aynı. Etrafımızda lazca konuşan insanlarda var. Gözümüzün önünde dimdik ormanlar ve yeşilin her tonu ve aralarında ince uzun şelaleler. Ulu yayla aklımıza geliyor. Ulus ilçemizin içine sakladığımız o Ayder Yaylasının kardeşi yaylalarımız.

ŞİMDİ ŞENLİK ZAMANI

Yayla dönüşü Ardeşen'de düzenlenen offroad yarışları için düzenlenen şenliklere katılıyoruz. Koliva Grubu kemençe ve tulum eşliğinde Kaçkar Dağlarının kenarında kıvrak müzikleri ile insanları çoşturuyorlar. Ardeşenliler geniş halkalar oluşturarak horon ile kendilerinden geçiyorlar. Offroad yarışları için değişik illerden gelen katılımcılar buarada kamp kurmuşlar. Koliva bizi Kazım Koyuncu'ya götürüyor. Karadeniz'in erken kaybettiği genç müzisyenin sesi yeni nesilde. Burada müzik tulum ve kemencenin aşkı ile şekilleniyor. Çarşıda Ardeşen'in tek tulum ve saz ustası Süleyman Serin ile tanışıyoruz. Keçi derisinden imal ettiği tulum için şimşir ve portakal ağacını işliyor. Tuluma ilk nefesi kendisi vererek ilk ses ile kendiside ritim tutuyor. İşin sırını söylemesede mesleğinin son temsilcilerinden.

ÇAY YAŞAM KAYNAĞI

Rize ilinde Çay yaşam kaynağı. İnsanların çoğu çay fabrikalarından emekli. Ardeşen'in içinde evlerin önünde ve yol kenarlarında gözün bakığı her yerde çay bahçeleri var. Son yıllarda çay para etmesede en başta gelen geçim kaynağı. Fiyatların düşük olmasından dolayı üretici isyan edip yola dökmüş. Ankara yinede seslerini duymamış. Ardeşenliler hem çay içmeyi hemde üretmeyi seviyorlar. Bartın'dan başlayarak Artvin'de devam eden minik Karadeniz turumuz Ardeşen'de son buldu. Rize halkı yatırım bekliyor. Çay ekonominin damarı o da düşük fiyat, kota engeline takılınca insanların geliri düşümüş. Mücadeleci insanlar horon ile iç dünyalarını duyursalarda feryatlarını pek duyan yok.