YALNIZ KALDIK


Bu kadar kalabalık şehirlerde, ilçelerde, beldelerde neden kendimizi yanlız hissediyoruz?
Teknolojik imkanlardan istifade ederek dünyanın her tarafından dahi arkadaşlarımız
olmasına rağmen niye yanlızız?

Günümüzün büyük bir bölümünü bilgisayarımızın başında geçirmeye başladık.

Cebimizde taşıdığımız sihirli kutunun adeta esiri haline geldik.

Cep telefonu dediğimiz sihirli kutudan biraz olsun ayrı kaldığızda zihin bulanıklığı içinde psikolojimiz bozuluyor.
Sosyalleşmek adına bağımlısı haline geldiğimiz sanal aleme büyük bir göç var.
Arzu ve isteklerimizi malesef firenleyemez hale geldik ve abartı kültürü içindeyiz.
Hayatımızı parlatmak için cilalı cilalı kelimelerimiz de hazır.

Toplumdan uzaklaştığımızın hatta koptuğumuzun farkında olduğumuz halde gizlemeye çalışıyoruz.

Malumunuz büyükler küçükler için model insanlar ve öğreticileridirler.
Çocuklar, gençler, anne, baba, abi, kardeş akraba vs. topluma  bakarak şekillenir.
Birisine yapmaması gereken bir hareketinden dolayı uyardığımızda, sen niye yapıyorsun diye cevap almamak lazım.

Gün geçtikce yanlızlaşıyoruz!
Yanlızlık başlı başına bir sorundur, insan yanlız yaşayamaz ve hayat boşluk tanımaz.
Yanlızlık mutsuzluğu getirir ve mutsuz insanlar mutlu olmak için arayışa girerler.
Bazen bu arayış insanı sanal aleme bağımlı yapar ve hayatı çıkmaza sokar.

Dahası medya üzerinden paylaşılan bazı oyunlar gençleri " intihara " kadar götürüyor haberleri çoğalmaya başladı!

Bazen de bu arayışlar maalesef alkol, bonzai, uyuşturucu vs. madde bağımlılığına götürüyor!
Sanal alemi yasaklamayalım ama bir sınırımız kendimize ait bir çizgimiz olsun.

Dogal alemde kalabilmek dileklerimle...