ZALİMLER, HAİNLER…



Allah’ım! İçimizdeki zalimlere, hainlere, kalleşlere, ikiyüzlü münafıklara, takiyyecilere, yalancılara, dolandırıcılara, sünepelere, yalakalara, elini avucunu ovuşturan insanımızın dini duygularını sömüren, “esfele safilîn” varlıklarına fırsat verme. Kurmuş oldukları tuzakları (ayaklarına değil) boyunlarına dolaştır.

Kâbe imamı namaz kıldırırken, namazın içinde gözyaşları içinde; "Allahümmensurnâ fi Turkiye" (Allah’ım Türkiye’ye yardım et) diye dua etmektedir. Rabbim kendinden ve âmin diyenlerden razı olsun.

Müslümanların kalbi olan ülkemize yapılan hain saldırı, İslam âleminin ve mazlum milletlerin, tamamına yapılmıştır. İslam’ın kalbine hançer saplanmaya çalışılmıştır. Yapanlar ise içimizden çıkmıştır.

Bizler size güvenmiştik, sizler bize güvenmeseniz de. Hala alçakça “bu bir oyun” deme cüretini gösteriyorsunuz. Bu kadar insanın beynini nasıl yıkadınız? Tabi kendi çocuklarınızı kendi okullarınızda okutmadınız, maalesef zavallı saf, temiz pırlanta gibi kendinize teslim edilen çocukların eline silah verecek kadar, haince, rezilce planlarınızı uyguladınız. Allah’tan korkmadınız mı? Kuldan utanmadınız mı? Utanmazsınız, utanacak yüz yok ki!..

Bu ülke kanlı darbeler görmüştür. Bir gecede yüzlerce kişinin şehit edildiği bir darbe görmemiştir. An itibari ile sayısı kesin belli değil 300’e yakın şehit var. Üzerinde tankları geçirdiğiniz insanların suçu neydi? İşgal döneminde bile bu milletin meclisine saldırı olmamış, bomba atılmamıştır. Hedefiniz neydi? Devletimiz, ayrım gözetmeden insanımızı nasıl, ülke topraklarını korusun diye verilen silahlarımızı nasıl bize çevirdiniz? Hangi kelimelerle sizlere hitap edeceğimi bilemiyorum. Yüzünüze tükürmeye gelmez, zira tükürüğümüz kirlenir.

Meğer kırk yıldan beri sinsice, damarlarımıza girmişler ve kemirmişler. Bu ur kolay kolay temizlenmez. Başarıya ulaşamadılar deyip, yan gelip yatılırsa daha şiddetli bir şekilde ortaya çıkabilirler. Şimdiye kadar denenenlerden daha şiddetlisi ne olabilir? Bu atıklar, “artık” demiyorum, atıklar: bulundukları yerlerden hep birden çıkarlarsa daha beteri olmaz mı? Mesela; işçilerin, çiftçilerin, tüccarların, öğrencilerin, üniversitelerin, memurların, şoförlerin, adli makamlardakilerin velhasıl her taraftan birden ayaklandığını düşünmek istemiyorsanız bugünü ona göre düşünün ve değerlendirin, değerlendirelim. “Acırsanız acınacak duruma düşersiniz.”

Bunun yanında bu grubun çok iyi bildiklerini yaparlar. Kendilerini kurtarmak için en yakınında olanları şikâyet ederler. Dikkatli olunmalıdır. Yalanı inandırırcasına söylerler. Bugün söylediğini yarın inkâr ederler. İbadete devam eden tabanı uyutmak için ellerinden ne geliyorsa yaparlar, yapıyorlar. İftirayı, bunlar iftihar olarak bilirler. Milletten topladıkları hayırları, kurbanları, adakları fakir-fukara çocuğuna para ile satarlar. Millet sanar ki “yardım ettim”. Topladıkları kurbanları bayramdan önce keserler. Sorana “adak” derler.

Ekmeğini yediği devletini kötülemek için ihanet çetesi, terör operasyonuna gider, halkı bombalar.. Devleti savaşa sokmak için uçak düşürür. Velhasıl yapamayacakları hiçbir şey yoktur…

Rabbim bunlardan bizler koru… “Allah’ım Türkiyeye yardım et… Allah’ım Türkiyeye yardım et... Allah’ım Türkiyeye yardım et….” ümmetin son kalesi olan bu vatanı düşürtme ALLAH’IM!…